"Birisi kapıyı çalıyor galiba" "Kimsiniz?" "Senin sesinim artık çıkmak istiyorum, yıllarca boğazında düğümlendim. Çıkıp anlatmak, paylaşmak, sesimi duyurmak istiyorum." "Gel sesim kendini tanıt anlat, konuş." Sese doğru baktım. Hoş, feminen, ince, kıvrak. Utangaç gözlerini yerden kaldırdı kendini tanıttı: -Merhaba! Ben Kadının Sesi... Uzun süredir sesim, sessiz kaldı. Konuşmadı, konuşturulmadı. Hep işaret parmağı dudaklarının ortasında duran insanlara bakarak sustu. Artık sesimin hakkını vereceğim. Ses bana Merhaba dedi... Ben de sizlere... Sesimiz konuşmak istiyorsa bu ilk günkü yazımızda ona öncelik verelim. Gelincik tarlasındaki beyaz bir papatya gibi ortaya çıksın, kendini göstersin... Binlerce ses arasından Havvanur'un sesini duyuyorum. Sol gözü mor. Sol gözü deyince üzerinde makyaj var zannetmeyin. Sağ bir yumruk tarafından morartılmış. -Yumruğun üstüne mi düştün? diyorum, Havvanur'un sesi anlatıyor: -Her şey bir kasetle başladı... İki çocuğuma kocama rağmen aklım müzikle doluydu... Bir gün para kazanmaya başlayınca, Havvanur'u araba sevdasıyla kaset sevdası sarar. İşte o zaman tanışır bugün gözünü morartan adamla. Adam parayı verir. Kaseti yapar. Türkü söyleyen iki çocuklu kadına tutulur. Bir yanda aile bir yanda beğenilme tutkusu, şöhret... Havvanur'un başı döner. Evden ayrılır. O gün stüdyoya geldiğinde gözünü morartan adamdan korkuyordu. Çocuklarına hasretti. Bir yıl süren macera ona pahalıya malolmuştu. Parayı veren güç onu ondan ayırmıyordu. Ağladı Havvanur. Ağladı ayrılacak gücü, ailesine dönecek yüzü yoktu. Yirmi gün sonra onu karşımda gördüm. Sesini, sesimizi, sesleri dinlemişti. Gözünün moru sararmıştı. "Artık o adamdan korkmuyorum. Kendime geldim." Havvanur'un gözlerinin gülüşünde cesaret, karar nöbet tutuyordu. O artık kendine güvenen bir kadındı. Sesi konuşmaya karar vermişti... Bu tanışma yazısında sizlere bir kadın öyküsüyle merhaba dedik. Kadın ve erkek toplumu paylaşanlar olarak öykülerimiz devam edecek. Garanti ediyorum her öykü yaşanmış bir hayatın izini taşıyor. Okurken her zaman gülümsemiyeceksiniz. Sinirlenmek, bağırmak serbest. Garanti ediyorum, o öyküler yalnızca kadın ve erkeklere. Onların bitmeyen aşklarını, sevgilerini, ihanetlerini anlatacak.