Çünkü hayat sevgiyle güzel...

A -
A +

Duygularınızı ifade ederken kullandığınız üslup ve sözler kim olduğunuzu gösterir. İnsanlara duyguların en zoru üzüntü gibi gelse de aslında en baş edilemez duygu öfkedir. Beyine, kalbe en ağır hasarı bırakan öfkedir. Öfke, aklı kullanmayı ve vicdanî değerleri saf dışı bırakan bir duygudur. Öfkeliyken neler yapıyor, neler söylüyor ve nasıl bir ruh hâlinde oluyorsunuz, bir düşünün!

 

Sevinçliyken, üzgünken sakin cümleler kurar; sevinci tebessüme, hüznü gözyaşına teslim ederiz. Öfkeliyken ise büyük laflar eder, bağırır, hırsımızdan deliye döneriz.

 

Biri size derdini üzüntüsünü anlattığında dinleyip kısa cümleler kurarsınız. Aynı kişi sizi eleştirse, nefsinize ağır gelecek bir yanlışınızı dile getirse, o andan itibaren tavrınız değişir, kalbiniz öfke ile çarpmaya başlar. Ve...

 

Dilinizden ağır sözler öfkeyle dökülmeye başlar. Bu gibi durumları yaşamayan az kişi vardır. Muhtemelen "asla ben öyle biri değilim" der, iç sesiniz! Ama insanoğlu aslında her şeydir. İyilik, kötülük, sevinç, gözyaşı, öfke ve daha çok şey... Öfkeliyken söylediğimiz sözlere çok dikkat etmeliyiz. Hatta öfkeli olduğumuz kişi ya da durumdan o an uzaklaşmaya çalışmalıyız. Sakinleşmek için kendimize alan ve zaman açmalıyız.

 

Öfkeye kapılıp hakaretler eden kimse, sakinleşince; "ben o sözleri öfkeden söyledim. Gerçek düşüncelerim değildi" diye bahaneler üretir. Çünkü pişmandır! Hayatının rutininin bozulmasından korkarak ürettiği bahaneler hatayı asla telafi etmeyecektir. Telafi için gerekli tek şey hatada ısrar etmemek ve öfke kontrolünü öğrenmek olacaktır.

 

Uzun süren öfkeler kalbi hasta eder, zihni bulandırır. Öfkenin sürekliliği nefrete dönüşür. Nefret, günden güne kalben ve ruhen çökmemize sebep olur. Öfke duyulan her ne olursa olsun, öfke en çok sahibine zarar verir. Öfkeliyken karar almamalı, çok konuşmamalıyız. Çünkü daha zor durumlara düşebilir, anlık öfkelerimizle dönülmez hatalar yapabiliriz.

 

Sevgi, sabır ve kararlılık ile öfkenin üstesinden gelebiliriz.

 

Fark et, kabul et ve öfkeni kontrol et!

 

Çünkü hayat sevgiyle güzel...

 

          Asu Can

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

 

 

                KUZULUK

 

 

 

Sakarya Akyazı'da, namında var Kuzuluk,

 

Mesenlerde kaplıca akıyor oluk oluk,

 

Toprağı bereketli, çarşı pazarda bolluk

 

Gidilirse oraya, unutulur yorgunluk.

 

 

 

Dinî yayınlarımız bulunur odalarda

 

Okuyan olur belki, din gayreti olanda

 

Misyonerler İncil'i dağıtıyor her yanda,

 

Tam İlmihal kitabı bulunsun yanımızda...

 

 

 

Devresini bitiren, gidiyor kaplıcadan,

 

Dünyada yolcu gibi, sanki burada kalan;

 

Yolculuk biter bir gün, ayrılınca dünyadan

 

Misafir gibi olsun, son güne hazırlanan...

 

 

 

Yâd olur Kuzuluk'ta asırlar öncesinde,

 

Hazret-i Abdülkerim şehid oldu bu yerde,

 

Eshab-ı kiramdan o, kusur olmaz sevgide,

 

Kabir yeri bulunur Akyazı Pazarköy'de.

 

 

 

              Mahmut Sağırlı, 9 Ekim 2022

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

 

Deveyi yardan atan, bir tutam ottur: Bu atasözünde geçen “yar” kelimesi “uçurum” anlamında kullanılmaktadır. Bu atasözünde zihnimizde canlandırılması gereken örnek bir devenin bir uçurum kenarında otlarken en uç kısımdaki otu da koparayım derken dengesinin kaybolmasıyla veya ayağının kaymasıyla uçurumdan aşağı yuvarlanması ve canından olmasıdır. Bu örnekten yola çıkılarak verilmek istenen mesaj ise kişilerin bazen küçük bir çıkar peşinde koşarken durumu ortamı; olur mu olmaz mı diye hesap etmeden sağlıklı düşünmeden, illa o menfaati elde etmeye çalışırken çoğu kez çok büyük zararlara uğradığı olmuştur. Onun için istişare etmek, fikir almak, bin bilsen de bir bilene sormak danışmak insanı büyük hatalardan kurtarır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.