Gün içerisindeki en büyük stres kaynaklarından biri, sürekli yaptığımız telefon görüşmeleridir. Aradığımız kişiyi bulmak için bazen telefon hatları ve numaralarla boğuşup dururuz. Bu da yetmezmiş gibi bir iş için aradığımız kurumda çalışan ve telefonda görüştüğümüz görevlinin tutumu bazen bizim o firmayla ilgili tüm olumlu hislerimizi yok edebilir. Aradığımıza arayacağımıza pişman olup telefonu kapatır günün geri kalanını da hırsımızı çıkartacak bir bahane aramakla geçirebiliriz...
İkili görüşmelerde de bazen konuşmalar iletişim kriziyle sonuçlanabilir. Her iki tarafın da kaybetmemesi için bazı kuralları telefon görüşmelerimizde uygulayabiliriz. Örneğin telefonu açtığımızda kiminle görüşeceğimizi söylemeden önce kendimizi tanıtmak ve ne için aradığımızı söylemek bize önem kazandırır. Kurum adına arıyorsak kurumumuzu da önceden söylememiz gerekir. Telefonda konuşurken gülümsemek karşıdaki kimseye olumlu yansır. Size birisi telefon ettiğinde ‘bilmiyorum’ gibi ‘hayır’ gibi keskin cevaplar yerine yardımcı olabileceğinizi belirten cümlelerle cevap verin. Karşınızdaki kimse ne kadar sinirli ve öfkeli veya aceleci olursa olsun mümkün olduğunca o kimseye aynıyla mukabele etmeyin, karşılık vermeyin. Siz sakin ve sabırlı olursanız karşıdakine de aynı etkiyi yapmış olursunuz.
Arayan kimse nasıl ruh hâlinde olursa olsun onu dinlemek ona değer vermek anlamına gelir ve o kimse o değer sebebiyle size saygılı olmaya başlar… Düşünün siz bir yeri aradığınızda daha bir kelime etmeden sizi bir başka ilgiliye aktardıklarında nasıl sinirleriniz altüst olur değil mi? Karşıdakinin konuşmalarını bazen tekrar ederek teyit edebilirsiniz. Hatta imkânınız varsa ve not almanız gereken bir ifade söylenmiş ise “bir dakika not alıyorum” diyerek ona değer verdiğinizi belirtebilirsiniz. Telefon konuşmalarında asla acele etmeyin. Ama gereksiz ve lüzumsuz telefon konuşmasından kaçının. Çünkü size ulaşmak isteyen çok önemli bir telefona engel oluyor olabilirsiniz!..
Hülya Menevşe
ŞİİR
Terazi
Evlat iyi dinle, demem bir daha,
Tevazu sevilir, dik olmayasın.
Çakıl taşı gerek duymaz perdaha,
Cenaze evinde, şık olmayasın.
Kırma, hasmın bile olsa, kimseyi,
Sabır ehli aşar ancak, tümseği,
Bilirsin elbette, asıp, kesmeyi,
Âlemin saçına, ak olmayasın.
Biri kem söylese, yokla kendini,
İçini dökenin dinle, derdini,
Hesap et, kelamın önü, ardını,
Garibin gönlüne, yük olmayasın.
Malûm ya, çok bilen, çok da yanılır,
Gayret eden, hizmetiyle anılır,
Eller yapar, sen yapmışsın sanılır,
Övgü sahnesinde, tek olmayasın.
Gıyabî, söyler de, alır mı kendi?
Mertliğin sadece adını andı,
Nice kibir ehli, aslına döndü,
Hakk'ın nazarında, yok olmayasın.
Mustafa Özkahraman
ESKİMEZ KELİMELER
İHATA: Çevirme, kuşatma. Mecaz anlamında kavrayış, anlayış:
MUHAVERE: İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma.
MÜZAKERE: Herhangi bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, fikir belirtme.
MAHİYET: Nitelik, vasıf, öz, özlük, asıl, esas, iç yüz.
ZUHUR: Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma:
İTİDAL: Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük. Mecaz olarak soğukkanlı olma hâli.