Bugün yapılan incelemelerde dünyadaki her bir insanın bağırsağında yaklaşık 3 milyar bakteri bulunduğu belirtiliyor. Şimdi asıl sürprize hazırlanalım. Ve hiçbir insanın vücudundaki bakteri bir diğer insanın vücudundakine benzemiyor. Bu nasıl mı oluyor? Çok basit… Herkesin parmak izin nasıl birbirine benzemiyorsa o bakterilerin özellikleri de birbirine benzemiyor…
Korkunç bir gerçeği fark ettiniz mi? Dünyada 7 milyar insanın her birinin bağırsağında 3 milyar bağırsak bakterisi bulunuyorsa 7 milyar çarpı 3 milyar bakteriyle muhatap sağlık… Bu kadar bol çeşitliliğe konfeksiyon tip yöntemlerle müdahale edilebilir mi? Edilirse de fayda olur mu? İşte son çeyrek asırda Batı'daki profesyoneller bu gerçeğin peşinde… İnsanların her birine kişisel tedavi uygulayabilmenin kural ve yöntemlerini aramakla meşguller… Burada gıda intoleransından söz etmiyorum. Vefa testlerinden filan söz etmiyorum… Bu bambaşka bir arayış… Ama Osmanlı tıbbı ise bu konuya önceden vakıfmış. Günümüzde genetik yapılar, kan analizleri yakınların genetik haritası vb. incelenerek her hastaya özel bir tedavi uygulamanın peşinde tıp. Bu da çok külfetli ve pahalı bir yöntem ama bazen yeni bulunmaya çalışılan kimi yöntemler eskiden çok daha basit kurallarla uygulanabiliyormuş… Örnek olarak Osmanlı tababeti bu konuda çok enteresan ve basit bir yöntem bulmuş… Adına da “yüzükle gelen şifa” denmiş… Nasıl mı? Bir hastanın sağ elinin yüzük parmağına takılan yüzüğü, hasta kontrolünde temel (esas) almış… Hastaya rahatsızlığına göre bir tedavi uygulamış önce… Yiyecekleri içecekleri besinleri sıralamış… Hastayı takip etmiş… Bir hafta sonra hastanın parmağında ödem oluşup da yüzük parmağından çıkmıyorsa o hastaya o gıdaların alerji yaptığını ödem yaptığını ve uygulanan beslenmenin işe yaramadığını tespit ederek yeni bir beslenmeye yönelmiş… Bugün yeni nesil sağlık sisteminde de insanlara epigenetik ve nutrigenetik çalışmalarla ecdadın yıllar önce çok basit bir yöntemle yaptığı bu uygulama yeniden halkın seviyesine indirgenmeye çalışılıyor...
Uzm. Fzt. Hakan Özdemir
ŞİİR
YOLLARINI GÖZLERİM
Yollarını gözlerim, aşkımızı özlerim.
Boşa gitmez sözlerim, yollarını gözlerim.
Geliyorum diyordun, seviyorum diyordun.
Bekle beni diyordun, yollarını gözlerim.
Postacıya sorarım, ufuklara bakarım.
Kandilleri yakarım, yolarını gözlerim.
Çayımızı demledim, martıları yemledim.
Bekliyorum gel dedim, yollarını gözlerim.
Kapı zili çalınca, hızlı nefes alınca,
Postacıya varınca, yollarını gözlerim.
Nöbetlere alıştım, aşkımıza karıştım.
Hasretlerle barıştım, yollarını gözlerim.
Telefonum çalınca, ellerime alınca.
Başka bir ses duyunca, yollarını gözlerim.
Bilgisayar başında, toprağında taşında,
Olabilsem karşında, yollarını gözlerim.
Satırlara yazarım, oyunları bozarım.
Yokluğunda bizarım, yollarını gözlerim.
Dosttan haber sorarım, akıl fikir yorarım.
Hayalini kurarım, yollarını gözlerim.
Elimde bir demet gül, vasıl olmuş bir gönül.
Seherlerde şen bülbül, yollarını gözlerim.
İncitemez hiç kimse, insan böyle severse.
Söylüyorum ‘ah gelse’, yollarını gözlerim.
Yollarına bakarım, aşk şemini yakarım.
Yokluğunda ağlarım, yollarını gözlerim.
Divanını yazarım, değmesin hiç nazarım.
Sanma sana kızarım, yollarını gözlerim.
Yolun uzun bilirim, ömür boyu beklerim.
Gelmesen de severim, yollarını gözlerim.
Gök’ler sabır taşıdır, aşkımız gözyaşıdır.
Başımızın tacıdır, yollarını gözlerim.
A. Gök
GÜZEL YURDUMUZ
AFYONKARAHİSAR-BAŞMAKÇI: İlçe toprakları genelde düzdür. Kuzeydoğusunda Söğüt dağları yer alır. Dazkırı Ovasının ve Acı Göl’ün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır. Ekonomisi tarıma dayalıdır. Gül yetiştiriciliği gelişmiştir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, haşhaş ve şeker pancarıdır. Tavukçuluk da ekonomik açıdan önemli gelir kaynaklarındandır. Türkiye’nin yumurta ihtiyacında Başmakçı için "Yumurtanın başkenti" denilebilir. İl genelinde en fazla kanatlı hayvan varlığı olan ilçedir. Tahminen dört buçuk milyon adettir. Haftalık yumurta borsası ilçede belirlenmektedir. İlçede günlük yaklaşık 4 milyon yumurta üretimi yapılmakta ve bunun 2,5 milyonu iç piyasaya diğeri de Irak, Suriye, Katar, Kuveyt, Ürdün ve Türkmenistan’a ihraç edilmektedir. Başmakçı, il merkezine 130 km mesafededir.