Abdüllatif Uyan

Çandarlı Hayreddin Paşa, İznik toprağını nurlandıran bir Allah dostudur... Bu mübarek zat, Orhaniye Medresesi'nde talebe iken bir gün Sultan Orhan geldi o medreseye.

Abdülvehhab Sancaktari hazretlerinin komşularından birinin ufak çocuğu hastalanmıştı bir gün.

Abdülvehhab Sancaktari (rahmetullahi aleyh), Anadolu Evliyasındandır... Ona "Abdullah" derlerdi o havalide.

Asr-ı saadette bir Yahudi, Bilâl-i Habeşi'nin ezanını, istemeyerek de olsa dinlerdi. Dinlememek için kendini zorlar, fakat ister istemez yine dinlerdi.

Bilâl-i Habeşi hazretleri, Resulullah'ın vefatından sonra Mekke'ye geldi ve Hasan ve Hüseyin efendilerimizin ısrarı üzerine bir ezan okudu... Cümle Eshap duygulandılar...

Bilâl-i Habeşi (radıyallahü anh), Efendimizin vefatıyla Medine'de duramadı. İzin alıp Şam'a gitti.

Bilâl-i Habeşi hazretleri, Peygamberimizin yaptığı bütün savaşlara katıldı...

Bilâl-i Habeşi hazretleri, Resulullah'ın yanından ayrılmaz, yolculuklarda da Onun hizmetini yapardı.

Bilâl-i Habeşi (radıyallahü anh), bir gün mescit içinde oynamaya başlar... Hazret-i Ömer görüp çok şaşırır! Zira mescitte Resulullah vardır.

Bilâl-i Habeşi'nin (radıyallahü anh) ağır işkence çektiği günlerde Hazret-i Ebu Bekir Resulullah Efendimizi ziyarete geldi.

Bilâl-i Habeşî'nin (radıyallahü anh) günleri işkenceyle geçiyor, dakikası yıl gibi geliyordu ona!

Müşrik Ümeyye, kölesi Bilâl-i Habeşî'nin (radıyallahü anh) Müslüman olduğunu öğrenince deliye döndü!

Bilâl-i Habeşi (radıyallahü anh), çok mert ve dürüst bir köleydi.

Mekke'de, herkesin uykuda olduğu bir saatte bir gölge duvar diplerine sine sine ilerledi...

Ebüdderda hazretlerinin babası Uhud Harbi'nde şehit olunca, anne-oğul maddi sıkıntıya düştüler...

Ukaz Panayırı insan kaynıyordu... Bir ara bir ses işitildi. Orta yaşta bir zat, "Ey insanlar! Lâ ilâhe illallah deyiniz" diyordu.

Hak teâlâ, Mûsa aleyhisselâma "Bana yakın olmak ister misin?" diye sordu.

Peygamber Efendimiz, Kâbe'de namaz kılarken bir grup müşrik de "Ne yapıp edelim, bu yanan İslâm meş'alesini söndürelim!" diyorlardı.

Şeyh Molla Mustafa Efendi, Bilecik'e bağlı Gölpazarı ilçesinin Aktaş köyünde medfun bulunmaktadır.

Allah dostlarından Esen Sofu hazretleri, bir gün talebelerine;