Mecburi eğitim revize edilmeli

A -
A +
Prof. Dr. Fazıl Kırkbir
Karadeniz Teknik Üniversitesi
fazil41@ktu.edu.tr
 
 
Hem eğitim kalitesinin artması hem de usta eğitimi probleminin çözülmesi için tedbir çok basit. Zorunlu eğitim 12 yıl kalsa bile tek bir madde ile bu iki sıkıntının sebep olduğu sonucu engelleyebiliriz. O da bir an önce zorunlu örgün eğitimin 4 yıla indirilmesidir.
 
Şu anda ABD’de devlet lisesi mezunu olanların büyük çoğunluğunun, iyi derecede okuma yazma bilmeyen kişiler yığını olduğu söyleniyor.
 
 
 
Zorunlu eğitimin ücretsiz verilmesi, kitapların bedava olması ve üniversiteye hazırlık için bedava kursların verilmesi çok iyi uygulamalar. Ancak sonuçlara baktığımızda acaba önce 8 yıllık zorunlu eğitim ve sonrasında getirilen 12 yıllık zorunlu eğitimin sonuçları tahmin edildiği gibi oldu mu?
Üç yılı aşkın bir süredir bazı lisans ve yüksek lisans öğrencilerime, eğitim sistemi ile ilgili çalışmalar yaptırıyorum. Özellikle 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminin mevcut sonuç ve problemlerinin yanında öğrenci-öğretmen performansına ve çalışma hayatına tesirlerini de araştırmaya çalışıyoruz. Bahsettiğimiz hem nicel hem nitel araştırmalar. Sonuçta yüzlerce sayfa çalışma sonuçları var. Özellikle mecburi eğitimle ilgili bazı özet sonuçları paylaşmak istiyorum.
İşim gereği her yıl batıdan doğuya, üniversitelerde binlerce öğrenciye ders anlatma fırsatım oluyor. Genel tespitim, hemen her yıl öğrenci seviyelerinde belirgin bir düşüş olduğu yönünde. Diğer akademisyenler ve konuştuğum hemen herkesin benzer tespitlerde bulunduğunu söyleyebilirim. Bunun en önemli sebebi, maalesef ilköğretim eğitim sisteminden kaynaklanıyor.
Aslında bunu sizin de test etmeniz çok kolay: Çevrenizde ilk ya da orta öğretim öğretmeni varsa, sorun bakalım okulunda üçüncü hatta beşinci sınıfa gelip de hâlâ doğru düzgün okuma yazma bilmeyen öğrenciler var mı? Emin olun o sınıflara kadar gelmesine rağmen doğru dürüst okuma yazma bilmeyenlerin sayısı değişmekle birlikte, cevap hep “evet” olacaktır.
 
ZORUNLU VE SORUNLU
 
8 yıllık zorunlu eğitime geçilmeden önce, yani 5 yıllık zorunlu eğitim döneminde bir öğrencinin okuma yazma bilmeden ilkokul ikinci sınıfa geçme oranı neredeyse yüzde sıfırdı. Bunun en önemli sebebi, ilkokulda kalma oranıydı. Şimdi ise neredeyse sınıfta kalma sıfırlanmıştır. Ancak öğrenciyi sınıfta bırakamazsanız, onu çalışmaya yönlendirmeniz de çok zor olur. Diğer taraftan zorunlu eğitim süresi arttıkça bir öğrenciyi sınıfta bırakmanın sebep olduğu maliyetler katlanılabilir olmadığından ötürü, herkesi bir üst sınıfa geçirmek durumunda kalınmaktadır. Bu ortamda çalışarak sınıf geçen öğrenciler, çalışmadan geçen öğrencileri görünce “Demek ki çalışmaya gerek yok” diye düşünmeye başlamaktadır. Diğer taraftan akademik çalışmalar için sanayide görüştüğümüz hemen her usta, çırak bulamamaktan şikâyet etmektedir. Kaporta ustası, motor ustası, boya ustası, berberi, sıvacısı, kaynakçısı… Bugüne kadar görüştüğüm bütün ustalardan bu şikâyeti almaktayız.
Biz de ustalara şunu soruyoruz: “Çıraklık okullarından gelen olmuyor mu?”
El cevap: “Geliyorlar ama burayı kalıcı görmedikleri için işi sahiplenmiyorlar. Sonuçta da usta yetiştiremiyoruz. Zaten gelenlerin yaşı belli. Zorunlu eğitim 5 sene iken bir çocuk ilkokulu bitirip çırak olurdu. Ama artık 11-13 yaş aralığında birini eğitmek ile 15 yaşındakileri eğitmek bir değil.”
Peki, eğer zorunlu eğitim bu şekilde devam ederse, bir sonraki kuşak değişiminde her alanda yeterince usta bulabilecek miyiz? Cevabı tahmin etmek zor değil. İşin ilginç tarafı bu zorunlu eğitim süresi uygulamasının pek çok ülkede popüler olması. İran, Afganistan, Madagaskar, Suriye, Kazakistan, Fas ve Tacikistan gibi az gelişmiş ülkelerde son dönemlerde zorunlu eğitim süresi uzadı. Bunu daha önce yapan İran gibi birkaç ülkede ise yukarda tahmin ettiğimiz problemler büyük oranda yaşandığı için çözüm arayışları başladı.
 
UZAKTAN EĞİTİM ORTAOKULDA BAŞLAMALI
 
Hem eğitim kalitesinin artması hem de usta eğitimi meselesinin çözülmesi için ilk tedbir çok basit. Zorunlu eğitim 12 yıl kalsa bile tek bir madde ile bu iki sıkıntının sebep olduğu sonucu engelleyebiliriz. O da bir an önce zorunlu örgün eğitimin 4 yıla indirilmesidir. Yani çocuklar ilk 4 yılı zorunlu olarak örgün okuyacaklar ama 4 yıldan sonra, isteyenler bir taraftan okuyup diğer taraftan çalışabilecekleri uzaktan eğitim hakkına sahip olacaklar. Hâlihazırda zaten bu sistem liselerde mevcuttur. Tek yapmamız gereken bu sistemi ve hakkı, orta öğretimdeki çocuklarımıza vermektir. Bu noktada sanayi içine açılacak orta öğretim seviyesinden başlayacak okullara (yani meslek liselerinin daha altı olan meslek ortaokulları) meslek sahibi olmayı düşünen ya da okumaya çok eğilimi olmayan öğrenciler yerleştirilerek daha küçük yaştan itibaren bir meslek sahibi olmaya başlayacaklar. Böylece hem orta öğretimden itibaren eğitim kalitesi daha kolay yükseltilebilecek hem de daha verimli hâle gelebilecek.
Eğitimdeki zorunlu eğitim süresine bağlı olarak ortaya çıkan en önemli sorunlardan biri de yukarıda değindiğimiz gibi sınıfta kalma olayının neredeyse tarihe karışmasıdır. Bu sonuç normaldir. Çünkü 12 yıl zorunlu eğitimde, eğitim kaliteli verilir ve okuyamayan sınıfta bırakılırsa okuma niyeti olmayan öğrencilerden, 23-25 yaş arasındaki büyük bir kitle hâlâ orta eğitimde yer alırdı. Bu ise olması istenilen bir durum değildir.
 
ABD’DE DURUM NASIL?
 
Şu anda ABD’de devlet lisesi mezunu olanların büyük çoğunluğunun, iyi derecede okuma yazma bilmeyen kişiler yığını olduğu söyleniyor. Eğer sistem böyle giderse ülkemizde de 10-15 sene sonra durum aynı olabilir. Şu an ilkokul 1. sınıfta okuma yazma öğretiliyor. Ama sınıfta kalma, fiilî olarak pek uygulanmadığı için birçok çocuğumuz, doğru düzgün okuma yazma öğrenmeden bir üst sınıfa geçiyor. Maalesef şu anda 5. sınıfa gelmiş ama çok iyi okuma yazma bilmeyen çok sayıda öğrencimizin olduğu söyleniyor.
Yukarıda bahsettiğimiz çözüm önerisi, aslında bu probleme de çare olur. Şöyle ki: Eğer meslek ortaokulları devreye girerse, artık ilkokullarda eğitim zorlaştırılıp eski 5 yıllık zorunlu eğitimdeki seviyeye çıkarılabilir. En azından ilk 4 yılda en fazla 2 kere sınıfta kalma bile getirilirse, verimliliğe sebep olur. Böylece ilk 4 yıldan sonra isteyen ve bir yıldan fazla ilköğretimde kalanlar meslek ortaokullarına yönlendirilir. Böylece hem 5-8 ve 9-12 araları eğitim kalitesi çok daha rahat yükseltilebilir. Hem de daha ortaokul seviyesinden sanayi içine açılacak meslek ortaokulları ile pek çok çocuğumuz gençlik çağına geldiğinde bir meslek sahibi olmuş olurlar.
Söz konusu bu meslek ortaokullarında teorik dersler pratik derslerden daha az olup o sanayideki işletme sahibi ustaların o okullarda derse girmesi sağlanarak ve belki haftanın bir günü işletmede staj yapması sağlanarak çok daha rahat eğitim yapılabilir. Söz konusu öğrenci yıl sonuna kadar birden fazla ustalık alanında staj yapar ve yıl sonunda hangi mesleği seçmek isterse o mesleğe yönelerek orta okul 2’den itibaren tamamen o mesleğin uygulamalı ve teorik derslerine devam eder.
Böylece yakın bir gelecekte hemen her alanda ustasız kalmaktan kurtulmanın yanında (ki işsizlik gibi pek çok sosyal problemin sebebi olan önemli bir meselenin çözümünden bahsediyoruz) sanırım daha kaliteli bir eğitim sisteminin adımlarının atılmasına sebep oluruz…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.