Muammer Erkul

Her gönül, fetih bekleyen bir İstanbul olduğu gibi; her sayfa da bir Malazgirt Ovası'dır.

Dünyanın en basit, en anlaşılır hesabını yapacağım size, fakat şu sorunun ardından: Emeklilik yaşındaki insanlarımız aynı zamanda 500'er de kitap okumuş olsalardı... Şu güzel ülkemiz acaba nasıl bir olgunluk seviyesinde olurdu?

Defalarca okuduğum ve tekrar tekrar yazdığım bir cümlenin manası birdenbire beliriverdi zihnimde: Olmuş olan, olacak olandı!..

(M. Necati Özfatura büyüğümüzün, Divanyolu Kitapları'ndan çıkan "Suriye Düğümü" isimli eserinin önsözüdür.)

En çok bunu sevdiğini söylemiştin ya; hadi, afiyet olsun.

Çok sevilen kalbe konur, kalpte taşınır; kalbe sığar. Sevilenle ilgili şeyler de sevilir. Çünkü onun, simgeleri de sevgilidir. Örnek olarak; bayrağını sallamak, temsil ettiği ülkeyi yüceltmektir.

İbadet nedir? Elbette "emredileni" yapmaktır... Peki kolay mıdır bu? Hayıır, hiç de kolay değildir!

Hepimizin ibadetleri kabul ve makbul olsun...

Bunu anlamayan kalabalıklar "millet" olamaz: San'atkârını yetiştiremiyorsan yarınların olmayacak!

Anlatılır ki; adamın biri, yaptırdığı çeşmenin kitabesine "Her kula helal, Müslümana haram"yazdırmış. Bunun okuyan Bursa ahalisi kadıya şikâyete koşmuş. Adamı bulup getirmişler. "Bilmez misin fitne çıkarmak en büyük suçtur?" Diye hesap sormuşlar.

Haliç Kongre Merkezi, dünyanın gözbebeği İstanbul'umuzun en güzel noktalarından birindedir. Suya sıfır bahçesinin önünde dümdüz yayılan "Golden Horn" güneşin altında gerçekten de altın bir boynuz gibi parıldar. Durgun suyunda balıklar yüzer, ördekler oturur, kuşlarsa bu güzelliğin tadını çıkarır.

Vardığımız bütün sonuçlar aynı noktada birleştiriyor bizi ve yine bütün ipuçları hep oraya götürecek. Bir tek problemimiz var: Çocuklarımızı yetiştiremiyoruz! Ve bir tek cevabı var bütüün soruların: Bunu, başaramadığımız müddetçe, başımız bitten ve kaşıntıdan kur-tu-la-ma-ya-cak!

Mayısın son günlerinde haberini aldık. Ablam aramış ve "bebeğin doğduğunu" söylemişti.

Muammer erkulVerilen sıcaklığın, herhangi birini değiştirebileceğinin ispatı; yumurtadır!

"Merkebî vîlemih, yelle siyâc'ül/Mürekkeb atmeha, halbi si yecül./Intûrâb inâbatn yi'mûhn güyân gûyl/Gusn ğussa bî'llemih, şecvâ bülûb'ül."

Biliyorsunuz ki TED, "benim bir rüyam var" diyenlerin; paylaşmaya değer fikirlerini ve nasıl başardıklarını anlattıkları bir uluslararası konferanslar zinciri.

Pinpon topları

Varmak, bulmakla mümkün

Sadece ESKADER'in değil; kültür ve sanat adına ter dökmüş, ömür vermiş hemen her kişi ve kurumun kaderidir görülmemek veya görmezden gelinmek. Ne acı!

Dertlenmiş miydiniz; o güzel çiçeğinizi kuruttuğunuzda, su vermeyi unutarak?.. Üzülmüş müydünüz; ektiğiniz sebze fidelerinin bir kısmını yeşile çalan böcekler bastığında, bir kısmını boğuşan köpekler ezdiğinde, bir kısmını tavuklar yediğinde?.. Kahrolmuş muydunuz; sıralar boyu diktiğiniz fidanların köklerini köstebekler kestiğinde?..