Varmak, bulmakla mümkün

A -
A +


Dünya, bir sıkıntılar mekânı...
Bunun kaçılmazlığını büyüdükçe öğreniyoruz veya öğrendikçe büyüyoruz!
Sanki bunu öğrenmesek yaşlanmazdık;
Veya yüzümüzde gördüğümüz ihtiyarlık çizgileri, belki de bu sıkıntılardan kaçamayışın izleri!..
*
Tek el ile alkış mümkün değil ya;
Ben, senin ikinci elinim yahut sen benim bastonum!
Bacaklar yoruluyor zaman içinde. Dizler bükülüyor, her santimin sızıım sızım sızlıyor;
Ve, içinde iniltiler...
*
Sen, kendi kulağınla duymuyorsun; bir de gel, benim kulağımla dinle benim içimi!
Veya ben seni duyamıyorum; çünkü senin için de, ancak kendi kulağına söyleniyor...
.....
Ah ki hepimiz yeni doğmuş taylar gibi, yeni fırlatılmış oklar gibi, yeni sağılmış sütler gibi kalsaydık...  
Dert ne, biliyor musun?
Dünyanın, bir "sıkıntılar mekânı" olduğunu kabullenememek!
*
Bir gözyaşı damlası gibi düştü önüme o cümlen:
Yo yoo, asıl ben... Ben, senin hayatımda var olduğun için teşekkür ederim. Çünkü ayak olmasa ayakkabı dikilmez, yolcu olmasa yol da olmazdı!..
Bizler, yol arkadaşlarıyız, aynı yolun yolcularıyız.
Yolculuk ise; varma çabası!
Dünyada yürüyen, hep bir adım daha ve bir adım daha atmak durumunda; çünkü her ufkun ardında yeni bir ufuk ve onun ardında bir başka ufuk...
Dünya bir aldanma yeri çünkü dünya bir aldatmacı!
Her adımında bir adım geriye kaçar yolun ucu; yani, varmak yok dünya üzerinde...
Varmak, bulmakla mümkün!
Peki, neyi bulacaksın?
Dünyada bulamayacağın gerçeğini...
O yüzden, "başka" şeyler arama ki bulduğun senin olsun; her şeyi ver ki, gelen her şey senin olsun!
*
Ayağın dünyada ama, sen avını düşün...
Ey avı dünyada olmayan avcı;
Sal oku yüreğime!
Kalbimi vurursan, sonsuzluğu bulursun...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.