Sınırın ötesi Rusya olunca

A -
A +
"Elin Rus’u ne bilsin onun dilsiz ve sağır olduğunu. Mahsus konuşmadığını sanıyorlar."
 
 
Memleketimiz Şavşat’ı ve "bizim köyün delisi"ni, yaşadığı enteresanlıkları anlatmaya devam ediyorum...
1980’li yıllar Rusya dağılmamıştı. Sınır boylarında hem bizim hem de Rusların karakolları vardı. Rus tarafında kontroller daha fazla olur sınırda âdeta kuş uçurtulmazdı. Eskiden bizim olan ve çok güzel yerlere sahip olan sınır ötesi o güzel ve verimli toprakları, sınırdan görebildiğimiz kadarıyla Ahıska’ya bağlı Acara veya Çiruh şimdi onların hem yaylası hem de büyük bir askerî karakolu olmuştu.
Yanlışlıkla onların tarafına geçen kişileri o büyük binada sorguluyor gerekirse hapsediyorlar veya casus veya başka kötü bir niyeti olmadığına ikna olurlarsa sınırda askerî yetkililer görüşüyor gerekirse Artvin’e hatta Ankara’ya haber verilip resmî protokol sonrasında ancak salıyorlardı.
Hatta yanlışlıkla bir hayvan bile geçse onu bile vermeye nazlanıyor binbir zorluk çıkarıyorlardı. İşte bizim gariban Halim Abi bir gün yaylada pancar şenliğine giden milletin arkasından takılarak sınıra gidiyor ve bir ara onların yanından ayrılınca şiddetli bastıran sis ve dumanın etkisiyle yolunu şaşırıyor ve kalabalıktan koparak Rusların tarafına geçince kısa zamanda hemen yakalanıyor. Apar topar meşhur beyaz binada kendini buluyor. Bizimkiler yaylaya dönünce onun dönmediğini görünce ve aradan birkaç gün de geçince onun o gün sisli havada yanlışlıkla Rus tarafına geçtiği anlaşılıyor. Hemen karakola haber veriliyor. Gerekli işlemler başlatılıyor. İşin en acı tarafı bizim Halim Abi duymadığı ve konuşamadığı için onu bir casus sanıyorlar ve konuşturmak için çeşitli işkenceler yapıyorlar.
Elin Rus’u ne bilsin onun dilsiz ve sağır olduğunu. Mahsus konuşmadığını sanıyorlar. İşkenceler bir hayli sürdükten sonra sınırda yapılan askerî görüşmeler ve Artvin Valiliğinin de resmen devreye girmesiyle Halim Abi'nin bir casus olmadığı belirtiliyor. Yanlışlıkla sınırı geçen dilsiz ve sağır biri olduğu Ruslar tarafından kabul edilince günler sonra Halim Abi'miz geri dönüyor ve bizzat sınırda askerler ve yakınları tarafından teslim alınıyor.
Yakınlarına kavuşan Halim Abi meşhur çığlığını atıp sevinçle kendine has el kol işaretleriyle yapılan işkenceleri tarif etmeye başlıyor. Yaylada yapılan kontrolde vücudunda işkence ve darp izleri tespit ediliyor ama her şey bir yana herkes onun sağ salim tekrar eve dönmesine seviniyor...
               Em. Sağ. Yazar. Aslan Torun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.