Ünal Bolat

“Hiçbir ibadetime, amelime güvenemem. Rabbim son nefeste iman ile gitmeyi nasip eylesin...”

“Bir arkadaş ziyaretine gitmiştim ama gitmişken bir müddettir yaşadığım şikâyetten de söz ettim...”

“Anlıyorum ondaki bu sessizliği… O ezikliği… O çaresizliği… Bilirim o içteki sessiz duaları...”

“Düşünüyorum o anda nice varlıklı aile çocuklarındaki nazlanmayı, memnuniyetsizliği...”

“İstanbul’da yine sıradan bir günü yaşıyordum aslında, metrobüs yolculuğu yapıyordum...”

“Ali’nin hiç kimseden korkusu olmadığını, ancak Şoför Ahmet adlı eniştesinden çok korktuğunu işitirdik...”

​“Babam asker arkadaşının bu misafirperverliğine konukseverliğine çok memnun kaldı...”

​“Babamın asker arkadaşını sordum, bana evini gösterdiler. Evine vardığımda şükür adam evde idi...”

“Allah’ım sen her şeye kadirsin, sen bizi yaratan bize hayat veren Rabbimsin...”

​“Acaba ben bir rüyamı yoksa bir hayalet mi görüyorum. Olamaz bu, o olamaz” diyorum!..

“Biz Müslüman değil miyiz? Camiye ibadet etmeye gitmekten başka nereye gidelim?”

​“Bir an şaşırdı ne cevap vereceğini bilemedi. Kızardı, bozardı, işin içinden çıkamadı...”

​“Doktor Bey beni odasına çağırdığına göre acaba hangi konuyu konuşacaktı; namazı mı?!.”

“Şimdi yine yeni mezun genç bir doktorla çalışıyorduk. Ocağımıza yeni atanmıştı...”

“Cemal Amcam Kore gazisiydi. Kore’de yaşadıklarını ben de sizlerle paylaşmak istedim...”

“Bir bağıran var; öyle inliyor öyle eziyet görüyor ki yer ile gök arası o ses ile dolu!..”

“Arkadaşıma gerçek aşkın eğer mümkünse ilahi olabilmesi gerektiğini nasıl anlatabilirdim ki?..”

​“Buruk hayallerle memleketime dönmüştüm. Aklım fikrim, İstanbul’da Meltem’de kalmıştı.”

​Uzun yıllar sonra Cemil ile karşılaşmamız, beklediğim gibi çok sıcak olmadı...

​“Hünkârım, bendenizin bir tek gönlü vardı, onu da amcanız cennetmekâna verdim...”