Kontrolcüyü kim kontrol edecek? -1-

A -
A +
Avrupa’nın kuzeyinde yer alıyor, beş buçuk milyon nüfusa sahip Finlandiya... Bağımsızlığa bizden çok daha önce 6 Aralık 1917 tarihinde ulaşmış bir cumhuriyet. Her ne kadar İkinci Dünya Savaşı'nın içine çekilmiş ve çeşitli yıllarda savaşlarla uğraştırılmış ise de demokrasisine dokunulmayan, işgal altına alınamayan bir ülke olarak kayıtlara geçmeyi başarmıştır. Finlandiya, Ruslardan ayrılıp bağımsızlığını kazansa bile Rus mimarisinin etkisi olanca yoğunluğuyla hissedilir Finlandiya’da. Ama yüz yıl sonunda iki ayrı milletin birbirinden ne kadar farklı bir ırk olduğunu iki ülkeyi de ziyaret edenler açıkça görebiliyorlar. İşte Rusya sınırlarında kalan Petrograd. "Petro’nun şehri" anlamına gelen bu şehir bir ara Leningrad olarak ad değiştirir… SSCB dağıldıktan sonra ismi yeniden ele alınır ve St. Petersburg olarak adlandırılır. Diğer yandan Vyborg da bir kenttir. İki kent arasındaki mesafe tren yoluyla yaklaşık 120 dakikadır. Petersburg’da Finlandiyalı memurlardan oluşan görevlilerin bulunduğu tren istasyonu diğer istasyonlarla kıyaslanamayacak kadar bakımlıdır. Aksine Rusların istasyonlarında kargaşa ve düzensizlik hâkimdir. İki Finlinin bir araya geldiğinde saatlerce konuşmadan anlaşabildiklerini görürsünüz. Oysa Rusların istasyonlarında gürültüden geçilmez. Bir curcuna içinde bulursunuz kendinizi… İnsanlar kendinden başkası yokmuş gibi yaşar. Elindeki yiyeceğin ambalajını çöp kutusu araştırmadan bir tarafa fırlattığı gibi, tükürüğünü de rastgele bir şekilde sokağa savurabilir. Oysa bir Finlinin medeniyete ters bir hareketini sokak ortasında görmek imkânsız denecek kadar azdır. Finlandiya gerçekten temiz ve sessiz bir ülkedir. Hiç bitmeyen kırlar kasabaların hemen arkasından başlar ve eski yerleşim yerlerinden el değmemiş vahşiliğe kadar farklı birçok şekilde kendini gösterir. Oraya yapacağınız hava yolculuğunda büyük ormanlık alanlar, yeşil ovalar göreceğiniz gibi kara ve demir yoluyla yapacağınız ziyaretlerde de sahil kıyılarını takip eden binlerce irili ufaklı adacık ve güllerle karşılaşacaksınız.     ŞİİR       Sürgün   Elim kolum kırık... Geç açtım, Erken soluyorum. Bu debelenip durduğum hayat girdabından Var mıdır beni çıkarmaya malik? Bir sürgün hikâyesi benimki... Öz vatanımdan sürüldüm. Derundan, en derunumdan sürüldüm...                                           F. Eryılmaz     ENTERESAN BİLGİLER   METABOLİZMA: Canlı organizmada meydana gelen kimyasal olayların tamamı. Metabolizma, organik yapım ve yıkım olayları esnasında madde ve enerjinin hücre veya organizma tarafından değişikliğe uğratılması şeklindeki karmaşık ve devamlı olayların hepsini içine alır. Hücreler besin alarak ve bileşimlerini değiştirerek hayatlarını sürdürürler. Besinlerin çoğu kompleks yapılarından basit bileşiklere ayrılarak hücrenin yapısına katılır veya enerji üretim kaynağı olarak kullanılırlar. Organik bileşiklerin basit yapılara yıkımı esnasında enerji açığa çıkar. Enerjinin bir kısmı hemen hücre içinde kullanılır. Çoğunluğu da kullanılmaya hazır kimyasal enerji olarak ATP moleküllerinde depolanır. Maddelerin hücre bünyesinde parçalanarak bozunması şeklindeki yıkım olaylarına katabolizma denir. Katabolizma, metabolizmanın yıkım reaksiyonlarını ifade eder. Organizma büyümek ve yıpranan kısımlarını onarmak için besinlerin bazı moleküllerini birleştirerek bünyesine has kompleks maddeler sentezler. Bu şekildeki sentez ve yapım olaylarına da “anabolizma” denir. Bu olaylar esnasında katabolizmada açığa çıkan enerji kullanılır. Ototrof organizmalarda ise inorganik maddelerden bilhassa ışık enerjisiyle kompleks maddeler yapılır. Anabolizma, kemik gibi durgun dokularda da devam eder.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.