26.03.2003 - 01:00 | Son Güncelleme: 26.03.2003 - 01:00
Devlet Tehir Yolları!..
Ben 2 yıldır Nazilli-Aydın arasında vazifem icabı tren yolculuğu yapmaktayım. Benim gibi yaklaşık 80-90 kişi de düzenli olarak bu iki nokta arasında yolculuk yapıyor. Yolcuların çoğunluğu işçi, memur ve öğrenci. Nazilli-Aydın arası 45 km. Normalde bu yol yaklaşık 45 dakikada katediliyor. Fakat 2-3 aydır hâlâ anlayamadığımız bir olay yüzünden 1.5 saatte yolculuğumuzu tamamlıyoruz. Şöyle ki; Sabah, Denizliden kalkan tren saat 07.36da Nazilliye çok az bir yolcuyla geliyor. 80-90 yolcu Nazillide trene biniyoruz.
Ben 2 yıldır Nazilli-Aydın arasında vazifem icabı tren yolculuğu yapmaktayım. Benim gibi yaklaşık 80-90 kişi de düzenli olarak bu iki nokta arasında yolculuk yapıyor. Yolcuların çoğunluğu işçi, memur ve öğrenci. Nazilli-Aydın arası 45 km. Normalde bu yol yaklaşık 45 dakikada katediliyor. Fakat 2-3 aydır hâlâ anlayamadığımız bir olay yüzünden 1.5 saatte yolculuğumuzu tamamlıyoruz. Şöyle ki;
Sabah, Denizliden kalkan tren saat 07.36da Nazilliye çok az bir yolcuyla geliyor. 80-90 yolcu Nazillide trene biniyoruz. Köşk ilçesine kadar herşey normal işliyor. Fakat Köşkte 30-35 dakika kadar bekliyoruz. Sebebi ise; Söke ilçesinden gelen treni bekliyoruz. Söke treni bütün yolcularını Aydında indiriyor ve neredeyse 10-15 kadar yolcuyla Nazilliye gidiyor ve biz Köşkte 80-90 kişi, 10-15 kişiyi bekliyoruz. Saat 09.00da işkenceli yolculuk Aydında son buluyor. Bu sefer de herkes koşarak nefes nefese işverenlerden fırça yeme korkusuyla işe gidiyor.
Biz diyoruz ki; Söke treni zaten boş gidiyor Nazilliye. Biz o treni Köşkte bekleyeceğimize, o tren Aydında bizi beklesin. O zaman hiç bir problem kalmayacak. Yetkili birimlere bu sıkıntılarımızı sanal ortamda ilettiğimizde, bize cevaplarında ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz yüzünden ellerinin bağlı olduğunu yazmışlar. Biz onlardan altın kaplama tren, ceylan derisinden koltuklar istemiyoruz ki...
Masa başından idare edilen kurum ve işyerlerinin hali ortada. Halkın sesine lütfen kulak verin.
Artık tehir yapmasın, erken gelsin trenler,
Çok hayır dua alır, halka hizmet verenler,
Daha temiz olmalı, vagonların içleri,
Hep güzel koku duysun, içeriye girenler...
> M. Alper Çetin-NAZİLLİ
Bizim hakkımız ne olacak?
Başbakanlığa;
Sayın Başbakanım, fındık üreticisine vermiş olduğunuz fiyat farkını, doğrudan gelir desteği adı altında veriyorsunuz.
Halbuki, benim gibi birçok üretici çeşitli sebeplerle doğrudan gelir desteğine yazılamadı veya yazılmak istemedi.
Kanaatimce Fındık Tarım Satış Kooperatifine ortak olan ve üretici olan herkes, belgelerini sunmak kaydıyla fiyat farkını alabilmeli.
Çıkan kanunu araştırdım; ben ve benim gibi doğrudan destekleme fonuna kayıt yaptıramayanlar bu parayı alamıyor. O zaman bizim hakkımız ne olacak?
Gereken düzenlemelerin yapılarak mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz...
> İbrahim Tatar - Bulancak / GİRESUN
Milletin gönlünde yer edinenler unutulmaz
Sayın Başbakanım;
Yıllardır sürdürdüğünüz zorlu maratondan sonra, hak ettiğiniz mükafatı aldınız. Cenabı Hak hayırlı uğurlu etsin. Cenabı Hak muvaffak etsin. Dualarımız sizinle...
Sizi gönüllerin başbakanı olarak sevdik, oralara getirdik. Bu milletin gönlünden çıkanlar ebediyete intikal etseler de unutulmazlar. Ne rahmetli Menderes, ne de Özal unutuldu. Rahmetli Menderes bu milleti çarıktan kurtardı. Demirel kendi dönemine göre yenilik yaptı. Özal reformlarını o döneme göre yaptı. İnşaallah şu geçen 3 aylık dönem, sizler için bir nevi staj olmuştur.
57. Hükümet öyle güzel hizmet etti ki(!) gülmeyi sevinmeyi kazanmayı bize unutturdu. Bugün sizi ABDye teslim olmakla suçlayanlar, borç para bulmak için bu milleti inim inim inlettiler. Ben bir küçük esnafım, koalisyon hükümetinin bana zararı 15 milyar oldu. 15 milyarım uçtu gitti... Şu seçim sonuçlarından sonra hangi yüzle konuşurlar acaba?
> İsmi mahfuz