Kanada'da tartışmalı terör yasası

Kanada'da istihbarat servisine geniş yetkiler tanıyan ve özel hayatın gizliliği sınırlarını aştığı gerekçesiyle eleştirilen yeni Terörle Mücadele Kanunu taslağı federal parlamentoya sunuldu.
Kamu Güvenliği Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Kanada gizli servisi CSIS başta olmak üzere tüm güvenlik makamlarına olağanüstü yetkiler veren taslak, özgürlükleri sınırlandıran ve özel hayata dair gizlilik sınırlarını aşan düzenlemeler içerdiği gerekçesiyle eleştiriliyor.
Kamu Güvenliği Bakanı Steven Blaney, yasal yetersizlikler nedeniyle devletin olası terör saldırılarına karşı savunmasız kaldığını savunarak tasarının yasalaşması halinde ulusal güvenlik kurumlarının istedikleri bilgiye istedikleri gibi ulaşma ve bilgi paylaşma yetkisine sahip olacaklarını açıkladı.
-Tasarının içeriği
Mevcut durumda eldeki delillere dayanarak bir kişinin "terör suçu işleyeceği" inancıyla gözaltı uygulaması yapabilen güvenlik güçleri, yeni tasarıyla sadece şüphe üzerine gözaltı kararı uygulayabilecek. Bu tür durumlarda daha önce 3 güne kadar olan gözaltı süresi ise yeni tasarıyla 7 güne çıkarılıyor.
Yasa tasarısının bir başka önemli hükmü ise suçluların güvenlik ve yargı kurumlarıyla anlaşma yapmaları konusunda. Mevcut kanun hükümlerine ve delillere göre "terör suçunu işleyecek" kişilerle yapılabilen anlaşma, "terör suçunu işleyebilecek" şüphelilerle de yapılabilecek. Bu hükmün, CSIS başta olmak üzere tüm güvenlik birimlerine "içeriden istihbarat sağlayacak eleman kazandıracağı" düşünülüyor.
Tasarıyla daha önceden terörle suçlanmış kişilerin pasaportuna beş yıllığına el koyma hakkı ile bu kişiler için elektronik izleme ve yargı alanının dışına çıkmama yasağı da getiriliyor.
Yürürlükte olan yasada, terör suçuna rehberlik etme veya aktif olarak bir kişiyi terör suçuna teşvik etmek suç sayılırken, yeni yasa tasarısında terörün teşviki, savunulması, terör faaliyetlerinin hoş gösterilmesi, terörist organizasyonların ve mensuplarının övülmesi suç kapsamına alınıyor.
Tasarı bu tür suçlara azami 5 yıl hapis cezası öngörüyor. Tasarıda, bu tanımlamanın ifade özgürlüğü kapsamında nasıl yorumlanacağına ilişkin hüküm bulunmuyor.
- Özel hayatın gizliliği
Tasarıyla CSIS'ye Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım hesaplarının yanı sıra şüphelilerin tüm e-posta hesaplarına erişim yetkisi de veriliyor. Bu yetkiyi Kanada içinde ve dışında kullanma hakkına sahip olacak CSIS, bununla her şüphelendiği kişinin tüm bilgilerine erişebilecek.
CSIS ve diğer güvenlik birimleri, radikalleşme şüphesi olan kişilere gönderilmiş mesajlara, arka plan belgelerine, bu kişilerin seyahat planlarına, her türlü banka ve finansal işlemlerine veya tüm posta ve kargo işlemlerine erişip müdahale edebilecek. Tasarıda, bu işleme tabi tutulacak kişinin Kanada vatandaşı veya sürekli oturum sahibi olması halinde, mahkeme kararı şartı getiriliyor.
Tasarıda, CSIS'ye iki kişi arasında yapılan bir telefon görüşmesini kesme yetkisi de verilirken, şüphelenilen kişiyi işleyeceği terör suçundan caydırmak için ailesi ve arkadaşları da caydırma sürecinde kullanılabilecek.
- Mahkeme kayıtlarına mühür
Yeni düzenleme CSIS'ye, yargılamanın herhangi bir aşamasında mahkemeden bilgilerin mühürlenmesini ve açıklanmamasını isteme hakkı da tanıyor. Bu değişiklikle şüphelenilen ve bu nedenle gözaltına alınan kişilerin nasıl sorgulandıkları, tanıklıkları halinde korunup korunmadıkları ve gizli tanıklara ilişkin kimlik bilgilerinin korunması gibi gizli bilgiler asla öğrenilemeyecek.
Tasarı hükümete, terör amaçlı seyahat yapacağına inandığı kişileri "uçuşa yasaklılar" listesine ekleme yetkisi de veriyor.
- Seçim yatırımı iddiası
İktidardaki 9. yılına giren Muhafazakar Parti lideri Başbakan Stephen Joseph Harper, 2011 yılına kadar dışarıdan destekli azınlık hükümeti şeklinde yürüttüğü iktidarını, 2011 yılındaki seçimlerde parlamento çoğunluğunu elde ederek pekiştirmişti.
308 sandalyeli Kanada Federal Parlamentosu'nda halen sandalyeyle çoğunluk olan Muhafazakar Parti'nin, kamuoyu yoklamalarında düşen oy grafiğini tersine çevirmek için 19 Ekim'de yapılacak genel seçimlere kadar terör olgusunu işleyeceği belirtiliyor.
G7 üyesi olan ve bugüne kadarki iktidar değişikliklerinde ekonomik ve siyasi istikrarı bozulmayan Kanada'da, 19 Ekim seçimleri için terör olgusunun en iyi propaganda malzemesi olacağı ileri sürülüyor.