Köylülüğün okulu

Köylülüğün okulu

YAŞAM Haberleri

Doğa Derneği, İzmir'in Orhanlı köyünde, taş ve kerpiçten bir Doğa Okulu kuruyor. Megastar Tarkan'ın da desteklediği okula gelen gençler, doğa etiğini öğrenirken tavuk yetiştirecek, zeytinyağı sıkacak, keçi güdecek

nbsp;Fatih nbsp;SELEK

İzmir'in Seferihisar İlçesine bağlı 300 haneli Orhanlı köyünde, bu sıralar farklı bir heyecan var. Doğa Derneği, köyün 30 yıldır kullanılmayan okulunu, Seferihisar Belediyesi'nin desteğiyle ekolojik malzemelerle restore ederek Doğa Okulu haline getiriyor. Megastar nbsp;Tarkan'ın da kurucuları arasında yer aldığı ve 5 Haziranda gelir için konser vereceği okul, 2014 baharında açılacak.Buraya gelen gençler, teoride doğa etiğini; pratikte de kerpiç duvar örme, süt sağma, hormonsuz yumurta üretme, zeytinyağı sıkma, çobanlık, bağcılık gibi köylülerin üretime dayalı kültürünü ücretsiz öğrenecek. Kendileri için ayrılan köy evlerinde konaklayacak olan gençler, köylünün her işine koşacak. nbsp;

Köylülüğün okulu
Uygulama hocalarından biri de muhtarın kızı Pembe (Ener) Yenge olacak.
Doğa Derneği Başkanı Dr. Güven Eken, modernleşme hastalığı yüzünden nesiller arasında kopukluk meydana geldiğini, bu kopan bağları birleştirmek istediklerini söyledi. Eken, şunları anlattı: "Almanya son 50 yılda ekolojik mimari diye bir şey geliştirmiş. Ama yaşadığımız coğrafyada Çatalhöyük'ten bu yana ekolojik mimari var. Kadim mimarinin bilgisini kağıda döküp araştırma yapanların sayısı 10-15 kişiyi geçmez. Bilgilerimiz batı kaynaklı. Oysa biz işin menbaındayız. Bir coğrafya kibiriyle söylemiyorum ama tarımın doğduğu yerdeyiz. Fakat biz Hollanda'daki bilmem ne teknikleriyle domates yetiştiriyor, ona itibar ediyoruz. İşte bu durum, toplumdaki dededen toruna aktarılan bağları kopardı. Sadece dede ile torun değil, 500 yıl önceki bilgiyle ürün veremiyoruz. Her şey hazır, fast. Anadolu'daki tarım bilgisinin yüzde 99'unu kaybettik. Doğa Okulu'nda geleneksel tarım adına kalan kırıntılardan bir şeyler yapmaya çalışacağız. Arkeolog gibiyiz. nbsp;Doğa okuryazarlığı diye bir ders koyacağız. Doğadan bilgi alma yönteminizi kitaplara sığdırdığınızda o bir bilim oluyor. Halbuki ilim başka bir şey. Biz ilim peşindeyiz. Okulumuz bildiğinizden farklı. Yılın 12 ayı burada olacağız. 10-15 günlük ve birer aylık programlar yapacağız. Mühendis, mimar, gazeteci, doktor ne olursa olsun buraya gelen, doğa etiğini öğrenecek."

Köylülüğün okulu

SAMAN VE TOPRAK
Doğa Okulunun inşaatında köylüler ve belediye personeli çalışıyor. İşçiler, saman ve toprakla çamur karıp sıva yapıyor. Okulun mimarı "Dünyada müzelerin iklimlendirmesinde bile toprak sıva kullanılıyor" diyor.

Çeyiz sandığından tohum topladılar
Doğa Okulu projesinin en büyük destekçisi Seferihisar Belediye Başkanı M. Tunç Soyer. Halkı bilinçlendirme çalışmalarının da öncülüğünü yapan Soyer şunları anlatıyor: "2006 yılında yerli torumların satışı yasaklandı. Satışı yapılamaz ama takası mümkün. Biz de bir tohum takas şenliği düzenledik. 4 ay boyunca bütün Seferihisar'ın köylerini dolaştık. Ninelerin çeyiz sandıklarından, mutfak raflarındaki kavanoz diplerinden tohum topladık. 200 tür tohum çıktı ortaya. Bunları 70-80 masaya serdik, üretici takas yaptı. Biz de göz hakkı olarak birer poşet aldık. Seraya dikdik. 80 türü çimlendi. 21 bin fide çıktı. Bunları üreticiye hediye ettik. Nemi ısısı ayarlanmış bir soğuk oda yaptık, kalan tohumları orada saklıyoruz. nbsp;Dünya tohum piyasasının yüzde 57'si, 10 şirketin elinde. Bunlar aynı zamanda tarım ve kanser ilacı satıcısı. Onların ürünü yetiştiriyor, yiyor, kanser oluyor yine ilacı onlardan alıyorsunuz. Böyle vahşi bir tablo var ortada. Bizim tohumları yaşatmamız lazım. Tohum dediğin altın gibi kıymetli."
Köylülüğün okulu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...