Kemal Unakıtan artık yok, özelleştirmelerin babası öldü

Fatih Selek İSTANBUL - Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 70 yaşında aramızdan ayrılan Unakıtan, Türk siyasetinin gördüğü en ilginç bakanlardan biriydi. Özelleştirmeyle ilgili sözleri, kendine has esprileri, daima gülümseyen yüzü, çocukları ve eşi Ahsen Hanım’a duyduğu aşk ile konuşuldu.
Bu küçük dev adamın hikâyesi, 1946’da Edirne’nin Süloğlu ilçesine bağlı Domurcalı köyünde başladı. Ailesinin küçük bir bakkalı vardı. Burada hesap kitap işlerini öğrendi. Babası, ticaret erbabı olsun diye onu Edirne Ticaret Lisesine gönderdi. Kemal bununla yetinmedi. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisini kazandı. 1968 yılında mezun oldu. Aynı yıl Maliye Bakanlığına girdi. İzmir Teşkilatı’nda hesap uzmanıydı artık.

30 YAŞINDA SEKA BAŞINDA
Çevresinde mütedeyyin kimliğiyle biliniyordu. Milli Selamet Partisi (MSP) lideri Necmettin Erbakan’a yakındı. MSP’nin koalisyon ortağı olduğu dönemde SEKA Kâğıt Fabrikalarının başına geçti. Bu zorlu görevi devraldığında henüz 30 yaşına yeni basmıştı. 1977 genel seçimlerinde Edirne milletvekili adayı oldu, fakat seçilemedi. Çeşitli sanayi kuruluşlarında, finans kurumlarında, dış ticaret şirketlerinde genel müdürlük, yönetim kurulu üyeliği ve yöneticilik yaptı. Albaraka Türk’ün kuruluşunda yer aldı, ki kendisi mahut banka ile anıldı. Ancak kamuoyu onu AK Parti’nin tek başına iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden hemen önce tanıdı.

ERDOĞAN, YERİNİ VERDİ
Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, seçim yarışına İstanbul Birinci Bölge’den girmek istiyordu. Ancak siyasi sebeplerle aday olması engellendi. Bunun üzerine Erdoğan, Birinci Bölge birinci sıraya Kemal Unakıtan’ı yazdı. Bu tercih aslında, kurulacak muhtemel hükümetin maliye bakanının da kim olacağına işaret ediyordu. AK Parti tek başına iktidara geldi. Erdoğan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nı Başbakan Yardımcısı Abdüllâtif Şener’den alarak Unakıtan’a bağladı. Gerekçesini de şöyle açıkladı:  “Kemal Abi’de tüccar kafası var”.

BABALAR GİBİ SATARIM
Gerçekten de denildiği gibi oldu. Unakıtan, hızla özelleştirmeye girişti. Felsefesini de şöyle açıkladı: “Babalar gibi satarım” “Parayı veren düdüğü çalar” “Pamuk eller cebe, parayı hazırlayıp gelsinler.” Üç dönem maliye bakanlığı yaptı. 7 yıllık görevinin ilk üç yılında 18 milyar doların üzerinde özelleştirmeye imza attı. Ki bu, 20 yılda yapılan özelleştirmenin iki katından fazlaydı.
TÜPRAŞ’tan Türk Telekom’a, Erdemir’den SEKA’ya, PETKİM’den Eti Krom’a kadar birçok önemli kuruluşun özelleştirme sürecinin başında yer aldı. Bugün birer dünya şirketi olan Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ, Türk Hava Yolları, PETKİM, Halk Bankası, Türk Telekom halka arz edildi. SEKA’nın özelleştirilmesine karşı çıkan muhalefete  “Önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına”  karşılığını verdi. Ona göre, devletten sanayici olmazdı. Bu sebeple  “Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız”  diye rest çekti.

AVLUDA KONUŞACAK HÂLİM YOK
Muhalefetin hedefindeydi bu yüzden. “Stratejik kurumları satıyor”  deniliyordu. Hakkında üç defa gensoru önergesi verildi. Lafı hiç dolandırmadı,  “Ne stratejisi kardeşim, önemli olan müşteri bulmak”  dedi.  “Yabancılara otel odalarında satış yapıyor”  diye eleştirenlere  “Otel odasında konuşmuşum. Avluda konuşacak hâlim yok ya”  diye cevap verdi. Geçtiğimiz aylarda karara bağlanan Galataport’u Türkiye’ye tanıtan da oydu. Paradan altı sıfır atılması onun döneminde oldu. “Orman vasfını yitiren arazilerin satışı” diye adlandırılan 2B yasası onun döneminde gündeme alındı. Türkiye “bütçe fazlası”nı onunla tanıdı.

BÖBREKLERİ İFLAS ETTİ
2007 yılında Meclis’e Eskişehir milletvekili olarak girdi. 2009 yılında rahatsızlandı. ABD’nin Cleveland şehrinde kalp ameliyatı oldu. Türkiye dönüşünde eşi Ahsen Hanım niçin ABD’nin tercih edildiğini şöyle açıkladı: “Rabbim Cleveland dedi ve yolculuk böyle başladı.” Tecrübeli bakan, 1 Mayıs 2009 tarihinde yapılan kabine değişikliği sonucu görevi Mehmet Şimşek’e devretti. Sonra da aktif siyasetten çekildi. Bakanlığı döneminde yaşadığı besin zehirlenmesi sonucu vücudu susuz kalmış, böbrekleri iflas etmişti. 2013 yılında Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde böbrek nakli oldu. Kök hücre tedavisi denedi. Sağlığı iyece bozulmuştu. Ve her fâni gibi o da dün terk-i dünya eyledi. O gitti, geriye hatıraları kaldı.