'Haşdi Şabi, Telafer'e girmeyecek'

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, 2 Kasım tarihinde Telafer'in önde gelen isimleri ve Şii milis gücü Haşdi Şabi yetkilileriyle Bağdat'ta bir araya geldi. 

Toplantıya katılan Telaferli milletvekili İzzeddin Devlet, AA'ya yaptığı açıklamada, Telafer'de halihazırda yaklaşık 50 bin kişinin bulunduğu ve bunların hepsinin Sünnilerden oluştuğunu belirterek, "Hiçbir Sünniye DEAŞ'a karşı silahlı güç oluşturma hakkı tanınmadı. Bir taraf silahıyla girecek diğer taraf (Sünniler) silahsız olacak. Bu nedenle ihlallerin yaşanmaması için Haşdi Şabi'nin girmesini istemiyoruz." dedi.

Telafer Ayan Meclisi'ne de değinen Devle, Telafer halkına hizmet etmek isteyen herhangi bir askeri yapı olmadığını vurguladı. Bunun aşiret liderlerinden, toprak ağalarından, doktorlardan, hukukçu ve iş adamlarından oluştuğunu söyleyerek, "Bu meclis, sivil yapıya sahip ve halka hizmet götüreceği için hükümete de fayda sağlayacak. Askeri operasyonların sürdüğü bir dönemde yerinden edilen ve edileceklerin evlerine geri dönebilmesi için çalışacak. Söz konusu meclis Telafer'in Şii ve Sünni halkıyla yakından ilgilenecek." diye konuştu.

"Haşdi Şabi, Telafer'e girmeyecek"

"Başbakan Telafer'deki sorunları kavradı ve Haşdi Şabi'nin Telafer'e girmesi halinde kaygıya neden olacağını da öğrendi." diyen Devlet, "Telafer'de daha önce mezhepçi çatışmalar yaşandığından dolayı İbadi, Haşdi Şabi'nin Telafer'e girmesini yasakladı. Kent'e ordudan sonra Telaferli Şii ve Sünniler birlikte girecek ve arazide kontrolü sağlayacaklar. Daha sonra diyalog yoluyla uzlaşı sağlanabilecek. Eğer bu gerçekleşirse, kentin alt yapı inşası gerçekleşecek ve devlet de dostlardan (Türkiye) yardım talebinde bulunabilecek." değerlendirmesi yaptı.

Telafer'de halihazırda yaklaşık 50 bin kişinin bulunduğu ve bunların hepsinin Sünnilerden oluştuğunu aktaran Devlet, şöyle konuştu:

"Hiçbir Sünniye DEAŞ'a karşı silahlı güç oluşturma hakkı tanınmadı. Bir taraf silahıyla girecek diğer taraf (Sünniler) silahsız olacak. Bu nedenle ihlallerin yaşanmaması için Haşdi Şabi'nin girmesini istemiyoruz. Tek bir oluşuma Telafer'de hayat yok. Ya birlikte girip orada yaşayacağız ya da Telafer'de kimse yaşayamayacak. Bu yüzden dengeyi kurmak için Başbakan'dan Haşdi Şabi'nin yerine ordu güçlerinin Telafer'e girmesini istedik. O da sadece ordunun girmesini emretti. Tek taraflı ve bir grubun çıkarına olacak çözüm Telafer ve halkına zarar verecek. Daha fazla kanın akmasını istemiyoruz."

Musul'un kurtarılması

Musul'un Telafer'den farklı olmadığını ifade eden Devle, şunları kaydetti:

"Herhangi bir kentte olduğu gibi Musul'un da geri alınması sonrası orada bulunan tüm taraflar masaya oturacak. Kentin kurtarılması operasyonunda rol alan masada bulunacak. Kurtarma sırasındaki askeri harita müzakereleri yürütecek siyasi haritaya dönüşecek. Bunun için daha erkendir. Operasyonlar şuana kadar temiz görünüyor. Bu böyle devam ederse anlaşma daha kolay sağlanacak."