Avrupa Parlamentosu'nun gündemi Taksim

Avrupa Parlamentosu'nun gündemi Taksim

DÜNYA Haberleri

Polisin Taksim'e müdahalesi Avrupa Parlamentosu'nun (AP) gündeminde yer aldı

Türkiye yıllardır Avrupa Parlamentosu (AP) gündemini bu denli meşgul etmemişti. AP'nin yılda bir kez tartışıp oyladığı rutin Türkiye raporları dahi senelerdir bu kadar yankı uyandırmıyordu. Gezi Parkı eylemleri, son zamanlarda bilinçlice Türkiye konusunu ele almaktan kaçan AB'yi, sancılı bir adaylık süreci yaşayan bu ülkede yaşananlar hakkında zorla da olsa görüş belirtmeye itiyor. Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetine karşı başlatılan protesto eylemleri, AP'nin bu hafta Strasbourg'daki genel kurul toplantılarında mercek altına alınıyor.Türkiye'deki gelişmelerin AP genel kurul gündemine alınması teklifi geçen hafta Yeşiller Grubu'ndan gelmiş, kimse karşı çıkmamıştı. Teklif üzerine 12 Haziran çarşamba günü AP genel kurulunda "Türkiye'deki durum" başlıklı özel bir oturum düzenlenecek. Oturumda AB adına Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton görüş belirtecek. Ashton, Türkiye'de yaşananlar hakkında son yaptığı açıklamada tüm taraflara "itidal" çağrısında bulunmuş ve "diyalog, karşılıklı saygı ve anlayışa dayalı bir çözüm" bulunmasını istemişti. Ashton'ın bu hafta AP genel kurulu kürsüsünden Türk hükümetine daha net mesajlar göndereceği söyleniyor.
Eşbaşkanlıkları Fransız parlamenter Daniel Cohn-Bendit ve Alman parlamenter Rebecca Harms tarafından yürütülen Yeşiller Grubu, AP genel kurulundaki oturum öncesinde pazartesi akşamı Strasbourg'da "İstanbul İsyanı" başlıklı halka açık bir konferans düzenledi. Konferansa Türkiye'den konuşmacı olarak Korhan Gümüş (Taksim Platformu), Rojda Tekin (Antikapitalist Müslümanlar) ve Sevil Turan (Yeşiller-Sol Gelecek Partisi) davet edildi. Aktör ve tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora ise video konferans aracılığıyla katıldı.
Taksim Platformu temsilcisi Korhan Gümüş, yaşananları "devrim" olarak tanımladı ancak "siyasi değil, hukuk devletine doğru giden bir devrim" olduğu görüşünü savundu. Yaşananlar sayesinde "Herkese kamusal bir alan oluştuğunu" savunan Gümüş, "Devlet artık bunu nasıl yöneteceğini bilemiyor. Erdoğan da bilemiyor. AKP içinde de bölünme yaşanıyor" şeklinde konuştu.
Antikapitalist Müslümanlar hareketi adına konuşan üniversite öğrencisi Rojda Tekin, Gezi Parkı olaylarını bir "kıvılcım" olarak niteledi ve "Bundan önce sokakta birbirlerine tahammül edemeyen fraksiyonlar şimdi dayanışma içinde. Bu kadar baskıya karşılık olarak bir patlama yaşanacaktı ve bu patlama yaşandı. Erdoğan hâlâ kendine muhatap arıyor. Artık muhatabı halktır, bunu anlaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Yeşiller-Sol Gelecek Partisi adına konferansa davet edilen Sevil Turan ise Türk hükümetini insanlara "nefes aldırmamakla" suçladı. HES yapımları, termik santraller, altın madenleri, İstanbul'a 3'üncü köprü ve kanal projelerini örnek gösteren Turan, "Bu artık ekoloji değil demokrasi meselesi. Daha iyi yaşam tarzı adına İstanbul'un tarihsel dokusunu bozan bir tarz pazarlanıyor" dedi. Turan, güvenlik güçlerinin Gezi Parkı'ndan çekilmesini, olaylarda gözaltına alınanların serbest bırakılmasını, parkın muhafaza edileceğinin duyurulmasını, Taksim'de gösteri yasağına son verilmesini ve demokratikleşme taleplerinin karşılanmasını istediklerini söyledi.
Türkiye'deki gelişmeler AP'deki siyasi grup liderlerinin pazartesi günü Strasbourg'da düzenledikleri olağan basın toplantılarının da gündemindeydi. AP'nin sayıca en önemli grubu olan Hıristiyan Demokratların lideri Joseph Daul, gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini ve polisin eylemcilere karşı kullandığı aşırı gücü "kınadıklarını" söyledi. İfade, basın ve toplanma özgürlüklerine saygı duyulması gerektiğini vurgulayan Daul, "demokratik toplumlar diyalog ve saygı üzerine kuruludur" şeklinde konuştu.


TÜRKİYE'YE İLİŞKİN KARAR TASARISI


AP'nin sayıca ikinci büyük grubu konumundaki Sosyalistler ve Demokratlar'ın (S amp;D) lideri Hannes Swoboda, Türkiye'nin siyasi bölünmüşlüğüne işaret ederek, "milliyetçilik ve İslamizm ötesinde yeni bir Türkiye kurulması gerektiği" görüşünü dile getirdi.
Liberal Grup başkanı Guy Verhofstadt ise Başbakan Erdoğan ile "gerçekleri konuşmak gerektiği" görüşünü ifade etti. Verhofstadt, "Çoğunluğa sahip olmak çoğunluğun diktası demek değildir. Bu gerçeğin Sayın Erdoğan'a hatırlatılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit ise "Başbakan Erdoğan'ın protesto eylemleri karşısındaki tutumu bizim demokratik devlet anlayışımızla uyuşmuyor" ifadelerini kullandı.
AP tüm bunlara ek olarak 13 Haziran perşembe günü Türkiye'deki gelişmeler hakkında bir de karar tasarısı oylayacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...