Her taş ayrı hatıra

Düzenleyen:
Her taş ayrı hatıra

GÜNDEM Haberleri

Hicreti anlamak, yaşamak isteyenler Sevr Dağı’na çıkıyor... Takriben 1,5 saatte ulaşılan doruk sanıldığı gibi yorucu değil, kime sorsanız “İyi ki gelmişim” diyor...

İrfan Özfatura MEKKE
Mekke’de izdiham her geçen gün artıyor, sokaklar insan seli, trafik git gide sıkışıyor. Hacı adaylarımız hiç değilse günde bir kere Mescid-i harama gidiyor şirin Kâbe’yi tavaf ediyorlar. Efendimizle ilgili sayısız hatıranın bulunduğu mükerrem şehirde iki dağın ziyareti ihmal edilmiyor. Bunlardan bir ilk vahyin geldiği Hira, öbürü kutlu hicrete mekân olan Sevr Dağı.
Sevr Dağı’na daha ziyade gece çıkılıyor, böylece hem güneşin tesirinden kurtuluyor hem de Efendimiz gibi yapmış oluyorlar.
Bilindiği üzere müşrikler müminlere her türlü ezayı cefayı reva görüyor ama İslâm’ın yayılmasına mâni olamıyorlardı. Son darbeyi vurmak için gözlerini karartıyor, değişik kabilelerden topladıkları savaşçılarla bir çete kuruyorlar. Allah’ın habibini ortadan kaldıracaklar akılları sıra. Olmuyor. Allahu teala tuzağı haber veriyor, müşriklerin gözlerini ve basiretlerini bağlıyor.
Server-i kâinat kapıdan çıkıyor, aralarından geçiyor da farkına varamıyorlar. Sadık dostu Ebû Bekir evine gidiyor ve hicret müjdesini veriyor. O geceyi Sevr Dağı’nda geçiriyorlar. Müşrikler, Efendimizin Medine’ye ulaşmasından çok korkuyor, bir haber getirecek olana 100 deve vadediyorlar. İz bulucular dört dolanıyor. Hatta bunlardan biri silahlı müşrikleri mağaranın önüne kadar getiriyor. Ancak bakıyorlar ki bir güvercin yuva kurmuş, örümcek ağ örmüş kapıya. Gülüp geçiyorlar. Hâlbuki eğilseler görecekler, eğilemedikleri için kaybediyorlar zaten, kibirleri sonları oluyor. 
Mağara önünde Ümeyye bin Halef ve silahlı adamları. Ayakları görünüyor açıkça. Hazreti Ebû Bekir endişeli. Ya Efendimize bir şey olursa… Server-i âlem “Ey Ebû Bekir, iki kişi olduğumuzu mu zannediyorsun” buyuruyor.  Allahu teala üçüncüleriydi mutlaka. 

Her taş ayrı hatıra
FEYİZLİ MEKÂN
Mucizelere şahit olan mağara tasavvuf tarihi açısından da önemli, çünkü Efendimiz o üç gün zarfında Hazreti Ebû Bekir’e hafi zikrin inceliklerini öğretiyor. Ebû Bekir radıyallahu anh bu ilmi ehline, Selman-ı Farisi’ye aktarıyor, o Kasım’a… Cafer-i Sadık, Bayezid-i Bistami… İzlerinden giden silsile-i aliyye büyükleri talipleri nübüvvet yoluyla yetiştiriyor.  Kitaplarda “Sevr, Mekke’nin 5 kilometre dışında, 728 metre yüksekliğinde bir dağdır” yazıyor. Evet yüksekliği yine aynı ama şehir gelmiş eteklerine dayanmış bu arada.
Daha evvelki yıllarda tırmanış daha zahmetliydi, ayaklarınızın altında taşlar yuvarlanırdı zira. Şimdi Pakistanlı garipler kayaları şekillendirerek basamaklar yapmışlar. Kimi kısımlara duvar örmüş geçişi kolaylaştırmışlar. Derme çatma kulübelerde soluklanabiliyorsunuz. Çay kahve meşrubat da bulunduruyorlar. Hacı adayları onların bu hizmetlerini karşılıksız bırakmıyor birer harçlık sıkıştırıyor avuçlarına. 
Sanırım en fazla bahşiş veren Türkler, bize anadilimizle hitap edecek kadar Türkçe öğrendiklerine bakılırsa.
Mağara derken dağın derinliklerine doğru uzayan bir dehliz hayal etmeyin. Sadece bir taşın altı, o yıllarda sürünerek girilebiliyormuş, bilahare ağzı genişlemiş girile çıkıla.
Takriben 1,5 saatte çıkılan doruk sanıldığı gibi yorucu değil, kime sorsanız “İyi ki gelmişim” diyor “Çok şey kaçıracakmışım yoksa.” 
Hicrette Hazreti Ebû Bekir’in hizmeti unutulmaz. Kendisi Efendimize mağarada arkadaşlık (gar-ı refik) ederken oğlu Abdullah müşrikler arasında dolaşıp malumat topluyor, kızı Esma yemek getiriyor kör karanlıkta. Kölesi Amr ibn-i Füheyre koyunları civarda otlatıyor, hem ayak izlerini bozuyor hem de süt taşıyor. 
Abdullah bin Üreykit’e ise iki deve bırakıyor ve belirlenen vakitte gelmesini istiyor dağa. Nasıl güzel bir yardımcı, her ayrıntıyı düşünmüş, yeter ki Efendimiz bir sıkıntı yaşamaya.

Her taş ayrı hatıra

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...