Çanlar kimin için çalıyor?

Düzenleyen:
Çanlar kimin için çalıyor?

DÜNYA Haberleri

Kara mintanlı militanlar, kafalarında bere, yüzlerinde maske ile kamera karşısına çıkar, üstlendikleri eylemleri sayarlardı üstüne basa basa. Madrid yönetimi bağımsızlık ilan eden Katalanları şimdilik dizginledi. Ama kıvılcım Basklara sıçrarsa var ya...

İrfan Özfatura
İspanya’nın Katalonya gibi 17 özerk bölgesi var. Aragon, Asturyas, Balear Adaları (İbiza, Mayarko, Minorka), Bask, Ceuta, Ekstremadura, Endülüs, Galiçya, Kanarya Adaları, Kantabria, Madrid, Melilla, Murcia, Navarra, Valensiya…
Hâkim unsur Kastilyalılar. Zaten en geniş araziler onların elinde ve nüfus olarak da kalabalıklar. 
İspanya 44 milyonluk bir ülke. Takriben dörtte biri başka kan taşıyor, başka dil konuşuyor ve Katalonya restleşmesini yakından takip ediyorlar. Pirenelerde yaşayan Okitanların, Okyanus kıyısındaki Asturyas ve Galiçyalıların, Balear ve Kanarya Adası sakinlerinin, Fas hududunda meskûn Ceuta ve Melilla halkının (Arap asıllıdırlar) çıkış yapması beklenmiyor ama Basklar başka. Sabıkaları var zira!

Çanlar kimin için çalıyor?
ELİ TÜFEKLİ AYRILIKÇILAR
 
GÜÇLÜ DİASPORA
Kendi lisanları ile ‘Euskadi’ dedikleri ‘Bask ülkesi’ Alava, Guipuzcoa, Vizcaya ve Navarra bölgelerini Fransa’da ise Labourd, Basse ve Soule’yu içine alıyor. Bir zamanlar bağımsız krallık. 1660 Pirene Antlaşması ile İspanya-Fransa arasında paylaşılıyor.
Bugün İspanya’da 2,5 milyon, Fransa’da 250 bin kadar Bask yaşıyor. Hâlbuki Latin Amerika’da çok daha fazlalar. Küba’da 1,5 milyon, Brezilya’da 1,5 milyon, Şili’de 2 milyon, Meksika’da 2,5 milyon Bask var. Arjantin’de ise 3 milyonu aşıyor. Demek ki, takriben 15 milyon civarında. 
Basklar Euskara adlı bir lisan kullanıyorlar ki, Kafkas kabilelerini andırıyor. Franko devrinde dilleri yasaklanıyor, okulları kapatılıyor, kitapları yakılıyor. Bask Partisi PNV (Partido Nacional Vasco) faaliyetten menediliyor. 
1959 yılında yer altına iniyor, ETA (Euskadi Ta Askadasuna) adlı bir örgüt kuruyorlar. 1968’den itibaren silah kullanmaya başlıyor, 800’ü aşkın insan öldürüyorlar. 
Katalanların derdi sadece İspanyollarla. Hâlbuki Baskların Fransa ile de görülecek hesapları var.

Çanlar kimin için çalıyor?
MİLLİYETÇİ MARKSİST!
ETA liderleri ince bir siyaset güdüyor, sağda solda bombalar patlatıp insanları huzursuz ediyorlar. Hâliyle merkezin baskısı geliyor, karakola çekmeler, takipler, tutuklamalar… İşte bunu kullanıp örgüte adam devşiriyorlar. Hem milliyetçi hem de Marksistler. Moskova “yok böyle bir sosyalizm tarifi” demiyor aksine destek veriyor. 
68 kuşağı şiddeti tırmandırıyor, hatta San Sebastian Emniyet Müdürü’nü öldürüyorlar. 
Franko devri (1935-1975) çileli geçiyor ama bitiyor. Kral Juan Carlos, Franco’nun kendisine emanet ettiği rejimi yumuşatıyor, ipleri gevşetiyor. Önce siyasilere af getiriyor, yasaklı partileri meşru zemine çekiyor. 
Başbakan Adolfo Suarez, Franko yanlılarının ekseriyette olduğu meclisten, siyasi reform tasarısını geçirmeyi başarıyor ve halk oyuna sunuyor (14 Aralık 1976). 
İştirak yüzde 77, evet yüzde 94,4 çıkıyor. 
 
Çanlar kimin için çalıyor?
DENGELER DEĞİŞİYOR
Yeni anayasaya göre İspanyolcanın yanı sıra Galiçya lisanı, Katalanca ve Baskça da resmî dil sayılıyor. 
Şehircilik, emlak, trafik, tarım, hayvancılık, orman, çevre, kalkınma, dil, kültür, turizm, spor, sosyal ve sağlık politikalar otonom idarelere bırakılıyor. 
Devlet ise, iç ve dış göç, politik sığınma, uluslararası ilişkiler, savunma, adliye, mülkiyet hakkı, gümrük, para politikaları ve güvenliği deruhte ediyor.
ETA suikastlerden hemen vazgeçemiyor. Çünkü örgüte para ve silah sağlayan SSCB kan istiyor.  
Bakıyorlar olacak gibi değil, hükûmet de onların usulüyle savaşa başlıyor. Kontrgerilla (GAL) teşkilatı ile militanları bunaltıyor, baskınlar, adam kaçırmalar, faili meçhuller gırla gidiyor. 
ETA’nın gözü yılıyor, militan bulmakta zorlanıyor. 
2004 seçimlerini kazanan Zapatero ılımlı bir Bask politikası izliyor. ETA’yı masaya oturtuyor ve imzalar atılıyor (2005). Örgüt zaman zaman bombalı saldırılarda bulunsa da artık kanlı eylemlerin hoş karşılanmadığını hissediyor. 
İspanya AB’ye girince refah artıyor, işsizlik azalıyor. Artık komün hayatı ve gerilla günlükleri gençleri heyecanlandırmıyor. SSCB bile komünizmden vazgeçmişken, Berlin’de duvarlar yıkılırken “sınıf hikâyeleri” dinlenmiyor. 
Vatandaş iyi yemek, marka giyinmek ve seyahat etmek istiyor, yaşasınlı kahrolsunlu nutuklara itibar etmiyor. Amerikalı gibi yaşama hevesi mahallî kültürleri de aşındırıyor. 
Ve ETA geç kalmış bir karar veriyor, 2011 yılı itibarıyla silah kullanmıyor.
Çanlar kimin için çalıyor?
 
En kanlı saldırı 
2004 yılında üç ayrı istasyonda bombalar patladı; netice felaketti: 190 ceset, 1.247 yaralı…  İçişleri Bakanı Angel Acebes: Saldırının arkasında ETA’nın olduğundan hiç şüphe yok. ETA, İspanya’da bir katliam yapmanın yollarını arıyordu. Ne yazık ki amacına ulaştı! 
 
Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...