'Ölüm Yolu'nda babasını ve kardeşini kaybetti

/ Kaynak: AA
'Ölüm Yolu'nda babasını ve kardeşini kaybetti

DÜNYA Haberleri  / AA

'Ölüm Yolu'nda babasını ve ikiz kardeşini kaybeden Hasanoviç: 'Kalabalık bir grup insanın 'Srebrenitsa düşüyor' diyerek kaçtıklarını gördüm'

Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Sırp askerleri tarafından işgal edilmesinin hemen öncesinde, soykırımdan kaçıp orman yolundan Tuzla'ya ulaşan Hasan Hasanoviç, aradan geçen 20 yıla rağmen bu zorlu yolda yaşadıklarını unutamıyor.
Halk arasında "Ölüm Yolu" olarak bilinen bu yola çıktığında 19 yaşında olan Hasanoviç, yaklaşık 100 kilometrelik bu yolda hayatta kalmayı başarsa da aynı yolda babası Aziz ve ikiz kardeşi Husein'i kaybetti.
Srebrenitsa-Potoçari Anı Merkezi'nde müze görevlisi olarak çalışan Hasanoviç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diğer Srebrenitsalı'larla birlikte "Ölüm Yolu"nda geçirdiği altı günü anlattı.
Srebrenitsa işgal edilmeden bir gün önce, 10 Temmuz 1995'te evlerini terk ettiklerini söyleyen Hasanoviç, "Yaşadığım binanın önündeydim. Kalabalık bir grup insanın 'Srebrenitsa düşüyor' diyerek kaçtıklarını gördüm. Korkudan yeniden binaya girip ailemi göremeden ben de kalabalık gruba katıldım. O an, 'Bugün kıyamet günü' diye aklımdan geçirdim. Gençlerin yaşlıları ezip geçtiğini görüyordum" ifadesini kullandı.
Hasanoviç, ailesindeki diğer kişilerin de öğleden sonra şehrin kenar mahallelerinin birinde bekleyen gruba katıldığını aktararak, NATO'nun Sırp mevzilerini bombalayacağına dair duyum aldıkları, bu nedenle bombardıman geçene kadar bir akrabasının evinde saklandıklarını anlattı.
Ertesi gün, 11 Temmuz'da, Srebrenitsa'nın işgal edildiğini belirten Hasanoviç, "Annemle, küçük kardeşimle, dedemle ve ninemle vedalaşmaya zamanım dahi olmadı. Bir an önce orman yolundan hareket ettik. Jepa'ya doğru hareket eden ilk gruptaydım. Bomba sesleri duyduk. Jepa'nın da düştüğü rivayeti yayılınca Bulyim'e doğru yöneldik. Oraya ulaştığımda babamı, ikiz kardeşimi ve dayımı buldum" diye konuştu.
Hasanoviç, 12 Temmuz sabahı bombardıman ve silahlı saldırıların başladığını anlatarak, herkesin dört bir yana kaçıştığını, o günden sonra babasını, ikiz kardeşini ve dayısını bir daha görmediğini söyledi.
- "Gün boyunca yürüdük"
Saldırıların durmasının ardından yeniden yola koyulduklarını aktaran Hasanoviç, "İnsanlar tek sıra halinde dizilmiş yürüyordu. Bazılarının tek sırayı bozup ön tarafa ilerlediklerini gördüm. İçimden bir ses, benim de öyle yapmamı, bu şekilde hayatta kalabileceğimi söyledi. Harekete geçtim. Ağır ilerleyenleri geçerek ön tarafa doğru ilerledim" şeklinde konuştu.
Hasanoviç, yol üzerinde geçmeleri gereken ancak Sırplar tarafından sürekli gözlendiği için riskli bir tarla olduğunu belirterek, "Tek sıra halinde buradan koşarak geçmemiz gerekiyordu. Eğer Sırpların açtığı ateşte biri vurulursa o kişi kalacak diğerleri yola devam edecekti. Ben ve gruptaki diğerleri vurulmadan tarladan geçmeyi başardık" dedi.
Yola devam ederken git gide yaklaşan silah sesleri duyduklarını anlatan Hasanoviç, "Çok yakındaymış gibiydiler. Korkudan tüm gücümü kaybetmiştim. Ağırlık yapmaması için sırt çantamı, montumu bıraktım. Gücümü geri kazanmam için gruptakiler bana su ve şeker verdi. Gün boyunca yürüdük" şeklinde konuştu.
Hasanoviç, yürümekten ayaklarının su topladığını ve yürümekte zorlandığını, tişörtünü yırtarak ayaklarını sardığını ve yola öyle devam ettiğini anlattı.
Günlerdir uykusuz ve aç yürüdüklerini belirten Hasanoviç, "13 Temmuz'u 14 Temmuz'a bağlayan gece, Zvornik yakınındaki Kamenitsa'ya doğru giderken arkamızda bir yerde silah sesleri duyuldu. Ne olduğunu bilmiyorduk. Etraf karanlıktı. El ele tutuşmuştuk. Bir an burnuma gaz kokusu geldi. İnsanlar zehirli gazlar kullanıldığını konuşuyordu. Aramızdakilerin halüsinasyon görmeye başladığını gördüm. İnsanlar bağırıyor, sakinleşmiyordu. Ailelerini ve çeşitli yemekler gördüklerini söylüyorlardı. Gruptakiler paniklemişti. Ancak zehirli değilmiş. Bir süre sonra yola devam ettik" ifadesini kullandı.
Hasanoviç, yol boyunca Sırp askerlerin kendilerine pusu kurduğunu ve pusuların birinde gruptaki 15 yaşında bir çocuğun ayağından yaralandığını aktararak, yakındaki evlere saklanarak pusudan kurtulduklarını ve daha sonra yol devam ettiklerini söyledi.
- Babasını 2003, ikiz kardeşini 2005 yılında toprağa verdi
Sırpların kontrolünde olmayan bölgeye 16 Temmuz'da ulaştıklarında ilk kez hayatta kalmayı başardıklarının bilincine vardıkları aktaran Hasanoviç, "Cehennemde hayatta kalmayı başarmıştık. İnanamıyordum. İnsan kendine gelemiyor bir süre. Oradaki köylüler bize yemek ve su getirmişti. Evlerinde ne varsa bize vermişlerdi" diye konuştu.
Hasanoviç, daha sonra otobüsler ve kamyonlarla bir okula getirildiklerini ve geceyi orada geçirdiklerini anlatarak, "Ertesi gün birlikte yürüdüğümüz insanların bazılarının otobüslere bindiğini gördüm. Ben, nereye gideceğimi, ailemden birinin hayatta olup olmadığını bilmiyordum. Otobüse binip onlarla birlikte gitmeye karar verdim. Uyumuşum. Şoför beni uyandırdığında büyük bir şehre gelmiştik. Tuzla'ydı burası. Durakta Srebrenitsalı kadınlar bekliyordu. Bize yakınlarını sordular" şeklinde konuştu.
Bir hafta kadar bir kadının evinde kaldığını daha sonra Srebrenitsalı diğer insanların sığındığı havalimanındaki kampa gittiğini ifade eden Hasanoviç, "Oradaki beyaz çadırların ucu bucağı görünmüyordu. Bu kadar insan arasında ailemi bulamayacağımı düşündüm. Sonra kayıtların tutulduğu bir çadıra gittim. Annem, küçük kardeşim, dedem ve ninem bu kamptaydı" dedi.
Hasanoviç, bir daha göremediği babasını 2003, ikiz kardeşini ise 2005 yılında Potoçari Anıt Mezarlığı'nda toprağa verdi.
Babasının Kamenitsa'da, kardeşinin ise Snagovo'daki toplu mezarlarda bulunduğunu söyleyen Hasanoviç, babasının büyük olasılıkla 500 Boşnak'ın katledildiği Pilitsa'da öldürüldüğünü, çünkü aynı toplu mezardan çıkarılanların da burada öldürüldüklerini ifade etti.

DÜNYA
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...