Millî olmak ‘aptallık’ mı?

Millî olmak ‘aptallık’ mı?

EKONOMİ Haberleri

Ekonomide yerli ve millî bir hamle yaşanıyor. Savunma sanayi başta olmak üzere güçlü teknolojik altyapısı olan girişimler, yüksek katma değerli ürünler... Türkiye kabuklarını kırmaya, sanayi 4.0’ı içselleştirmeye çalışıyor.

Ömer TEMÜR
ANALİZ

Bu dönemde sadece devlet değil şirketlerin de eline taşın altına koyması gerekiyor. Belki bu işi en fazla sahiplenen firmalardan biri de Turkcell’dir. Abartmıyorum Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu her toplantıda bunu dile getiriyor, dile getirmekle yetinmiyor yatırım yapıyor. Birçok firma parasını yurt dışına kaçırırken Turkcell, Terzioğlu önderliğinde yerlilik mücadelesini veriyor.
Bunları neden mi anlatıyorum... Dün Twitter’da gezinirken dikkatimi bir twit çekti. Prof. Dr. Ali Atıf Bir, hani şu ünlü iletişimci Turkcell’in yerli mesajlaşma ve haberleşme uygulaması BiP’n New York’tan dünyaya meydan okuyan tanıtım atağını küçümseyen, hatta alaya alan bir twit attı.
Şöyle diyor Ali Atıf Bir: “Turkcell 2 yıl sonunda BiP’le 25 milyon kullanıcıya ulaşacakmış! New York’ta dev ekranda bu reklam başlamış... Müthiş bir kitap vardır. Aptallık Paradoksu... İş hayatındaki işlevsel aptallığın gücünü anlatıyor! Lütfen okuyun. Takipteyim. Göreceğiz.
Konunun en tepedeki muhatabı KaanTerzioğlu ise Ali Atıf Bir’in twitini alıntılayarak şöyle bir cevap verdi: Türkiye aleyhine yaptığınız çalışmaları üzülerek takip ediyor, size “Hainlik Paradoksu” kitabını öneriyoruz.

Millî olmak ‘aptallık’ mı?

Millî olmak ‘aptallık’ mı?
Ali Atıf Bir, BİP’in New York meydan okumasını neden alaya aldı bilemiyorum ama BİP, Fizy, Hadi, Lifebox, Dergilik, UpCall, Yanii gibi şu an aklıma gelen birkaç önemli uygulamayı hayatımıza taşıyan Turkcell’in CEO’su Kaan Terzioğlu’nun sert tepkisinin altında yatan sebeplerine şöyle bir göz atalım isterseniz.
 

Peki nedir bu BiP gerçeği?
Bu gerçekten aptallık mı, 2 yılda 25 milyon kullanıcıya ulaşabilir mi. Daha da önemlisi nasıl bir nasıl vizyon sağlıyor bize?
Konunun yerli ve millîolması gibi önemli bir ayrıntıyı bir kenara bırakalım. BİP iki açıdan çok önemli.
Birincisi stratejik, ikincisi ekonomik.
Bugün dünyada 1,5 milyardan fazla kişi Whatsapp kullanıyor. Whatsapp ücretsiz olduğu halde 4 yıl önce 19 milyar dolara Facebook’a satıldı. Yanlış okumadınız, ücretsiz bir uygulama olmasına rağmen, 19 milyar dolara el değiştirdi. Çünkü inanılmaz bir veri imkanı sağlıyor. Hepimizin konuşmasını, yazışmasını,  algoritmik bir yöntemle izleyerek alışkanlıklarımızı, beğenilerimizi, tercihlerimizi, hatta psikolojimizi saptıyor ve bunu data olarak satıyor. Amerika’daki başkanlık seçimlerinin en önemli tartışma konusu neydi hatırlayalım. Whatsapp’ın da sahibi olan Facebook’un kişisel verilerimizi satarak, elde edilen bu bilgilerden hareketle bir partinin kişisel propaganda yapabilme imkanına ulaşması. Yani seçimlerin maniple edilmesiydi. Tüm bunların parasal karşılığı bazı araştırmalara göre 200 milyar doları aşıyor.

Peki BiP ne yapıyor?
Whatsapp’a göre birçok ileri özelliğe sahip BiP ile yazışma ve görüşmenin dışında çoklu video konferans yapabiliyorsunuz, para transfer edebiliyorsunuz ve uçuşunuza check-in yapabiliyorsunuz...
Ancak çok daha önemlisi kişisel verilerimizi, datamızı yurt içinde tutabiliyorsunuz. Yani Whatsapp’taki gibi bilgilerimiz dünyayı dolaşmıyor; Amsterdam, Frankfurt, New York’ta depolanıp parası karşılığında herkese satılmıyor. BiP’le verilerimiz Gebze’de, İzmir’de depolanıyor yani Türkiye’de kalıyor. Bu bile veri güvenliği açısından BiP’in stratejik değerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ekonomik değerine gelirsek. Türkiye’nin bu yıl  175 milyar dolar ihracat hedefi var. Ortalama kilo değeri 2 dolar. Peki yazılım teknolojilerinde durum nasıl. Bir tek byte’ın katma değeri binlerce dolara ulaşıyor. Örneğin amaç şeker kırmak olan bir oyunu yine Facebook 4,5 milyar dolara satın aldı. Bu rakam en çok ihracat yaptığımız sektörün neredeyse yarısı kadar. Bizde de bir kaç girişimci tarafından yakın zamanda kurulan girişimler milyonlarca dolara satıldı. Daha geçtiğimiz ay Ankaralı bir girişimcinin kurduğu OpsGenie, 295 milyon dolar karşılığında Amerikalı Atlassian tarafından satın alındı. Bunlara Yemeksepeti,  Pake Games, Gram Games’i de eklediğimizde Türkiye’ye giren para 2 milyara yaklaşıyor.
Bugün Türkiye’nin koca koca şirketleri genç startup’lara 100 bin dolar yatırım yapıp bunu büyük bir başarı olarak anlatırken, Turkcell’in Kaan Terzioğlu önderliğinde yerli teknolojilere yatırım yapıp, BiP ile New York’un en ünlü meydanı Whatsapp’a meydan okumasının ne kadar önemli olduğunu gelin siz düşünün. Sanayi devrimini kaçıran Türkiye’nin geleceğin teknolojilerini yakalamak için verdiği bu mücadeleyi kendisini iletişim uzmanı olarak tanıtan birinin “aptallık” olarak görmesi, ya bu işi anlayamamak ya da ‘hainlik’ demeyelim ama en hafif ifadeyle art niyetliliktir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...