Yargıtay'la AYM arasında krize neden olmuştu: Bireysel başvuruda düzenleme sinyali

Düzenleyen: / Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Yargıtay'la AYM arasında krize neden olmuştu: Bireysel başvuruda düzenleme sinyali

Gündem Haberleri  / Anadolu Ajansı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Yargıtay ve AYM arasında Can Atalay kararıyla ilgili yaşanan tartışmalara isim vermeden değindi. Bireysel başvuruyu kabul eden bazı ülkelerde de tartışmalar yaşandığına işaret eden Özkaya, “Dolayısıyla ülkemizde de sorun olarak görülen bazı durumlar için birtakım düzenlemeler düşünülebilir” dedi, yüksek yargı kurumları arasında da iş birliği ve iletişim vurgusu yaptı.

Anayasa Mahkemesinin (AYM) 62. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Yüce Divan Salonu'nda düzenlenen Anayasa Mahkemesinin 62. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni'ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, milletvekilleri, yüksek yargı üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Yargıtay'la AYM arasında krize neden olmuştu: Bireysel başvuruda düzenleme sinyali - 1. Resim

'EN BÜYÜK KAZANIMLARDAN BİRİ BİREYSEL BAŞVURU'

Törende konuşan AYM Başkanı Kadir Özkaya önemli mesajlar verdi, Türk yargı tarihinin en büyük reform ve kazanımlarından birinin bireysel başvuru olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kapsamında bugüne kadar yaşama hakkından ifade özgürlüğüne, mülkiyet hakkından örgütlenme özgürlüğüne kadar yüz binlerce karar verdiğini söyledi.

Yargıtay'la AYM arasında krize neden olmuştu: Bireysel başvuruda düzenleme sinyali - 1. Resim

Başkan Özkaya, Yüksek Mahkemenin bireysel başvuruları karara bağladığı 12 yıllık süreçte, Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların önemli ölçüde azaldığına işaret etti.

Anayasa Mahkemesine bugüne kadar toplam 601 bin 726 bireysel başvuru yapıldığının bilgisini veren Özkaya, "Bunların yaklaşık 500 bini, yani yüzde 83'ü sonuçlandırılmıştır. Bugüne kadar makul sürede yargılanma hakkı hariç, karara bağlanan yaklaşık 355 bin başvurudan 16 bin 646'sında başvurucuların temel hak ve özgürlüklerinden en az birinin ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. 16 bin 646 ihlalin önemli bir kısmının da usul güvencelerinden kaynaklı ihlaller olduğunu gözettiğimizde ortaya çıkan esaslı ihlal oranının yaklaşık yüzde 3-3,5 rakamlarına denk geldiğini görüyoruz" dedi.

BİREYSEL BAŞVURUDA DÜZENLEME YAPILACAK MI?

Başkan Özkaya, Anayasa Mahkemesinin, hak ve özgürlükleri sağlama bakımından hayatın her alanına dokunan kararlarından, kamuoyunda tartışmaya konu edilenlerin sayısının çok az olduğunu söyledi.

Yargıtay ve AYM arasında Can Atalay kararıyla ilgili yaşanan tartışmalara isim vermeden değinen Özkaya, bireysel başvuruyu kabul eden bazı ülkelerde de tartışmaların yaşandığını, zaman zaman birtakım sorunların ortaya çıktığını anlatarak şöyle devam etti:

"Yaşanan veya yaşanılması muhtemel sorunların ortaya çıkmasının önlenmesi veya giderilmesi için bazı tedbirlerin alındığı müşahede edilmektedir. Dolayısıyla ülkemizde de sorun olarak görülen bazı durumlar için birtakım düzenlemeler düşünülebilir. Bununla birlikte zatıalilerinizin de büyük katkısıyla hukuk sistemimize kazandırılmış olan bireysel başvuru yolunun, bugünkü işlevselliğiyle mutlak gerekliliği konusunda toplumumuzda ortak bir kanaat oluşmuştur. Bu kanaatin de bir gereği olarak yapılabilecek anayasal veya yasal düzenlemelerde müessesenin bugünkü işlevselliğini kaybetmeden korunması gerektiğini düşünüyoruz."

Yargıtay'la AYM arasında krize neden olmuştu: Bireysel başvuruda düzenleme sinyali - 3. Resim

YÜKSEK YARGIDA İŞ BİRLİĞİ VURGUSU

Kadir Özkaya, kuvvetler ayrılığı ilkesinde yer alan "ayrılık" ifadesinin bir ayrışmadan ziyade, devlete yüklenen görevlerin daha iyi yerine getirilmesi için işlerin anayasal organlar arasında bölünmesini ancak bunların tam bir uyum ve işbirliği içinde yerine getirilmesini ifade ettiğini anlattı.

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin, erklerin kendi anayasal sınırlarını aşmadan, işbirliği içinde çalışmalarını gerektirdiğini vurgulayan Özkaya, şöyle konuştu:

"Anayasa koyucunun, anayasal organların kendilerine verilen görevleri yerine getirirken birbirleriyle işbirliği içinde düzenli ve uyumlu çalışmalarını arzu ettiği görülmektedir. Anayasa'ya göre yasama, yürütme ve yargı organları arasında hiyerarşik bir ilişki olmadığı gibi yüksek yargı organları arasında da böyle bir ilişki yoktur. Her bir yüksek mahkeme, Anayasa ve kanunlarda kendilerine yüklenilen görevleri yapmakla mükelleftir. Her birinin görev ve yetkileri, işleyiş biçimleri, kararlarının nitelikleri Anayasa ve kanunlarda açık bir biçimde düzenlenmiştir. Her birinin görevlerini, Anayasa ve kanunlarda kendilerine verilen yetki çerçevesinde, Anayasa ve kanunlara uygun şekilde yerine getirecekleri tabiidir.

Yargıtay'la AYM arasında krize neden olmuştu: Bireysel başvuruda düzenleme sinyali - 4. Resim

Bununla birlikte anayasal organlar arasında işbirliği, düzen ve uyumun sağlanabilmesi için bu organların insanlardan müteşekkil olması, insanın olduğu yerde her zaman için farklı yaklaşımların, farklı fikirlerin oluşabilmesinin ve ihtilaf doğabilmesinin muhtemel olması nedeniyle Anayasa ve kanunlara uygun hareket etmenin yanında, aralarında daima iyi bir iletişimin bulunmasına da ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yaklaşımla geliştirilecek çözümlerin milletimizin genel olarak devletine ve tek tek anayasal organlara güvenini artıracağına olan inancımı da paylaşmak isterim."

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...