Tuna Güzelyurt: Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum

Tuna Güzelyurt: Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum

MAGAZİN Haberleri

Yaban TV'nin sunucusu Tuna Güzelyurt hedeflerini, hayvanlara olan ilgisini anlattı. Çılgın ve büyük hedefleri var.

TALİP KARAKAŞ-TÜRKİYE GAZETESİ
Mersin doğumlu. 25 yaşında.İstanbul Üniversitesi Sosyoloji ikinci sınıf öğrencisi. Bu üçüncü üniversitesi. Daha önce Gazi'de bilişim yönetim sistemleri; İstanbul Üniversitesi'nde bilgi ve belge yönetimi okumuş. 4 yıllık üniversiteyi 3 yılda bitirecek kadar da zeki. Okuduğu bölümlerin yaptığı işle hiçbir alakası yok. 3 yıldır Yaban TV'de doğayı ve hayvanları konu alan "Dene Bakalım" isimli programı hazırlayıp sunuyor. Program, her çarşamba ekrana geliyor. Hayatı hayvanlar ve adrenalinden ibaret! Profesyonel buz hokeyi oyuncusu. Hobileri; rafting, bungee jumping, dalış, atlı okçuluk, ralli, tırmanma, off-road, atıcılık, (tüfekleri var, ara ara poligona gidip atış yapıyor). nbsp;
Kısacası yok yok. Çok daha çılgın ve büyük hedefleri var. Gerisini Tuna Güzelyurt anlatsın isterseniz...
Bu işe nasıl başladın?
3 yıl önce Yaban TV ile başladım. Onun öncesinde NTV, Cnbc-e, Star'da staj yaptım. Şartlarımız daha doğrusu zamanlarımız uyuşmadı, o yüzden oraları bıraktım. Antalya'da yaşayan kız kardeşimin yanına tatile gitmiştim. Yüzme, rafting derken alternatifler bitti, sıkıldım. Doğanın içinde olmak, hayvanlara dokunmak istiyordum. Televizyonda belgesel kanallarını gezerken Yaban TV denk geldi. "Bi şansımı deneyeyim, neden olmasın" diye sabah 11 gibi cv gönderdim kanala. Öğle 1'de geri dönüş yaptılar; "Tuna hanım, akşam 7'de görüşelim..." O gün Antalya'da olduğum için görüşemedik. Ertesi gün sabah ilk uçakla İstanbul'a gittim. 1.5 saat görüşmenin ardından "başlayabilirsiniz" dediler. Hiçbir tecrübem yok. Direkt program çektik. Güzel de oldu. Çünkü hata yapa yapa işi öğrendim. İlk zamanlar kamera korkusu değil ama heyecan vardı. Konum hayvanlar ve doğa olduğu için çekimler başlar başlamaz her şeyi unutuyordum. nbsp;
Tuna Güzelyurt: Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum  nbsp;
Hayvanlara karşı ekstra bir ilgin var galiba? nbsp;
Benim hayat biçimim tamamen adrenalin, hayvanlar ve doğa üzerine. Bunlar olmadan olmuyor. İlla bir yerinden yakalamam gerekir.
Hayvanlardan korkmuyor musun? Özellikle kadınlar ufak bir böceği gördüğünde bile çığlık atar.
Hiçbir korkum yok, neden korkayım. O da canlı ben de... Ona zarar vermiyorum ki... Hayvanlar hisleriyle hareket eder ve asla yanılmaz. Onlara yaklaşırken salgıladıkları sıvı önemli. Korku, güven, sevgi... Bunları hissederler. Çok agresif birine 'ah canım' falan diye yaklaşırsanız o hayvan sizi ısırır. Çünkü zaten psikolojisi bozuk. Empati kurmak şart. Ama her hayvana gerekli ölçüde, doğru zamanda yaklaşılmalı. İstediğim her hayvanın yanına girebilirim. İstediğim her hayvana dokunabilirim ama bundan öte öpmek isterim. Mesela; birçok insan hamam böceğinden tiksinir. Benim öpmüşlüğüm var. Onun doğasında sevilmek yoktur. Fakat gerçekten o hayvanı sevmek isterseniz, dokunmanız lazım. Enerji ile, iletişim ile bu gerçekleşir. Düşünemiyor olabilirler ama bir dışlanma hissettiklerinin farkına varırlar. nbsp;
nbsp;Bir aslan yavrusuyla videon vardı?
Sherlock'tu adı. Erkek bir aslanın yavrusuydu. Bir buçuk yaşındaydı. Beni ilk kez görmesine rağmen bakıcıya verdiği tepkinin aynısını bana verdi. Kameramanıma saldırdı, bana sarıldı. nbsp;
Sana hiç mi zarar vermediler?
Özellikle vahşi hayvanları evcilleştirmek yüzde yüz mümkün değil. Onun doğası farklı. Sherlock, ikinci defa doğum günü için yanına gittiğimde arkamı döndüğüm an saldırı pozisyonuna geçti. Şimdiye kadar herhangi bir hayvan bana zarar vermedi. Belki ben severken onlara zarar vermişimdir. Hayvanları görünce dayanamıyorum, öpmek geliyor içimden. Mesela bir dalış yaptım. Bir vatozu besledim. Uzun süre peşinden koşup bir hemşire köpekbalığını öptüm. Hayvan, sıkıldı kaçtı. Dayanamıyorum, elimde değil.
Herhangi bir tedbir almıyor musun?
Hayır. Benden kaynaklı hiçbir zaman hayvana zarar gelmesini istemem. Evet yaptığım iş, çok tehlikeli. Bakıcısı herhangi bir sorumluluk almak zorunda değil. En ufak ters bir harekette ya hayvana ya bana zarar verirler. Çekimlerden önce ilk talebim şu oluyor: "Olur da hayvan bana saldırırsa hiçbir şekilde ona müdahale etmeyin, öldürmeyin. Beni parçalıyorsa bırakın parçalasın. Sakat kalmak veya ölmek önemli değil benim için." nbsp;
Vejetaryenlik var mı? nbsp;
Çok etçil değilim. Daha çok sebzeyi tercih ederim. Süt ve yumurtayı alerjiden dolayı yiyemiyorum zaten. nbsp;

Tuna Güzelyurt: Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum

Ekip bulmak büyük sıkıntı

Ekip bulmak da zor olsa gerek. Onların da korkmaması ve sana ayak uydurması lazım. nbsp;

Kesinlikle. Ekip bana çoğu zaman dayanamıyor. Çok ekip arkadaşı değiştirdim bu yüzden. Benimle aynı anda koşup, girdiğim mağaralara girecek biri olmalı. Özelllikle havyanlarla çekimlerde ben çok doğal davranıyorum. Yaklaşırken bir problem yaşamıyorum. Ama yanımdaki korktuğu an hayvan hisseder ve bana saldırabilir. Beni uzaktan takip etmelerini istiyorum. Böylece onlar da ben de rahat ediyorum.
nbsp;Hayvan dostusun ama avcılık üzerine kurulu bir kanaldasın.
nbsp;Yaban TV konusunda yanlış bilgi var aslında. Son zamanlarda format değiştirdi. Avcılığa ayrılan kısımlar epey azaltıldı. Direkt bir av kanalı olarak değerlendirmek yanlış olur.
nbsp;"Düşünen hayvan" olan insanlarla diyaloğun nasıl peki?
İletişimim insanlarla da çok güçlü ama hayvanlarla daha güçlü. Her insanla diyalog kurmuyorum. Hayvanları daha çok seviyorum ama. nbsp;Tuna Güzelyurt: Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum

Çok güzel de yemek yaparım

Günlük hayatta neler yaparsın? Sıradan bir hayata adapte olmak zor olsa gerek.
Sıradan bir hayatım hiç olmadı. Monotonluk bana göre değil. Üniversiteye gittim. İlk iş okçuluğa başlamaktı. 5 yıldır okçuluk yapıyorum. Tek başına sarmadı. Bu sefer buz hokeyini denedim. 4 yıldır profesyonel olarak oynuyorum. İşten çıktıktan sonra Zeytinburnu'ndaki buz pistine giderim. Gece ikiye kadar sürüyor. Günde 1-2 saat ancak uyurum. Ailemle aynı evde kalmama rağmen giriş ve çıkış saatlerim belli olmadığı için çoğu zaman görüşemiyoruz. Çok güzel yemek ve ütü de yaparım. Bakmayın böyle göründüğüme.
nbsp;Evlenip çoluk çocuğa karışmak gibi bir planın var mı? Bu olursa hayatın tamamen değişebilir. nbsp;
Evliliğin yaptığım işten beni soğutmasını istemem. Kocam hamam böceğini öpersem benden tiksinmemeli. Herhangi bir hayvanı seviyorsam yeri geldiğinde eşlik etmeli. Düşünsenize ben uçaktan atlıyorum, o beni engelliyor. Buna izin vermem. nbsp;
Peki hep böyle sürüp gidecek mi? Adrenalin de bir yere kadar...
Yapmak istediğim her şeyi yaparak ölmek istiyorum. Her seferinde bir hedef koyarım. Hep daha fazlasını isterim. nbsp;
Tuna Güzelyurt: Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum
Aslında hayvanlara karşı alerjim var

Hayvanlarla içli dışlı mı büyüdünüz? Çocukluğumdan beri içli dışlıyım. Bir köpeğim vardı. Onunla yatar onunla kalkardım.
Sürekli kertenkele peşinde koşardım. Daha komiğini söyleyeyim. Neredeyse her şeye özellikle hayvanlara karşı alerjim var. Doğaya, toza toprağa... Hayvanları sevdikten sonra yüzüm ve kollarım kıpkırmızı oluyor.
Alerjilere karşı ilaç kullanıyor musun?
3 yıldır hem ilaç hem iğne tedavisi uyguluyorum. O da yüzde yüz sonuç vermiyor. Yayın sırasında bazen yüzüm gözüm şişiyor. Ara veriyorum, ilacımı alıp tekrar devam ediyorum. nbsp;

YENİ HEDEFİ

Aslan ve sırtlanlarla bir gece geçirmek...

Tuna Güzelyurt'un şu an için en büyük üç hedefi var. Birincisi; Afrika'daki Kruger Ulusal Parkı'nda yaşayan beyaz aslanlarla kafeslerinde bir gece kalmak. İkincisi, yine Afrika'da bir kamp alanında sırtlanlarla baş başa bir gün geçirmek. Üçüncüsü; Güney Afrika'ya gidip insan yiyen bitkiye dokunmak. Gerekli yerlerle temasa geçilmiş durumda. Sponsorlardan destek bekliyor.






UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...