Beşiktaş, Gaziantepspor'un sağ kanadı Orkan Çınar'ı transfer etti

Düzenleyen:
Beşiktaş, Gaziantepspor'un sağ kanadı Orkan Çınar'ı transfer etti

SPOR Haberleri

Kısaca; Rüzgâr. Adıyla da yaşadıklarıyla da... Almanya’da yetişen, Türkiye’yi 6 ay oynamamasına rağmen seven, hocaların beğendiği, tanınması, bilinmesi ve zaman verilmesi gereken bir değer

Beşiktaş’ın sağlık kontrolünden geçirip imza attırdığı bir isim var; Orkan Çınar... Kim bu çocuk? Futbol Federasyonu’nun Tam Saha dergisinin mayıs sayısında Mazlum Uluç’a anlatıyor Orkan kendini... İşte Orkan’ın hikâyesi... Adını babası koymuş. Türkçe bir isim ve Almanya’da rüzgâr anlamına geliyor. Babası 30 yaşında İnegöl’den Almanya’ya giden gurbetçi. Ve mesleği dönerci... Ki Orkan da “Döner kesebilirim, dürüm yaparım, salataları hazırlarım. 14-15 yaşlarındayken babama dükkânda çok yardım ettim” diyor. Ve Orkan futbolcu olduğunda babasına verdiği sözü tutup onu çalıştırmamış. İnegöl’den bir ev alıp kesin dönüş yaptırmış. Geçelim sportif boyuta...
Taklayı nerede öğrendi?
Kendini bildi bileli topun peşinden koştuğunu anlatıyor Orkan. Babası sokaklardan uzak tutmak için 4-5 yaşındayken bir kulübe yazdırıyor. Kaleci olarak başlayıp 25 gol yemesinin ardından bir daha kaleye geçmemiş. Defansta, forvet ve orta sahada yani her bölgede oynamış sonra sağa odaklanmış. Golden sonra attığı taklalar çocukken havuzda arkadaşlarının teşvikiyle yaptığı ve sahada da uyguladığı bir hareket. Füchse Berlin Reinickendorf altyapısı ve ardından Hertha Berlin’e geçiş. 15 yaşında bir alt küme takımı olan Tennis Borussia Berlin’de kendini gösterme ve Bundesliga kulüplerinin dikkatini çekme var. 
Bayern’i istemiyor
Bayern Münih ve Hoffenheim isterken o yol sebebiyle Wolfsburg’u tercih ediyor. U16’da U19’da oynuyor.  Kendi kafasına göre yaşama alışınca Wolfsburg’dan ayrılıyor ve profesyonel olarak Greuther Fürth takımına gidiyor Orkan. Ancak çalışma şartlarını beğenmiyor (sabah 7.30 idman) ve Türkiye’de yarım sezon oynayıp Almanya’ya dönmeyi planlıyor. Gaziantepspor’a geliyor. Gaziantepspor’da 6 ay kadroya giremediği hâlde yine de dönmek istemiyor. 
‘Daha zamanın var’
Ağabey-kardeş ortamını seviyor. Ailesinin yüzünün Türkiye’de güldüğünü görüyor ve dönmüyor. O dönem Okan Buruk beğeniyor ancak “Daha zamanın var” diyor, o süreçte sabırlı olmayı öğreniyor. Ki aynı Orkan, şu anki aklıyla ‘Keşke Wolfsburg’da kalsaydım’ serzenişinde. Ve tarzını da anlatıyor: Adam eksiltebilme özelliğimi beğeniyorlar. En büyük eksiğim ise defansa yardım etme konusu. Aslında kendimde tek eksik olarak bunu görüyorum. Ben eksiklerimi merak eden bir oyuncuyum. Bunun için maç kasetlerimi ister ve mutlaka izlerim. 
Neymar’dan ne öğrendi?
Eksiklerimi görmeye çalışırım. Benim gördüğüm şey şu; her zaman topun arkasına geliyorum ama topu kazanmak için daha agresif olmam gerekiyor. Fiziksel olarak da kendimi buna hazır hissediyorum. O da “Messi mi, Ronaldo mu?” rekabetinde “Ronaldo” diyenlerden. Messi’yi antipatik buluyor. En sevdiği oyuncuyu ise Neymar olarak açıklıyor. Ondan çalım atarken gereken zamanlamayı öğrenmiş. Defans oyuncusu ters ayaktayken fazla hızlı olmasanız da rahatlıkla geçebilmeyi öğrenmiş. Türk olarak örnek aldığı futbolcuyu ise U21 Millî Takımı’nın her oyuncusu gibi Arda Turan olarak anlatıyor. Türk Millî Takımı’na ilk daveti Hakan Tecimer hocadan almış ve kabul etmiş.  

YUSUF YAZICI HAYRANI

“Türkiye’de bu oyuncu benden çok iyi” diyebileceği oyuncu olmadığını ifade eden Orkan, “Cengiz Ünder çok iyi bir oyuncu. Yusuf Yazıcı’yı  izlerken ‘Bu adamın dört gözü  mü var?’ diyorum. En önemli özelliği bakmadan görmesi ve topu oraya atabilmesi. İrfan  Can’ı da çok beğeniyorum. Sanki 30 yıldır Süper Lig’de gibi. Eski takım arkadaşım Oğulcan da beğendiğim isimlerden” diyor.

EN BÜYÜK HÜZÜNTÜSÜ

“Beni en çok üzen şey ne biliyor musunuz? Almanya’da doğmuş olmama rağmen yabancı gibiydim ve oynayabilmek için bir Alman oyuncudan beş kat daha iyi olmalıydım. Türkiye’ye geldim, açıkçası şoka uğradım. Çünkü burada da oynayabilmek için yabancıdan beş kat daha iyi olmalıyım. Böyle yapacaklarına bizim çocuklarımıza değer verseler keşke. Tabii bunlar biraz zaman ister ama eğer kendi çocuklarımıza değer verilse Türk futbolu 5-6 sene içinde büyük aşama kaydeder. Herkes bunu konuşuyor ama hiçbir şey değişmiyor.”

Düzenleyen:  - SPOR
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...