Kılıçdaroğlu da emniyet müdürüne çattı

Kılıçdaroğlu da emniyet müdürüne çattı

Politika Haberleri

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in "Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz" sözlerine cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "Emniyet müdürlerinin görevi nedir? Toplumun güvenliğini sağlamak. Bu söylem başlangıçta insani gibi görünse de toplumu bölen bir söylemdir. Şehit aileleri ne diyecek buna? Emniyet müdürlerinin bu tür bir açıklama yapma gereği hiç yoktur" diye konuştu. İktidarın Suriye politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Bu, stratejik derinlik mi yoksa stratejik körlük müdür? Bu anlamsız dengenin içine Türkiye'yi sokan bir süreci bizim başımıza bela eden, alay konusu olan bir Dışişleri Bakanı ile yola çıkılırsa, Türkiye'nin geldiği nokta bu olur. Bunu yapmak için ileri derecede geri zekalı olmak lazım"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu milletin fakir fukara çocuklarını alacaksın, 'Hadi bakalım cepheye.' Neden? Beyefendi Şam fatihi olacakmış. Kusura bakma ama bu kafayla gidersen olsa olsa sen Şam babası olursun" dedi. nbsp;
nbsp; Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, Özgür Suriye Ordusu'nun Türkiye'ye hangi koşullarda, hangi parlamento kararıyla geldiğini anlatması gerektiğini söyledi. nbsp;
nbsp; Yabancı bir ülkenin askerlerinin, Türkiye'de konuşlanmasının yolunun Parlamento kararına bağlı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Parlamento böyle bir karar almadı. O zaman bunun adı vatana ihanettir ve hesabı sorulacaktır. Eğer bizim arkadaşlarımız Apaydın Kampı'na gitmeseydi, orada Özgür Suriye Ordusu'nun konuşlandığını Türkiye öğrenemeyecekti. Silahlı eğitim görüyorlar, Suriye'ye gidip çarpışıp tekrar dönüyorlar. Yabancı gazetelere, televizyonlara röportaj veriyorlar. Biz gidiyoruz 'İçeriye giremezsin' diyorlar. Sayın Cemil Çiçek'e bir daha soruyorum: TBMM'nin milletvekillerinin giremediği bu kampın hebasını sen sordun mu?" diye konuştu. nbsp;
nbsp; İktidarın Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Suriye konusunda yalnız kaldık ama çok da yalnız değiliz. Hamas, Barzani, Katar, Suudi Arabistan var. Dönüyorum denklemin diğer tarafına; İran, Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan var. Dünyanın nüfusundan yarısından fazlası, denklemin diğer tarafında" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: nbsp;
nbsp; "Bu duruma bizi mahkum eden politikaya ne denir? Bu, stratejik derinlik mi yoksa stratejik körlük müdür? Bu anlamsız dengenin içine Türkiye'yi sokan bir süreci bizim başımıza bela eden, alay konusu olan bir Dışişleri Bakanı ile yola çıkılırsa, Türkiye'nin geldiği nokta bu olur. Bunu yapmak için ileri derecede geri zekalı olmak lazım. Ulusal çıkarlardan söz ediyorlar. Sizin ulusalcılıkla uzaktan yakında ilişkiniz yok. Hele hele en son söz söyleyeceğiniz parti CHP'dir. nbsp;
nbsp; Biz yönümüzü Batıya, uygarlığa çevirmiş toplumuz. Ortadoğu bataklığı nereden çıktı? Tezkere çıkarıp Türkiye'yi savaşa sokacaksınız, CHP 'hayır' diyecek, utanmadan CHP'yi suçlayacaksınız. CHP bu ülkenin bekası için varlığını her zaman ortaya koyan parti. Pek çok tezkereye 'evet' dedik, ama buna demeyiz. Biz savaş istemiyoruz. Çocuklarımızın kanlarının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. nbsp;
nbsp; Uluslararası sularda 9 Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı şehit edildi, tezkere geldi mi gelmedi. Kuzey Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirildi, tezkere geldi mi? 1,5 milyon Iraklı Müslüman hayatını kaybetti, binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi, Başbakan, 'Amerikan askerlerine başarılar diliyorum' dedi. Bize ders vermeye kalkıyor. Sen hiçbir şeyden anlayamazsın. Türkiye'yi güçlü kılan tezkere değil güçlü kılan demokrasidir, batıya dönük yüzüdür. Bu ülkeyi güçlü kılan, bu ülkenin iradesinin tek olmamasıdır. 1990'da Saddam, Kuveyt'i işgal etti. BM karar aldı, Amerikalılar asker göndermek için harekete geçti. Temsilciler Meclisi'nde 250 kabul 183 ret oyla kabul edildi. Senato'da ise 52 kabul 47 ret ile çıktı. Hiç kimse ret oyu verenleri 'Saddamcı' diye suçlamadı. Biz 'red' dedik, olduk Baas'çı." nbsp;
nbsp; nbsp;
BEYFENDİ ŞAM FATİHİ OLACAK
Tezkereye halkın da "doğru değil" dediğini savunan Kılıçdaroğlu, bunun üzerine iktidarın, "Tezkere çıkardık ama savaşmak istemiyoruz" dediğini söyledi. Blöf üzerine dış politika oluşturulamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Size kim güvenir şimdi? Dünyada yalnız kaldınız zaten" dedi. nbsp;
nbsp; Demokrasinin, halkın çıkarlarının korunduğu bir rejim olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Esad ile Erdoğan arasında ne fark var? Suriye'de demokrasi yokmuş, onun için gitmemiz gerekiyormuş. Sen dön kendi ülkene bak. Senin ülkende demokrasi var mı? Türk-İş'ten işçiler Meclis'e gelmek istemişler, biber gazı ile engellenmiş. Esad kanla susturuyor, sen de biber gazıyla. Aranızdaki fark bu" diye konuştu. nbsp;
nbsp; Tezkereye 'hayır' diyerek doğru bir karar verdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, annelerin, babaların umudunun CHP olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin ülkenin geleceği açısından risk taşıyan, otoriteleşen bir parti olduğunu, tek kişinin konuştuğunu, diğerlerinin sesini kestiğini, bunun demokrasi olamayacağını söyledi. nbsp;
nbsp; Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: nbsp;"Neymiş efendim, tezkereyi çıkarıp, beyefendi Şam fatihi olacak. İyi de Şam fatihi olacaksan önce şu çocuklarını bir askere gönder bakalım. Çocuklarını göndermeyeceksin, AKP milletvekillerinin çocukları da gitmeyecekler, onları iyi yerlere göndereceksiniz, bu milletin fakir fukara çocuklarını alacaksın, 'Hadi bakalım cepheye.' Neden? Beyefendi Şam fatihi olacakmış. Kusura bakma ama bu kafayla gidersen olsa olsa sen Şam babası olursun." nbsp;

TOPLUMU BÖLEN BİR SÖYLEM
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven'in "Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz" sözlerine cevap veren CHP lideri, şunları ifade etti: "Emniyet müdürlerinin görevi nedir? Toplumun güvenliğini sağlamak. Bu söylem başlangıçta insani gibi görünse de toplumu bölen bir söylemdir. Şehit aileleri ne diyecek buna? Emniyet müdürlerinin bu tür bir açıklama yapma gereği hiç yoktur. Genelkurmay Başkanı ağlayacak, öbürü başlayacak ağlayacak. Bu ülkede bir de ağlamayan ama ülkenin sorunlarına sahip çıkan birisine ihtiyaç var. Şehit cenazeleri geliyor birisi ağlıyor, öbürü gelecek öbürü ağlayacak, bu ülkenin sorunlarını kim çözecek?.." nbsp;

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...