Stratejik sektörlere kâr-zarar ortaklığı
EKONOMİ Haberleri
Katılım Bankaları Birliği Başkanı Metin Özdemir, "Sistemi büyütecek en önemli enstrüman, kâr-zarar ortaklığı işlemleri. Özellikle Türkiye'de girilmemiş 'niş' alanlar bulmamız gerekiyor. Bu projelere yatırım yapıyoruz" dedi.
Türkiye'de katılım finans kurumlarının ağırlığı gün geçtikçe artıyor. Bu kurumların bankacılık sektöründeki payı, dört yılda yüzde 4,8 seviyesinden yüzde 7,5'e yükseldi. Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli destekler verdiğini, bunun karşılıksız kalmadığını dile getirdi. Katılım finans sektörünün bu tempo ile faaliyetlerini sürdürmesi durumunda, 2025'te yüzde 15'lik payı yakalamayı arzu ettiklerini belirten Özdemir, "Altı katılım finans kurumu olarak 46 konvansiyonel banka ile yarışıyoruz. İnancından dolayı bankalarla çalışmayan vatandaşlarımıza bankacılık hizmeti sunmak istiyoruz. Tasarruflarını değerlendirmek, ekonomiye kazandırmak istiyoruz. 2021, bunun örneklerini göreceğimiz bir yıl olacak" diye konuştu. Özdemir, katılım finans sistemini büyütecek en önemli enstrümanlardan birinin muşaraka (kâr-zarar ortaklığı işlemleri) olduğunu belirterek, şunları söyledi: Ziraat Katılım olarak inşaat sektörünün dışında imalat sanayi, tekstil ve biyoteknoloji alanında gerçekten örnek projelere imza attık ve atmaya devam ediyoruz. Ülkemizde üretimi az olan ya da hiç olmayan stratejik ürünlere yönelik kar-zarar ortaklığı projelerine yatırım yaptık. Bilgi teknolojileri alanında çok proje geliyor. Burada da Türkiye'de girilmemiş niş alan bulmamız durumunda, kâr-zarar ortaklığı yapabiliriz. Önümüzdeki dönemlerde de bu tür projelerin sayısını artırmamız gerekiyor.