Randevu alamadı ülkesine döndü

Randevu alamadı ülkesine döndü

GÜNDEM Haberleri

Suriye’yi görüşmek üzere Ankara’ya gelen Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’ın ziyareti, beklenenden kısa sürdü. Erdoğan tarafından kabul edilmeyen Bolton, Kalın ile görüşmesinin ardından Ankara’dan ayrıldı.

Selçuk Böke
ANKARA

ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararınının ardından Türk ve ABD yönetimleri arasındaki en üst düzey yüz yüze görüşmeler dün Ankara’da gerçekleştirildi.
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton başkanlığındaki ABD’li heyet, Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yönetimindeki  Türk heyeti ile bir araya geldi.  İki saat 10 dakika sürün toplantıda Türk heyetinde Kalın’ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Sedat Önal, Millî Savunma Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ve MİT Başkan Yardımcısı Cemalettin Çelik de yer aldı. Bolton’ın başkanlığındaki ABD heyetinde ise Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Brett McGurk’ün yerine Küresel Koalisyon Özel Temsilcisi olarak atanan James Jeffrey ve diğer ABD’li yetkililer hazır bulundu.
İbrahim Kalın’ın görüşmede Bolton’a iki kırmızı dosya verdiği görülürken dosyalardan birinde terör örgütü YPG-PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri ve suçları, diğerinde ise Türkiye’nin Kürtlere yönelik kucaklayıcı politikalarını anlatan belgeler olduğu bildirildi.

‘SOMUT ADIM’ ÇAĞRISI
 Bolton’un İsrail’de yaptığı tepki çeken “ABD askerleri, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtleri korumaya yönelik bir anlaşma olmadan çekilmeyecek” açıklamasının gölgesinde gerçekleşen kritik görüşmede, ABD’nin Suriye’den çekilme hamlesinin detayları, çekilmenin biçimi, süresi ile Menbiç ve Fırat’ın doğusundaki ABD üslerinin ve gözlem noktalarının kime devredileceği kapsamlı bir şekilde ele alındı.
Görüşmede, Türk tarafının Menbiç konusunda ‘somut adım’ beklentisini ABD tarafına bir kez daha tekrarladığı öğrenildi. Ayrıca terör örgütü YPG’ye verilen silahların akıbetinin ne olacağı ve ABD askerlerinin çekildiği alanların Suriye rejim güçleri tarafından kontrol altına alınmaması konusunun da gündeme geldiği, ABD’den bu konularda kafa karışıklarına son verecek net açıklamalar beklendiği iletildi. Aynı şekilde görüşmede Türkiye’nin, Suriye’de Fırat’ın doğusunda terör örgütü YPG’ye karşı yapacağı muhtemel operasyon konusunda kimseden izin almayacağının bir defa daha vurgulandığı öğrenildi.

“HEDEFİMİZ TERÖR ÖRGÜTLERİ”
 Türkiye’ye gelmeden önce İsrail’i ziyaret eden ve burada Kürtleri kastederek terör örgütü PKK/YPG/PYD’yi işaret eden açıklamalarda bulunan John Bolton’a önceki gün Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar sert cevap vermişti. Bolton’ın açıklamalarına İbrahim Kalın da tepki gösterirken, görüşmede yüz yüze bir defa daha Kürtlerin terör örgütü YPG ile ‘bir tutulmasından’ duyulan rahatsızlığın dile getirildiği öğrenildi. Ankara’nın bu konuda oldukça hassas olduğunun altının çizildiği toplantıda, Türkiye’nin Kürt, Arap ve Türkmen kardeşleriyle bir meselesinin olmadığı ancak terör örgütü DEAŞ ve YPG ile mücadele ettiği vurgulandığı aktarıldı. Ayrıca Suriye’den YPG’nin zulmünden kaçan binlerce Kürt kökenli vatandaşların da Türkiye’ye sığındığı hatırlatıldı.

ERDOĞAN, KABUL ETMEDİ
Edinilen bilgilere göre ABD’li heyet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmesi bekleniyordu. Ancak bu kabul dün gerçekleşmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heyeti kabul etmeme sebebinin John Bolton’ın İsrail’de yaptığı ‘haddini aşan ve asılsız’ açıklamalar olduğu belirtiliyor. Bolton, bu gelişme üzerine heyetten ayrı olarak Ankara’dan ayrılırken, Cumhurbaşkanlığı Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bolton’a teyitli bir randevu sözü olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Bolton’ın muhatabı İbrahim Kalın’dır. Biz eğer gerekli görürsek böyle bir talebe evet diyebilirdik” dedi.

ABD’DEN BEKLENTİMİZ SİLAHLARIN TOPLANMASI
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile görüşen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. ABD’nin Suriye’den çekilme sürecinin nasıl ilerleyeceğinin detaylı bir şekilde konuşulduğunu aktaran Kalın, özetle şunları söyledi:

YPG’YE VERİLEN SİLAHLAR:  Trump’ın çekilme kararından memnuniyet duyuyoruz fakat bunun nasıl olacağı, geriye nasıl bir yapının bırakılacağı, özellikle dağıtılan ağır silahların ne olacağı, oradaki Amerikan askeri üslerinin ve lojistik merkezlerinin akıbeti gibi konuların da açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Beklentimiz verilen tüm silahların toplanması. Bununla ilgili çalışma yaptıklarını ilettiler ama detayları önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Bunların toplanması ve tamamen bertaraf edilmesi, PYD/YPG terör unsurlarının elinden alınarak nötralize edilmesi bizim temel beklentimizdir. Bunun dışında bir alternatifi zaten kabul etmemiz söz konusu değil.

ÇEKİLME SÜRECİ:  Yavaşlama diye bir şey söz konusu değil. 18 ya da 19 Aralık tarihinde bunu resmen kamuoyuna duyurdular. Bize verilen süreler 60-100 gündü. Şimdi 120 gün telaffuz ediliyor, bilinçli bir geciktirme görülmüyor. Çekilme sürecinin PYD/YPG dâhil olmak üzere terör örgütlerine ya da başka unsurlara yeni fırsat alanı oluşturmasına izin vermemeliyiz.

TAMPON BÖLGE:  Amerikalılar ile görüşmemizde bir tampon bölge, bir harita, sınır hattı konuları gündeme gelmedi.

GÜVENCE MESELESİ:  Oradaki (Suriye’nin kuzeyi) Kürtler de dâhil olmak üzere sivillerin can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda Türkiye, en büyük hassasiyeti gösteren ülkedir. Ama hiç kimse Türkiye’nin bir terör örgütüne güvence vermesini, onu şu veya bu gerekçeyle aklayıp meşrulaştırmasını beklemesin.

MENBİÇ’TE SON DURUM:  Artık ortak devriyenin ötesinde bir noktaya geldik. YPG’lilerin oradan tamamen çekilip yerel unsurlara Menbiç’in devredilmesi gerek

DARBE YANLISI KÜSTAH BOLTON
(Osman Sağırlı İSTANBUL)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan randevu vermeyince ülkesine dönen ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton tartışmalı görüşleriyle tanınıyor.  9 Nisan 2018’de  Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Bolton, şahin görüşleri ve neo-muhafazakâr kimliğiyle öne çıkıyor. 15 Temmuz’da darbeyi destekleyen açıklamalar yapan ve her fırsatta Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan  Bolton, ihanet gecesi düşünce kuruluşu American Enterprise Enstitüsü uzmanı olarak Fox televizyonuna katılmış ve darbeyi haklı göstermeye çalışmıştı. Bolton “Türk ordusuna Erdoğan’ın yıkmaya çalıştığı anayasayı koruma yetkisi var” küstahlığında bulunarak  iftiralarını şöyle sürdürmüştü:
Eğer darbe başarılı olursa Erdoğan’ın yeniden Osmanlı hilafetini geri getirme, Orta Doğu’da baskın bir güç olma ve Türkiye’yi daha İslamcı bir yöne götürmesi engellenecek. Ben her zaman Erdoğan’ın Irak’taki eylemlerimizi sabote ettiğine inandım. Erdoğan’a karşı kalbimde merhamet yok. Eğer devrilirse gözyaşı dökmem. Bence o ABD’nin dostu değil. Erdoğan’ın 15 Temmuz’dan başarıyla çıkması durumunda çok çok geniş bir baskı yaşanacak: Ordu tasfiye edilecek, bütün mahkemeler tasfiye edilecek. Gerçek otoriter bir baskı olacak.”
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, 15 Mart 2018’de de yine Fox televizyonunda Türkiye konusunda benzer düşüncelerini paylaşmıştı. Bolton “Bence asıl endişe kaynağı Erdoğan. Endişem şu ki, Türkleri bozarak laik anayasayı iptal ederek Türkiye’de İslamcı devletin temellerini atıyor. Kendisi İstanbul Belediye Başkanı iken ‘Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz’ demişti. Korkarım ki, artık tramvaydan iniyor. Suriye konusunda ABD’nin Türkiye’ye Batı yanlısı bir müttefik olarak ihtiyacı var. Ancak Erdoğan, bunu tersini yapıyor ve Türkiye’yi NATO’dan koparmaya çalışıyor” yalanlarını sıralamıştı.
John Bolton, 28 Eylül 2017’de SiriusXM adlı radyo kanalında Raheem Kassam ve Trump’ın eski danışmanlarından Steve Bannon’un sorularına cevap verirken de “Türkiye, 30-40 yıl önceki Türkiye değil. Soğuk Savaş sırasında Türkiye, ABD’nin müttefikiydi ama Erdoğan iktidarında İslam ülkesi olma yolunda hızla ilerliyor ve maalesef çok hızlı bir şekilde. Erdoğan, başbakanlığı süresince Türkiye’yi bir İslam devleti yapmaya başladı ve Cumhurbaşkanlığı süresinde de bu politikasına devam etti” demişti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...