Zamane İstanbulluları! 11 fotoğrafçı kadim şehri odağına aldı

- Güncelleme:
Zamane İstanbulluları! 11 fotoğrafçı kadim şehri odağına aldı

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Pera Müzesindeki “Zamane İstanbulları” sergisinde, 11 fotoğrafçının bazıları aykırı, bazıları ise enteresan enstantaneleri yer alıyor.

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ

İstanbul, fotoğrafın keşfiyle Batılı seyyahların ilk enstantanelerinden beri devamlı fotoğraflandı. Amatöründen profesyoneline, foto muhabirinden fotoğraf sanatçısına şehrin kadraja alınmayan sembolü, binası kalmadı. Fakat bu arada heyecanla fotoğraflanan şehir ve üzerinden yaşayanlar mütemadiyen değişiyordu. Hâliyle milyonlarca defa fotoğraflan İstanbul mekânlarında bile her yeni gün, yeni şeyler keşfetmek mümkündü... 

İstanbul’a ve İstanbul’daki hayata odaklanan 11 çağdaş fotoğrafçı da bunu yaptı ve Pera Müzesinde “Zamane İstanbulları” adıyla bir sergi ortaya çıktı. Sergideki fotoğraflarla nüfusu, 20 milyonu aşarak “şehir” olmanın sınırlarını zorlayan İstanbul’a sosyo-politik, ekolojik, ekonomik, topografik odak noktaları üzerinden bakılıyor. Göçler, mimari yıkımlar, sosyolojik değişimlerle artık farklı renklere bürünen şehir, bir kısmı aykırı olan karelerle ortaya konuyor.

Refik Akyüz ve Serdar Darendeliler’in küratörlüğünde açılan sergide, fotoğrafçılardan bazıları enteresan hikâyeler anlatıyor. Mesela Ali Taptık, şehirde artık var olmayan Galata, Keçi ve Cendere Derelerinin rotasını takip ederek, mimari değişimin izlerini sürüyor. Ahmet Sel ise göçmenleri işliyor. Bazı negatif manzaralar ise şehrin geldiği yeri gösteriyor.

Serginin ortak küratörü Serdar Darendeliler “İstanbul çok fazla fotoğraflanan bir şehir. Biz ise burada günümüzün meselelerini odağımıza almak istedik. Burada, son on senede üretilmiş fotoğraflar sergileniyor. Bazı fotoğraflarda alıştığımız anlamdaki İstanbul’u görmüyoruz; bir his olarak var” diyor. 

Zamane İstanbulluları! 11 fotoğrafçı kadim şehri odağına aldı
“Zamane İstanbulları” sergisi 30 Nisan’a kadar Pera Müzesinde görülebilecek.

ÇÖPÇÜ MÜHENDİS VAR

Sergide fotoğrafları yer alan isimlerden Ahmet Sel, uzun yıllar Avrupa’da mülteci olarak yaşadığını kaydederek göçmenlerin hikâyelerini çok iyi bildiğini söylüyor. Sel sözlerine şöyle devam ediyor: Unutmamak lazım herkes, her an mülteci olabilir. Öte yandan bu insanların hiçbiri keyif için İstanbul’a gelmedi. Çok zor şekilde yaşıyorlar. Benim gördüğüm bir mühendis çöpçülük, üst düzey bir teknisyen garson olmuş ve bir hemşire de çocuk bakıyordu. 

Mültecileri fotoğraflamanın kolay olmadığını söyleyen Sel “Fotoğraf çekmek söz konusu olduğunda bu insanlar ürküyorlar. Çünkü Türkiye’de onlara karşı ciddi bir kamuoyu var. Hakikaten yaşadıklarını anlamak bilmek kolay değil. Bu yüzden bazen aracılar koyarak insanları fotoğraf için ikna ettim. İstanbul’un Sultangazi, Zeytinburnu ve Tarlabaşı gibi semtlerin sokak aralarında dolaşarak fotoğraflar çektim” ifadelerini kullanıyor.  

ÇEKTİĞİM YERLER ARTIK YOK

Fotoğrafçı Osman Bozkurt ise “Genelde kafamda düşünceler oluyor ve belirli bölgeleri o düşüncelerle dolaşıp fotoğraflar çekiyorum. Uzun yıllardır İstanbul odaklı olarak çalışıyorum; ana malzemem, ilham kaynağım İstanbul… İyi tarafları da var ama İstanbul yapılı çevre olarak çok değişti. Çektiğim bazı yerleri tekrar fotoğraflamam mümkün değil çünkü bazı yerler artık yok” diyor. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...