Kısa ömür çok çile

Kısa ömür çok çile

RAMAZAN 2013 Haberleri

Hazret-i Rukayye, kısacık hayatı İslâm davası uğruna hicretlerle, ayrılıklarla, müşriklerle mücadelelerle geçti. Belâları sabırla geçiştirmesini bildi...

Gayet güzel ve hüsn-ü cemal sahibi bir hanımefendi olan hazret-i Rukayye, Peygamber efendimiz otuz üç yaşında iken dünyaya gelir. Resûlullah efendimize, peygamberliği bildirilmeden önce hazret-i Rukayye Ebû Leheb'in oğlu Utbe'ye, Ümmü Gülsüm de Uteybe'ye nikâh edilmiş, fakat evlilik gerçekleşmemiştir. Fahr-i âlem efendimize, peygamberliği bildirilip, insanlar, İslâm'a davet edilmeye başlanınca, Ebû Leheb ve oğulları düşman kesilirler. Ebû Leheb, karısı Ümmü Cemil ve oğulları Utbe ile Uteybe, Peygamber efendimizi nerede görseler saldırır, zarar vermeye çalışırlar. Onların bu ezâ ve cefâlarından sonra Allahü teâlâ, Tebbet sûresini göndererek Cehennemlik olduklarını bildirir. Bu sûre nâzil olunca, Cehennemlik Ebû Leheb; karısı ve Kureyş'in ileri gelen müşrikleri, Utbe ve Uteybe'ye; "O'nun kızlarını boşayın ki, zahmete düşsün! Size Kureyş'ten istediğiniz kızı alalım!" diye teklif ederler. Onlar da; "Peki, boşadık" derler. Uteybe denilen alçak, daha da ileri giderek Peygamber efendimizin huzûr-i şerîfine gelip; "Ey Muhammed! Ben, seni ve dînini tanımıyorum. Kızını da boşadım!" diye hakaret eder. Sonra sevgili Peygamberimize saldırıp, mübârek yakasına yapışır, gömleğini yırtar. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz; "Yâ Rabbî! Buna canavarlarından birini musallat et!" buyurur, çok geçmeden Uteybe bedbahtını bir aslan parçalar.İŞKENCEDEN KAÇIP HİCRET ETTİLER
Bu hâdiseden sonra Peygamber efendimiz bir vahy üzerine hazret-i Rukayye'yi hazret-i Osman ile nikâhlar. Nübüvvetin beşinci senesinde, müslümanlara, müşriklerin işkenceleri pek şiddetlenmiştir. Bunun üzerine yirmiye yakın Sahâbî, Habeşistan'a hicret eder. Bu hicrete hazret-i Osman ve hanımı hazret-i Rukayye de katılır. Peygamber efendimiz; "Şüphesiz ki, Osman, Lût peygamberden sonra zevcesiyle birlikte hicret eden ilk kimsedir" buyurur. Hazret-i Rukayye'nin burada Abdullah isminde bir oğlu olur. Bu sebeple hazret-i Osman'a Ebû Abdullah künyesi verilir. Peygamber efendimizin Medîne-i münevvereye hicretinin ikinci yılında hazret-i Osman ve hanımı Medîne'ye dönerler. Hazret-i Rukayye çok geçmeden Medîne'de kızamık olup yatağa düşer. O sırada Bedr gazâsı için hazırlıklar yapılmıştır, ancak Peygamber efendimiz hazret-i Osman'ın hanımıyla meşgûl olmasını emreder. Bedr'den zafer müjdesi geldiği gün 22 yaşındaki hazret-i Rukayye Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Bedir'den dönünce kızının vefat haberini alan Efendimiz kabri başında dua edip gözyaşı döker. Zira Hazret-i Rukayye, Peygamber efendimizin yetişkin çocuklarından ilk kaybıdır. Kısacık hayatı hicretlerle, ayrılıklarla, müşriklerle mücadelelerle geçen bu evladının vefatı Resûlullah efendimizi çok üzer. Efendimiz, ablasını kaybetmenin acısıyla ağlayan Hazret-i Fatıma'nın gözyaşlarını elbisesinin ucu ile siler, onu teselli eder. Resûlullah efendimiz, kızının vefatıyla yetim kalan oğlu Abdullah'ı evine alır. Abdullah 6 yaşında vefat edene kadar ona teyzesi Ümmü Gülsüm bakar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...