Bilim kurgu filmleri gerçek oluyor: Robotlarla yaşama fikrine alışalım

Düzenleyen:
Bilim kurgu filmleri gerçek oluyor: Robotlarla yaşama fikrine alışalım

SAĞLIK Haberleri

Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Türker Kılıç, "İnsan beyninin zekâ ve düşünce kapasitesi sayesinde dijital bir devrim yaşanıyor. Yapay zekâ, insan zekâsının matematiksel olarak ölçülebilmesini sağlayacak. Yapay zekânın ileri aşamalarında kendi kendine öğrenen cihazlar hayatımıza girecek" dedi.

Ziyneti KOCABIYIK

Bütün ömrünü beyin araştırmalarına adayan, geliştirdiği ameliyat teknikleri ile literatüre geçen, günümüzde beyin tümörlerinin tedavisinde kullanılmakta olan önemli bir ilacın keşfine katkı sağlayan Prof. Dr. Türker Kılıç, yeni kitabı “Beyin Nedir?”den “Yaşam Nedir?”e de, beyinin sır perdelerini aralıyor. Kılıç, Gazeteci Mert İnan’ın kaleme aldığı kitapta beynin fonksiyonları ile ilgili doğru bilinen yanlışların yanında son yıllarda bilim dünyasının en çok konuştuğu ve en çok merak edilen konuların başında gelen yapay zekâ, insan beyninin zekâ ve düşünce kapasitesi sayesinde dijital dönüşümle ortaya çıkacak yeni dünya düzeni ile ilgili hayrete düşüren bilgiler de yer alıyor. 

ABD ve AB temelli iki önemli bilimsel araştırma sayılan, “İnsan Nöro-Zihin Projesi” ile “İnsan Beyin Projesi”ne Türkiye’den katılan tek isim olan Prof. Dr. Kılıç, yapay zekâ uygulamaları ile ilk ürünlerini gördüğümüz yeni dünya düzeninde düşüncenin matematik bir değer olarak sunulabileceğini belirterek, “Şu an hayal etmesi zor gelse de gelecekte bilinç, düşünce ve zihin ölçülemeyen, soyut birer değer olmaktan çıkacak. Bu matematiği çözdüğümüzde, hayatın sırrını da çözmüş olacağız. Sonsuzluğun da ölçülebilir olduğu anlaşılacak” dedi.

HERKESİN AKLI KENDİNE BÜYÜK

Yıllar boyunca duyduğumuz “Beynimizin sadece yüzde 10’unu kullanabiliyoruz” bilgisi bir efsaneymiş. Yani artık “aslında ben daha zekiyim ama gösteremiyorum” bahanesinin ardına saklanamayacağız. Ancak iyi haber, beynimize fazla mesai yaptırarak onu geliştirmek mümkün.

Beyin kapasitemizin çok az bir kısmını kullanabildiğimiz varsayımının gerçek olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kılıç, herkesin kendisinde var olan kapasitenin yüzde 100’ü kullandığını belirterek, “Burada öncelikle söylememiz gereken konu her insanın yüzde 100’ü aynı olmadığı. Ancak beyin kapasitemizi artırmak mümkün. Nöronlar bilgili barındıran en küçük hücreler. Ne kadar çok nöron varsa o kadar akıllıyız diye düşünebilirsiniz. Fakat beynimizde 86 veya 100 milyar nöron olmasının önemi yok. Önemli olan bu nöronlar arasındaki bağlantıların yoğunluğu. Çok zihinsel aktivite, çok bağlantı anlamına geliyor. Nöron sayılarımız aynı olmasına rağmen bazı insanlar bizden daha akıllı görünebilir. Bunun da nedeni o kişilerin nöronları arasındaki bağlantı sayısıdır. Bu bağlantılar o kişinin daha zeki olmasını sağlar. Zekâyı geliştirmek için beynimizi zorlayacak işler yapmak gerekir” dedi.

Bilim kurgu filmleri gerçek oluyor: Robotlarla yaşama fikrine alışalımBeyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Türker Kılıç

DÜŞÜNÜRKEN ENERJİ TÜKETİYORUZ

Beynimizin sonsuz düşünmeye yetecek enerjisi olmadığını ifade eden Prof. Dr. Kılıç, “Tüm mühendislik sistemleri ısınır ve enerji kaybına uğrar. Beyin, şahane bir sistem olmasının yanında en çok enerjiyi tüketen organımızdır. Beyin vücudun ürettiği enerjinin yüzde 25-30’unu düşünürken tüketiyor” diye anlattı.

BİLİNÇALTI DİYE BİR ŞEY YOK

Kontrol edemediğimiz eylemleri “bilinçaltında vardı o yüzden yaptı” diye yorumluyoruz. Ancak Prof. Dr. Kılıç beynimizde bilinçaltı diye bir şey olmadığını söylüyor. Konuşamadığımız, tanımlayamadığımız hislere bilinçaltı dediğimizi belirten Prof. Dr. Kılıç, “Düşüncelerimiz, 86 milyar ihtimal içeren bir enformasyon sisteminin bütünü. 86 milyar nöronun birbiriyle etkileşim ve bağlantı içinde olması, zihin ve bilincimizi oluşturuyor. Bilinçaltı dediğimiz şey, dille tanımlayamadığımız bağlantısallığın diğer bölümü. Düşündüğümüzü dilimizle aktarıyoruz ama beyin, dil aracılığıyla düşünmüyor. Düşünceyi oluşturan nöronlar arasındaki bağlantılar. Bu yüzden bazen ‘ağzımızdan çıkanı kulağımız duymuyor’ yani düşündüklerimizle söylediklerimiz aynı olmuyor” dedi.

YAPAY ZEKAYA HAYAT HAKKI TANINACAK

Şu anda daha çok tıbbi sistemlerle hayatımıza giren yapay zekanın yakın bir gelecekte günlük hayatımızın içinde yer alacağını söyleyen Prof. Dr. Türker Kılıç, “Birçoğumuz robotlardan, yapay zekânın varlığından korkuyoruz. En başta işimizi kaybedeceğimiz için endişeliyiz. Yeni uygarlık ve kültürde bugünden farklı özgürlük alanları ortaya çıkacak. Bilgi işleme yeteneğine sahip bir robotun da yaşam hakkı, yasalarla garanti altına alınacak. Günü geldiğinde robotların da bizler gibi yaşamın parçası ve yaşam hakkı olduğunu kabulleneceğiz” dedi.

GELECEKTE ÇOCUK GİBİ ROBOT YETİŞTİRECEĞİZ

Prof. Dr. Türker Kılıç, “Yapay zekâ, bilgi işleme sistemini daha iyi anlamamız, insan zekâsının matematiksel olarak ölçülebilmesini sağlayacak. Yapay zekânın ileri aşamalarında kendi kendine öğrenen cihazlar hayatımıza girecek. Bir çocuğa öğretilen her şey günü geldiğinde yapay zekâ veya robotlara öğretilecek. Robotlara da duygu katılabilecek. Geleceğin robotları, insanlar gibi bilgi işleme becerisine sahip olacak ve bir insan evladı gibi robot yetiştirip büyütenleri göreceğiz” dedi.

Düzenleyen:  - SAĞLIK
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...