Sigara içmeyen Billur Kalkavan nasıl kanser oldu?

- Güncelleme:
Sigara içmeyen Billur Kalkavan nasıl kanser oldu?

Sağlık Haberleri

Akciğer kanserinin tek sebebinin sigara olmadığını söyleyen Prof. Dr. Hasan Bayram, “Sigara hâlâ en önemli risk faktörü ancak son yıllarda hava kirliliği ve günlük hayatımızda maruz kaldığımız kimyasallar yüzünden gelişen kanser tipinde artış var” dedi.

ZİYNETİ KOCABIYIK

Akciğer kanseri ile mücadele eden Billur Kalkavan’ın hayatını kaybetmesi dikkatleri dünyada en fazla ölüme sebep olan bu kanser türüne çekti. Sosyal medyada Billur Kalkavan’ın sigara içmeyen ve son derece sağlıklı beslenen bir kişi olmasına rağmen akciğer kanserine yakalanması, kanser tedavisi iyi gittiği hâlde mantar enfeksiyonundan hayatını kaybettiğine yönelik açıklamaların yer alması soru işaretleri oluşturdu. Bu soruların cevaplarını konunun uzmanlarına yönelttik.

SİGARA BİR NUMARALI ÖLDÜRÜCÜ

Akciğer kanserinin en önemli sebebi sigara olduğunu söyleyen Türk Toraks Derneği 1. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bayram, yüzde 10-15’lik bir hasta grubunun sigara içmediği hâlde akciğer kanserine yakalanabileceğini belirterek “Burada en çok hava kirliliği suçlanıyor. DSÖ, 2015 senesinde hava kirliğinin kanser yaptığı artık net şekilde ortaya konan ‘grup 1 kanserojen’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini açıkladı” dedi. 

EN SIK GÖRÜLEN HÜCRE TİPİ DEĞİŞTİ

Akciğer kanserinin daha çok çevresel faktörlere bağlı tipinin daha sık görülmeye başladığını aktaran Prof. Dr. Bayram “Eski dönemlerde en sık yassı hücreli ve küçük hücreli tipi görülüyordu. Şimdilerde adenokarsinom dediğimiz tip ön plana geçti. Adenokarsinom hücre tipi, hem sigara hem de çevresel etkenlerle ilişkilendiriliyor. Şu anda sigara içmeyenlerde en çok görülen tip, adeno oldu. Mevcut bilimsel kanıtlara göre söyleyeceğimiz şey akciğer kanserinin gelişiminde sigaranın hâlâ çok önemli olduğu. Isıtılmış tütün ürünleri ve elektronik sigara da bunlardan farklı değil. Ek olarak genetiğin yanında hava kirliliği, işyeri ortamında maruz kaldığımız kimyasal maddeler, yediğimiz gıdalardaki birtakım katkı maddeleri, ilaçlar gibi çevreyle ilgili faktörler de akciğer kanserinin gelişiminde büyük önem kazandı” dedi.

SORUMLU ASBEST Mİ?

Sosyal medyada dolaşan Billur Kalkavan’ın Kadıköy bölgesinde oturması yüzünden o bölgede uzun zamandır yaşanan kentsel dönüşümün sonucu akciğer kanserine yakalandığına dair iddiaları da değerlendiren Prof. Dr. Bayram “Bu riske hep dikkat çekiyoruz. Asbest kansere sebep olan faktörler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ancak kentsel dönüşümün yaşandığı yerlerde binalar yıkılırken ortaya sadece binalarda yalıtım malzemesi olarak kullanılmış olan asbest değil, ince tozlar da çıkıyor. Bunlar da kansere sebep oluyor. O tozIarın çapı ne kadar küçülürse o kadar tehlikeli.  Özellikle 2,5 mikronun altındakiler çok önemli. Çünkü ince tozlar akciğerin en uç hava keseciklerine kadar ilerleyebiliyor, dolaşıma karışabiliyor. Yıkım sırasında havaya karışan her türlü kum, beton, metal tozu, plastik ve mikroplastik önemli kanserojenler. Direkt sebep sonuç ilişkisi kurmak doğru değil ama bütün bunlar akciğer kanserinde risk faktörü. Bu maddeler ilk etapta KOAH, kalp gibi hastalıkların alevlenmesine yol açıyor. Uzun sürede ise artmış risk faktörleri de yanına eklendiğinde kanser gibi hastalıkların ortaya çıkmasına sebep oluyor” diye konuştu. 

KEMOTERAPİ DEĞİL KANSER ÖLDÜRÜYOR

Sosyal medyada yer alan kanser değil, kemoterapi öldürüyor şeklindeki değerlendirmelere de karşı çıkan Prof. Dr. Özlem Sönmez “Son yıllarda kanser tedavileri büyük aşama kaydetti. Eskiden bir senede kaybettiğimiz metastatik akciğeri kanseri hastaları şimdi 7-8 yıl yaşayabiliyor. Bu süreçte hastanın karşılaştığı bazı olumsuz durumlar bu yüzden dikkat çekiyor. Oysa hasta tedavi almasa çok daha kısa sürede kaybedilecek” dedi.

KANSER TEDAVİSİ SIRASINDA 'MANTAR ENFEKSİYONU' GÖRÜLEBİLİR

Billur Kalkavan’ın kısa süre önceki sosyal medya paylaşımlarında ‘tedavisinin iyi gittiği, sonuçların iyi geldiği’ şeklindeki yorumlarına rağmen hayatını kaybetmesi ve hayat arkadaşının Kalkavan’ın ‘kanserden değil mantar’dan öldüğünü açıklaması ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özlem Sönmez “Bunlar kanser tedavisi sırasında beklediğimiz durumlar. Olağan bir şey. Kanser tedavisi sırasında immün sistem zayıflayabiliyor, bakterilere ve virüslere açık hâle gelebiliyor. Ortamda bulunan ve sağlıklı kişilerde hastalık yapmayan bazı bakteri ve virüsler kanser hastasını hasta edebiliyor. Mantarlar da bunlardan biri. Dolayısıyla kanser tedavisi iyi gitse bile immün sistemin zayıflamasından dolayı onu hasta eden bakteri ve virüsler yüzünden hasta hayatını kaybedebilir” dedi. Prof. Sönmez, mantar enfeksiyonlarının sadece kanser hastaları için değil, KOAH ve şeker hastaları için de risk oluşturduğunu belirtti.

VAKA SAYILARINDAKİ ARTIŞ KORKUTUCU

Son yıllarda akciğer kanseri vakalarında belirgin oranda artış gözlendiğini de ifade eden Prof. Dr. Hasan Bayram “Akciğer kanseri dünyada en sık görülen kanser değil ama en çok ölüme yol açan kanser. O açıdan kanser ölümleri arasında birinci sırada geliyor” dedi. 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...