Minareler arasındaki tarih “Mahyalar”

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Minareler arasındaki tarih “Mahyalar”

Yaşam Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Ramazan’a özel olan, yıllardır yapılmayan ve unutulmaya yüz tutmuş bazı gelenekler var. Bunlardan biri de mahyalardır. Bir Osmanlı geleneği olan mahyalara gelin birlikte bakalım.

HAZAL PALAVAR’IN HABERİ"Aya mahsus" anlamındaki Osmanlıca "mâhiyye" kelimesinin günümüz Türkçesindeki şeklidir.

Halk arasında Recep, Şaban ve Ramazan ayları “üç aylar” olarak adlandırılır. İşte mahya da önceden “Ramazan ayına mahsus” anlamında kullanılırdı.  Çünkü mahya sadece Ramazan ayında ve bazı özel durumlarda yapılırdı. 

Osmanlıların ilk mahyayı ne zaman kurduğu bilinmiyor ancak 1578 yılında İstanbul’a gelen Alman seyyahın seyahatnamesinde yer alan tasvirlerde minareler arasında bir mahya olduğu biliniyor.

PEKİ MAHYA ASLINDA NEDİR? 

İki minareli camilerin arasına kurulan bu ışıklı yazılar Osmanlılar döneminde yağ kandilleri ile yapılırken şimdilerde elektrik ampulleri ile yapılıyor. 

Ayrıca mahyayı hazırlayan sanatçıya da mahyacı denirdi. Bu, babadan oğula intikal eden bir meslekti. Eskiden mahyacılık büyük bir ustalık isteyen gerçek bir sanat dalıydı.

Sonuçta zeytinyağı doldurulmuş kandilleri veya mumlu fenerli ipin üzerine dizerek bir dizi yazı yazmak hatta resimler yapmak gerçek sanatçıların işidir.

Hatta bütün Ramazan boyu güçlü esen rüzgara rağmen geceleri pırıl pırıl yanardı. 
Şimdi ise ne eski mahyacılık kaldı ne de o mahyalar…

Düzenleyen:  - Yaşam
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...