M. Said Arvas

"O sözünde sadıktır, ne söylediyse çıkar. Çıkmıştır, çıkacaktır!.."

İbâdetlerde niyetin büyük önemi vardır. Yapılan her işin İslâmiyete uygun olup olmadığı, niyet ile anlaşılır. Tasavvuf büyükleri, yalnız Allahü teâlânın rızasını düşünürlerdi...

Eline çok kıymetli bir mücevher geçen kişi bunun nasıl korunacağını bilmelidir. İnsanın en kıymetli varlığı ise imânıdır. Bunu korumak için her türlü gayreti göstermelidir...

Sonsuz olan ahiretimizi ebedi saadete çevirebilmek bu dünyada elde edilir. Huzurla kabrimizde yatmak istiyorsak hazırlık yapmalıyız...

Her mevsim yaşanan hadiseler gösteriyor ki, ölüm yeni bir hayatın başlangıcıdır ve bu hayata uyabilmek için geçirilmesi gereken bir tasfiye hareketidir!..

Kibir manevi kalp hastalıklarındandır. Kendini başkalarından üstün görmektir. Bundan da sevinç duymaktır... Kibirli, başkalarını kendinden aşağı görür...

Büyük âlim Ebu Hazım buyurdu ki: "Dinimizin emrettiği ibadetleri yapın, nefsiniz istemese bile. Menedilenleri ise yapmayın, nefsiniz istese bile."

Bir cemiyette hayırlı idareciler ve cömert zenginler varsa, insanlar da işlerinde istişâre ediyorlarsa; o toplumda herkes huzur içinde yaşar!..

Helâl yiyen kimse, ilhâm ile vesveseyi birbirinden ayırır. Haram yiyenler ayıramaz. İnsanın nefsi de, kalbine kötü düşünceler getirir...

Her işte, nefsin arzularına uymak, nefse tapmak olur! Nefse uymaktan kurtulmak dünya nimetlerinin en büyüğüdür. Çünkü o, kul ile Rabbi arasında en büyük perdedir...

Peygamber Efendimiz ve Eshabının itikatlarını, doğru olarak tesbit edip bizlere bildiren, sadece Ehl-i sünnet âlimleri olmuştur...

Saâdetlerin başı, kâmil iman sahibi olmaktır. O da Ehl-i sünnet itikadı üzere bulunmaktır. Herkesin, kalbini yanlış itikâtlardan kurtarmaya çalışması lazımdır...

Rabbimize şükretmek, ona itaât etmekle olur. Buna her insan mecburdur. Onun nimetleri yanında başkalarının iyilikleri deniz yanında damla kadar bile değildir...

Muhammed aleyhisselam, yaratılmışların en şereflisi ve üstünüdür. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Beni Rabbim terbiye etti; güzel bir şekilde terbiye etti..."

Her taraf zulmet içinde iken Yüce Rabbimiz bizlere acıyarak âlemlere rahmet olarak sevgili Peygamberimizi gönderdi.

İmansız gitmekten çok korkmalıdır. Allah korusun, bir insan, imanlı, ibadetli dahi olsa, son nefesini imanla veremediyse, hiçbir kıymeti olmaz!..

Resûlullah efendimiz, bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurdular: (Benim bildiğimi bilmiş olsaydınız, çok ağlar, az gülerdiniz...)

Bizans ve İranlılar Müslümanları küçük görürlerdi. Onların elbiseleri, silah ve okları ile alay ederlerdi. Ancak onlardaki iman gücü karşısında perişan oluyorlardı!..

Araplar, dünyadan tecrit edilmiş bir milletti. İşte, böyle bir millet, Müslüman olduktan sonra "yenilmez" denilen orduları mağlup ederek cihana hükmetti!..

Sayılı günler ne de çabuk geçiyor?.. Geride bıraktığımız ve bir daha ele geçiremeyeceğimiz altın değerindeki bir yılımızın muhasebesini yapmaya çalışalım...