Opr. Dr. Nihal Çakır

Ergenlik döneminden menopoz dönemine kadar göğüsler âdet dönemi ile ilişkili olarak değişiklikler gösterir. Bu değişimler cinsiyet hormonlarının etkisiyle olmaktadır. Âdetten yaklaşık bir hafta, on gün önce başlayarak göğüslerde duyarlılık ve gerilme söz konusudur.

Bebeğin anne karnındaki posizyonu son ayında önemlidir. Daha önceki posizyon şekli bizce çok önemli değildir. Çünkü öncesinde oldukça hareketlidir ve sık yer değiştirir. Ancak son ay olan 36. haftadan sonra bebek genellikle doğum posizyonunu alır.

Halk arasında genital siğil olarak bilinen condyloma accuminatum, insan papilloma virüsünün (HPV) neden olduğu bir hastalıktır. Cinsel temasla geçer ve hem iç, hem de dış genital organlarda görülebilir. Genital organlardan başka vücudun diğer kısımlarında da görülebilir.

Rahim ağzında tesbit edilen yara, yani erozyon, akıntının en sık sebeplerindendir. Bunun yanında kasık ağrısı, lekelenme ve adet dışı ara kanamalar rahim ağzında mevcut olan yaranın neden olduğu diğer şikayetlerdir.

Birçok bayanda hamilelik sırasında akıntı şikayeti artmaktadır. Bunun sebebi üreme organlarındaki bezlerden salgılanan hormonların etkisiyle mukus üretiminin artmasıdır. Hamile bayanlarda görülen normal vaginal akıntı beyaz renktedir ve az kıvamlıdır.

Hamilelikteki sistemik değişiklikler, cildi birçok bakımdan etkiler. Bunların çoğu geçiciyken, bazıları kalıcıdır. Renk koyuluğu olarak tanımlanan hiperpigmantasyon, melanosit yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde belirmektedir.

21 yaşında ve bekarım. Vücudumda özellikle çene bölgemde ileri derecede kıllanma mevcut. Bunun tedavisi nedir? (M.Ş-Hendek)

Bayanlarda, özellikle üreme fonksiyonlarının temelini yumurtalıklar (overler) oluşturmaktadır. Bir yandan bazı hormonları salgılamakta, diğer yandan da yeni bir canlının temel hücresini hazırlamaktadır. Bu kadar çeşitli görevleri olan organın yapısı bozulduğunda, kendini bazı belirtiler ile gösterir.

Osteoporoz (kemik erimesi) hem ülkemizde, hem de dünyada önemli bir toplum sağlığı problemidir. Kısaca tanımı "Düşük kemik kitlesi ve kemik dokusu yapısının bozulmasıyla, kemik kırılganlığında artış ve kırığa yatkınlıkla karakterize sistemik bir iskelet hastalığıdır." Uzun yıllar belirti vermeden ilerleyen sinsi bir hastalıktır.