Sadık Söztutan

"Sıradan ve büyük takım" Danimarka'nın Hollanda'yı devirmesi grupta hesapların yeniden yapılmasına yol açtı.

17'de golü yiyeceksin, 37'de oyuncun sakatlanıp çıkacak, 44'te daha önce haksız yere sarı kart görmüş futbolcun ikinci bir sarı kart hatasıyla oyundan atılacak. Karşında turnuvalara aç bir ev sahibi... ve adalet duygusunu soyunma odasındaki askıda bırakmış bir hakem...

Beni çok etkiledi. Bir babanın, kavgaya giden çocuklarına kollarını açıp "Yapmayın oğlum, etmeyin çocuğum" demesi gibi yalvarışı...

Süper Final kapışması teknik adam ve futbolcuları gerdi. Kavgada bile söylenmeyecek sözler, imalar, laf sokmalar... Bırak Süper'i, biber sürmek lazım ağızlara!

Hakem düdüğü çaldı; maç değil, G.Saray başladı. &gt2; Bir takım, bir maçı kazanacağını bu kadar mı belli eder! &gt2; Geçen yıl Engin, Egemen, Selçuk, Ceyhun, Jaja, Umut, Yattara, Cale gitti... Bu defa Buraksızlığa hazırlanıyor Trabzonspor...

Saracoğlu'ndaki F.Bahçe derbisinin son saniyesinde Milan Baros bir karış alta vursa tarih değişecek. Ve son derbide yine Milan Baros, bir karış sağa vursa Volkan seyredecek, Türkiye'nin öteki dörtte biri havalara uçacak.

Süper Final'i renklendirmesi umulan TRABZONSPOR ile BEŞİKTAŞ daha ilk maçların sonunda devre dışı kaldı. Çokça GALATASARAY, biraz da FENERBAHÇE coşkusu izleyeceğiz kalan süreçte...

Saplandığı çamurda patinaj yapan ve çıkış arayan bu ligi kim şampiyon bitirir bilmiyoruz. Ama ikinci payenin verilmesi gereken bizce belli; düşen 3 takımı da kendi evinde yenen Sivasspor.

Saha kapatmayı gerektiren cezalar hemen uygulanıyor, seyircisiz cezalar seneye... Yani statta olay çıkması, sahaya seyirci veya yabancı madde girmesi kapatma sebebi... Küfür şimdilik serbest!

Düzenbazlıkta sınır tanımayan kişiler için kullanılan "Anasını boyayıp babasına satma" fiili "Play Off Grubu"nun adını "Süper Final" yapmak oldu, futbolumuzun marka değeri bir anda yükseldi.

En çok kazanan... En az kaybeden... En çok gol atan... En az gol yiyen... En yakın rakibine 9 puan fark yapan... Bütün oyuncuları kariyer rekorları kıran Cimbom'un haykırışı: Tesadüf değil, ALIN TERİM bu!

Biri Burak Yılmaz, Trabzonspor tarihinin en büyük golcüsü olmasına 2, lig tarihinin rekoruna 10 gol kaldı. Biri Alex de Souza, Fenerbahçe tarihinin en büyük futbolcusu, rekorların adamı... İkisi de tartışılıyor, ikisi de gidince değerleri anlaşılacak.

Büyükler sıfır çekerken, haftaya 11. sırada giren Orduspor, 13. sıradaki Mersin İdman Yurdu, 14. sıradaki Karabük ve 16. sıradaki Gaziantepspor puanları topladı.

4 Ocak 2012'de twetterda şöyle yazmışız: Hakemlikle uğraşanlar bilir; Tolga Özkalfa'yı büyük takım maçına vermenin tek anlamı vardır: Git, sıkıntı çıkarma, maçı salimen büyüğe teslim et, gel!

İşleyen Fener'in içine 20 milyon euroluk bomba koyanlar... Tayfur'u onurlandıracağım diye Carvalhal'i onursuzlaştıranlar... Yanlış düdüklerle can yakanlar... Bu hafta sizindir, kutlayabilirsiniz!

Fenerbahçe 35 maçtır Saracoğlu'nda yenilmiyor. Aykut Kocaman Fenerbahçe'nin başında Kadıköy'de hiç mağlubiyet görmedi.

Galatasaray, 1985-86 sezonunda oynadığı toplam 36 maçta yenilgi yüzü görmeden sezonu bitirdi. Beşiktaş 1991-92 sezonunda 30 maçta mağlubiyet almadan şampiyonluğa ulaşmayı başardı. Bugün ise, 24. hafta sonunda bu iki takımın 8 mağlubiyeti, 48 kayıp puanı var. 4 büyüklerin 24 haftada toplam yenilgisi 18, toplam puan kayıpları 102...

Maç başladı, Beşiktaş bitti. Hayır, sadece Troisi'nin 47. saniyede attığı golden dolayı değil. Fernandes'ten dolayı.

Bütün didinmelerine rağmen 22. haftada ne Aykut buldu umduğunu, ne Mahmut... Aykut'un Fener'i bu sonu hak etti de Mahmut'un Antep'i için aynı şey söylenebilir mi?

Yasayı tasa etmişken, futbolcuların "kabahat" gibi "hata"ları damga vurdu 21. haftaya... "Teneke on bir"in kalesinde büyük çekişme; Scott Carson mı, Nicolas Navarro mu?