Ünal Bolat

“Komşu çocukların kitaplarını alıyor, bir defteri üçe bölüp üç ders defteri yapıyorduk.”

“Doktor Bey, geçen geldiğinizde görüşüp anlaşmıştık. Bu sebeple hastaya randevu vermişler”

“Misafir doktor ile çaylarımızı yudumlarken çalıştığı hastanede işlerinin nasıl olduğunu sordum...”

“İçimizde kaymakam, mühendis, avukat, müftü, öğretmen ve devlet memuru vardı...”

“O gece uyuyamamıştım. Bir sağa bir sola derken sabah olmuş işe de yarı uykulu gitmiştim.”

“Anneciğimin anlattığı bu hatırayı 27 Mart gününde yayınlarsanız çok makbule geçecek...”

“Kim olursa olsun kimden gelirse gelsin kadına şiddete hayır diyoruz...”

“Söz kesip hemen düğün yapmak üzere zeytin tüccarı ile para düşkünü kadın anlaşıyor!..”

“Usulî işlemlerin yapılması için jandarma nezaretinde şahsı Gemlik Savcılığına gönderdim...”

“Yüzüne dikkatle baktım, heyecandan göğsü inip kalkıyor ama akıl hastasına benzer hâli yoktu!”

“Gittiğimiz yanlış adreste hiç ummadığımız güzellikte karşılanıp üç de sipariş almıştık.”

“Duman, dedemin en vefalı dostuydu, rahmetli karısının armağanıydı, âdeta bir sırdaşıydı...”

“Zavallı dedemin gözleri kızarmış, beti benzi atmış, öyle ki bedeninde can kalmamış gibiydi!..”

"Bizi, en azından dedemi yalnız bırakmayan aile dostumuz Duman da bizimle beraberdi...”

“Ben bu kasabanın öğretmeniyim. Öğrencilerim gibi velilerim olarak siz de değerlisiniz...”

“O yıllarda müdür odasında koltuk bile yoktu. Hatta çoğu okulda müdür odası bile...”

“Ne enteresan yıllardı. Genelge ile kaldırdığımız resimleri yeni bir genelge ile asıyorduk...”

“Ben yıllar önce benzini bitip de yolda kaldığını söyleyen birisine benzin parası verdim...”

“Daha dün çantamı düzenleyip defterlerimi kitaplarımı kaplıyordun. Ah neredesin şimdi?”

“Sandalyeye çıkıp elbiseyi indirmeye çalışırken heyecanla resmi düşürüp kırmıştım!..”