Ünal Bolat

“O paranın ne olduğunu tam yirmi sene sonra öğrendim. Meğer mükâfat içinmiş...”

“Değirmende buğdayların kepekli kısımlarını ayırıyor, içinin bembeyaz kısmını alıyorduk...”

“Soğuktur desene şuna. Baksana bir tanecik torununa bile sarılıp öpmedi ayol...”

“Merdivenleri ağır ağır çıktı kadın. Nasıl karşılanacağını bilmesine rağmen kapıya doğru yürüdü...”

“Avuç büyüklüğünde vardı, örümceğe benziyordu ama değildi şöyle yürüdü geçti” diyor annem...

“Yavrunun ağzından kan geliyordu. Bunu en yakın hastaneye nasıl yetiştirecektim?”

“Şimdi her şey yolunda birbirilerimizle görüşüyoruz, sadece Hacı Halis abimiz vefat etti...”

“Kötülük yapanların kötülüğü o kadar topluma sinmiş ki iyilik bile yapılamaz hâle gelmişiz...”

​“Ben bunları düşünürken bir iki adım atan kadın geri döndü… Çünkü araçta bastonunu unutmuştu...”

“Beğendiğini söylerken beraberinde 'maşallah' deseydin bunlar olmazdı!..”

“Cenaze merasimi için gelen hocalardan birsinin düzgün kıraati dikkatimi çekmişti...”

“Ben de diyorum ki: Âlemde tek seven ben değilim komutanım ama Hacer’i tek seven benim...”

​“Mersin’e döndükten sonra bile uzun süre rüyamda at ile araba ile uğraştım…”

“Şurda bir garip ölmüş diyeler/Üç günden sonra duyalar/Soğuk su ile yuyalar/Şöyle garip bencileyin.”

“İsviçre radyosunda bayan konuşmacının 'Türkiska soldater' diye konuştuğunu duydum...”

“Reis Pahom’un mezarının başında şöyle der: Bir insana işte bu kadar toprak yeter!”

“Oğlanın ailesi evin tek oğlunu, anası babası vefat eden kızın evine güveyi gönderiyor…”

“Elime alıp son kez baktım koynumda sakladığım resmine ki günde yüz kez bakıyordum...”

​ “Kızım, ben bugün ikindi namazını Beyazıt Câmii'nde kılayım. Bir de orayı görürüm” demişti.

“Ne aramalarıma cevap verdi, ne mesajlarıma cevap verdi; ne de geri dönüş yaptı...”