Ünal Bolat

“Çay söyledim. İçmeye başladık... Doğrusu her ikisi de bana saygıda kusur etmiyorlardı...”

“Yaşasın kurtuldum” diyordum ama kızımın attığı çığlık sevincimi kursağımda bıraktı!

“Bilezikleri tülbendin içinde koyacaksın. Üzerine kahvenin telvelerinden biraz süreceğiz...”

“İki elti kapı komşu oturuyorduk. Ben ise eltimin bizi çekemediğini düşünüyordum...”

"Rabbim beni adama yardımcı yollamış demek ki. Adam tomarın içinden bir para çıkardı...”

“Yıllardır çocuklara kakaolu kek yapmaktan kendi sevdiğimin üzümlü kek olduğunu unutmuşum...”

“Otobüste yolculardan hiç kimseden ses çıkmıyordu... Bu tür olaylar çok sık olurdu çünkü...”

“Polis araştırma yapınca otomobili oraya bu köyden bir ismin traktörü ile çektiğini öğreniyor...”

“Muhtarın sözü bir konuya açıklık getiriyordu. Demek önceden de bir olay yaşanmış burada...”

“Anons bittikten iki üç dakika sonra sanki bütün köylü caminin oraya akın etmişti.”

“Tatlı ihtiyacımızı; gelin yemişi, tespih ağaçları ve ballık denilen bir bitkilerden gidermeye çalışıyorduk...”

“Eğer, senin dışarıda gözün olsaydı, bu mektubu gizleyip o teklifi de kabul ederdin...”

Annem yolcu ederken demişti ki ardımdan: “Allah’ım oğlumu ermişlerle karşılaştır...”

Bu köşeyi takip edenler birkaç gün evvel yayınlanan hatıradaki taksi şoförünü hatırlar...

“Babamı daha önce ağlarken hiç görmemiştim. Annemin üzerine toprak atılıyordu...”

​Annem esmer olduğum için sevmemiş beni. “Kime çekmiş bu kız?” diyormuş sürekli...

“Kulaktan kulağa anlatılanlar, dilden dile dolaşır ama gerçek çok zaman sonra anlaşılır.”

“Osmanlı, benzer camilerden çok sayıda yaptırmış ve buralara din görevlisi atamıştır.”

“Eniştesinin hâline üzülen arkadaş “şuradan dön” diyor “seni bir yere götüreceğim...”

“Askerî garnizonda kıdemli yüzbaşı olarak askerî ve tarihî alanda konferanslar veriyordu...”