Ünal Bolat

“Bu tavırları samimiyetten kaynaklanıyormuş. Her gelen yeni öğretmene bu şakayı yaparlarmış...”

“O değerli beyefendiye bir kez daha çok teşekkür ediyor Diyarbakır’ın güzel insanlarına kucak dolusu selamlar iletiyorum...”

“Yedi yıllık mücadele sonunda Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde 36 yıl öğretmenlik yapmıştır...”

“Yoğun bir kar yağmaya başlar o sıra. Kenti kardan temizlemekle görevli bir firma da işe girer...”

​ “Köyünden başka yere gitmeyenler bile kalkıp gidiyorlar Almanya’ya. Ben niye gitmeyeyim?..”

“Kız ana evinde, mertebeyi ne kadar iyi öğrenirse gelin gittiği evde o kadar rahat eder...”

“Sen çok iyi yaptın al sana şu kadar ücret, makam verelim rütbe verelim” gibi olmaz.

“Dedikleri, bu zamana göre çok imkânsız sözlerdi ama onu dinlemek ayrı bir keyifti...”

“Yetmişinde mısır satmak zorunda olan bir ihtiyar daha veda etmişti bu vefasız dünyaya...”

“Söylediklerim hoşuna gitmiş gibiydi. Ağzında kalan son iki dişi tekrar bana göstermiş oldu”...

“Ağzında iki tek dişi olduğunu fark ettim. Güleç hâli hoşuma gitti. Mısırcı karikatür gibi adamdı...”

“Buna çok eziyet yapmışlar. Her tarafı çürümüş. Hayvana bu yapılır mı?”

“Bu ikramlar için kasaptan et alınmaz illaki büyükbaş veya koyun-keçi kesilirdi...”

“Bu duruma geleceğimiz açısından hem çok üzüldüm hem büyük bir şaşkınlık yaşadım...”

"Başka hiçbir gayem yok, sadece bir kişi daha güzel dinimizi öğrensin de kurtulsun diye yazdım..."

Mehmet de babasının durumunu öğrenince “babam ölecek mi?” diyerek tenhalarda ağlar olmuştu...

“Az sonra doktor geldi. Onları odasına kabul etti. Necati’yi iyi bir muayeneden geçirdi.”

Bütün köy âdeta Mehmetgilin evindeydi. Necati’ye “geçmiş olsun” demeye gelmişlerdi.

“O heybetli duruşa sahip, iri yapılı delikanlı Necati’nin birden rengi değişmeye başladı...”

Kocasının güzel dileklerine, tek dert ortağı Saniye “âmin” diyerek karşılık verdi...