Ünal Bolat

“Yemeği bu tuhaf kokudan rahatsız olarak yedikten sonra ekin biçmeye başlamıştık…”

Akşam gelmeyince ailesi de “babamızı gören duyan var mı?” diye komşulara sormuştu...

“Yüreğim ağzıma geldi… Elim ayağım birbirine dolaştı… Dizlerimin bağı çözüldü…”

Şimdiye kadar çeşitli illerde otuza yakın kişisel sergi açtım. Hepsi de mutluluk vericiydi...

Köyü besicilik dalında “örnek köy” seçmişler. Köyde panayır düzenlemek istiyorlarmış.

“Bu çocuklarımızın; olması gereken sevgi şefkat ve merhamet ikliminde büyütülmesini diliyorum...”

“O yurttaki çocuklar üç defa kaçarsa, yaşı ister 12-13 olsun gözünün yaşına bakmıyorlardı...”

“Deniz’le biraz daha konuşup yetim olduğunu öğrenince yüreğimin sızısı daha da arttı...”

“Ben bir çorba ile yetinirken o mükellef bir yemek yiyip çekti elini yıkamaya gitti…”

“Ya sıradan basit bir şey ise silah sesi köyde yankılanırsa köyü ayağa kaldırmaya değer mi?”

“O yıllar öyleydi… Yatsıdan sonra uykuya çekiliyor sabahleyin de vakitlice uyanıyorduk…”

“Dedem çalışkan, güçlü kuvvetli birisi olduğu kadar orijinal fikirleri de olan biriydi.”

“Torunum Rabia’nın gözyaşlarını siliyor sevgiyle bağrıma basıp dua ediyorum...”

“Çocukluğumdan bugüne kadar çevremdekiler gülerken ben hep gözyaşı döktüm...”

“Bilgilerinden çok faydalandığım 37 yıldır abonesi olduğum gazeteme teşekkür ediyorum...”

“Bilmeden Biel şehrindeki o çekiliş için şimdi Rabbimden af diliyor tövbe ediyorum...”

“Bu hatıramda sizlere özetle yıllar önce İsviçre’ye çalışmaya gidişimi anlatacağım…”

“Bana kalırsa bu işten vazgeç. Sana çok bir getirisi olmaz” dedi Muhtar yüzüme bakıp”

“Meydana yaklaştıkça bizim ağaların seslerini ve tek tük ezik kahkahalar işitmeye başladım.”

“Arkadaşım, bana tam 45 yıl önce uçurtma yapmıştın. Sana çok teşekkür ediyorum.”