Ünal Bolat

“Bir de aralarında kocaman biri vardı… O da şehitlerin aralarında tek tek dolanıyordu...”

“Varacağım yer 65-70 kilometre mesafedeydi. Akşam karanlığı çökmüş yağmur başlamıştı...”

​“Allah’ın emanet ettiği eşsiz vatan köşelerini çöplük ve beton yığınlarına mı çevirelim?..”

“Cebimde dedelerimden kalma enam-ı şerif vardı, onun hürmetine bir şey yapamadılar!..”

"Bu gözü dönmüş haramiler; herkesin eşyasını, yükünü üstünü başını didik didik aradı...”

“Millet fakirlikten, açlıktan çaresizlikten inliyordu. Ot-kök yiyorduk ölmemek için...”

“Konuya pat diye girilmiyordu. Bir yolunu bulup söze başlayacaktım ki; ninem araya girdi...”

Yine içimden “vakit geldi” diyerek radyoyu kapatacaktım ki yanlış bir düğmeye bastım!..

​“Benim de insan olarak hayatım olmayacak mıydı? Dinimi diyanetimi yaşamayacak mıydım?..”

​“Ablam kendisi altı aylık hamileydi… Daha önce de biri ortaokula giden iki çocuğu vardı...”

​“Herkesi şaşırtan o olaydan sonra bu iki meczubu bir daha o civarda gören olmamıştır...”

“Ben bu akşam çocuklara ne yedireceğim?” derken ev sahibimiz kapıyı çaldı...

“Ben bu akşam çocuklara ne yedireceğim?” derken ev sahibimiz kapıyı çaldı...

“İnanın artık kendimizden çok kira parasını nasıl ödeyeceğimizi düşünür olmuştuk...”

​O saatte de otobüs yok “Otelde mi kalsam, köye mi gitsem, bilemedim” diyordu...

“Biz bir canız… Biz bir kanız… Bizi bizden koparmaya çalışanların oyununa gelmeyelim...”

“Su sesi bir başka oluyor ilkbaharda... Dereyi ne kadar seyrettim, farkında değildim...”

​“Ama minik simitçinin yüzünü yalayıp geçen bir sevinç ifadesini de bakışlarım yakaladı”

​“Yıllar geçtiği hâlde ne zaman günübirlik de olsa bir sıkıntı yaşasam o rüyayı hatırlarım...”

​“Bütün köylülerin sağlık konusunda sıkıntılarının olduğunu dilim döndüğünce anlattım...”