Vehbi Tülek

Selam verene ve üçe kadar aksırıp da (Elhamdülillâh) diyene hemen cevap vermek farz-ı kifayedir. İşitenlerin cevabı geciktirmesi haramdır.

Abdullah Sa'bî hazretleri bir gün talebeleri ile birlikte bir yere giderken, ıssız bir dağ başında eşkıyalar önlerini keser. Talebeler üzerlerinde ne varsa çıkarıp önlerine bırakırlar!..

Bukinî hazretleri, Şam'da büyük hadis hafızlarından icazet al­dı. Son­ra Mısır'a döndü ve Mısır şeyhülislamlığına tayin edildi ve orada vefat etti.

"Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine (İslâmiyet) denir. Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberinin getirdiği yola uymakla olur."

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: Ali'yi seven, muhakkak beni sevmiştir. Ona düşmanlık eden muhakkak bana düşmanlık etmiştir.

Hazret-i Âişe'nin yanında yetişen Amre hazretleri, Ümmü Se­leme, Hamne bint-i Cahş gibi sahâbiyyelerden de hadis rivayet etmiştir...

"Bu yolda hizmet etmek, çileli bir iştir. Hizmet edenin başına birçok dert ve bela gelir. Bunlar da hizmetin derecesini, sevabını arttırır..."

Ölümü hatırlamak ve ölüden ibret almak için kabir ziyaret etmek ve salihlerin, velilerin kabirlerinden bereketlenmek müstehabdır...

"Allahım, cimrilikten sana sığınırım. Korkaklıktan sana sığınırım. Kötü bir hayata düşmekten sana sığınırım. Dünya fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım."

Ahkâm-ı İslamiyeye uyan, yani İslamiyetin gösterdiği yolda giden kimsenin hayatı hastalıkla geçmez

Ebû Cehil Kureyşlilere dedi ki: "Eğer Muhammed'i "sallallahü aleyhi ve sellem" namaz kılarken görürsem ayağımla başını ezeceğim!.."

"Ahkâm-ı İslâmiyyeye uygun birçok alışveriş yapanlar vardır ki, bunların Müslümanlara zarar ve ziyanı da dokunuyor. Bunları yapanlar lanet içinde kalıyor."

"İslamiyette kat mülkiyeti vardır. Fakat üst kat sahibinin apartmanın temelinde ve alt kat sahibinin de çatıda hakkı vardır."

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Helal yiyen, farzları yapıp, haramlardan sakınan ve insanlara zarar vermeyen bir Müslüman Cennete gidecektir."

Peygamberlerden ve meleklerin üstünlerinden sonra, bütün yaratılmışların en üstünü, Eshab-ı kiramdır. Resûlullahı görmek gibi üstünlük olamaz.

Sevgilinin sevdiklerini sevmek ve düşmanlarına düşman olmak, sevginin alametidir. Bu dostluk ve düşmanlık, seven kimsenin elinde değildir.

"Mü'minlerin ruhları "İlliyyîn" denilen makamda, kafirlerin ruhları ise "Siccîn" denilen yerdedir. Her ruh, cesedine, bilinmeyen bir halde bağlıdır."

Dünya ve ahireti muhafaza etmek, hayırla anılmakla olur. Bir kimse kötü olarak bilinirse, bu onun dünyasının bozulmasına sebep olur...

Bir gün iki gözü âmâ bir kimse gelip; "Yâ Resûlallah dua et gözlerim açılsın" dedi. Resûlullah efendimiz ona bir dua öğretti...

"Ehl-i beyti sevmek, her mümine farzdır. Son nefeste îman ile gitmeye sebep olur. Ehl-i beyt-i nebevînin fezâil ve kemâlâtı pek çoktur."