Vehbi Tülek

Allahü teâlânın bir kısım melekleri vardır, onlar yollarda gezer, zikir ve ibadet meclislerini ararlar. Böyle bir topluluk görünce birbirlerine haber verirler...

"Dervişlik, yalnız, namaz, oruç ve geceleri ibadet yapmak değildir. Bunlar, herkesin yapacağı kulluk vazifeleridir. Dervişlik, kalb kırmamaktır."

"Muhammed aleyhisselâm, Kur'an-ı kerimin hepsini eshabına izah etti, açıkladı. İslam âlimleri, Eshâb-ı kiramdan işittiklerini yazdılar."

"Rabbiniz sema kapılarından birini açtı. Sizinle meleklere karşı iftihar ediyor. 'Kullarım bir vaktin namazını kıldılar, şimdi de diğer vakti bekliyorlar' buyuruyor."

Kur'ân-ı kerimin bazı sûrelerinin başındaki hece harflerine "Hurûf-i Mukattaat" denir. Kur'ân-ı kerimin yirmidokuz sûresi bu harflerle başlamaktadır

Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: "Allahü teâlânın kullarından öyleleri vardır ki, bir şey için yemin etseler, muhakkak o şey yerine getirilir."

"Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) kabrinde, bizim bilmediğimiz bir hayat ile diridir, kendisine verilen selamları duyar."

"Bir kabirden feyz almak için, o zata karşı, diri imiş gibi, edep ve saygı göstermek, kabri üzerine basmamak da lazımdır..."

"Yatmaya gittiğinizde 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahüekber deyin. Bu, sizin için, hizmetçiden daha hayırlıdır."

"Hiç haram lokma yememiş, takva ehlinin bedeni mezarda çürümez. Başka sebeple çürümemenin şehidlik ile alakası yoktur."

Ebû Zer "radıyallahü anh" bir gün Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) hangi amelin daha faziletli olduğunu sorar...

Resûlullah efendimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) fiilen meydana gelen mucizeler çoktur. Bunlardan biri "Teksîr-i berekât" mucizesidir.

Allahü teâlânın fiillerinin ne kadar muhkem ve muntazam olduğu, gayet aşikârdır. Muhkem işler ise, o işleri yapanın ilminin yüksekliğine delalet eder.

"Ey oğlum! Bütün varlıkların hülasası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak, keyif sürmek için yaratılmadı!"

"Allahım, ben, idaren dışına çıkamayan bütün hayvanların şerrinden, senin kerim olan cemaline, hükmüne ve ilmine sığınırım..."

İsrâ sûresinin onbeşinci âyetinde meâlen buyuruldu ki: "Biz, Peygamber göndererek bildirmeden önce, azap yapıcı değiliz."

Resulûllah Efendimiz buyurdu ki: "Dillerinin ettiğinden başka bir şey insanları cehenneme atar mı?" Yani çoğu defa insanı felakete götüren dili, dilinin yaptıklarıdır.

"Bu ümmetten bir kimse çok günahkâr olsa, abdest aldığı gibi, onu bütün günahlarından temizlerim ve Cennetime sokarım..."

İki buçuk yaşından küçük çocuk, yabancı bir veya birkaç kadından, birer yudum süt emerse, Hanefi'de ve Maliki'de, bu kadınlar çocuğun süt annesi olur.

Resûlullah efendimiz Ebû Bekr ile Ömer'i göstererek, "Bu ikisi Peygamberlerden başka Cennetteki insanların en üstünüdür" buyurdu.