"Bismillâhirrahmânirrahîm, İnnallâhe ve melâiketehû yüsallûne alennebiyyi; Yâ eyyühellezîne âmenû, sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ."
Fazl bin Dükeyn hazretleri hadis hâfızıdır. 130'da (m. 748) doğdu. Süfyân-ı Sevrî, Mâlik bin Enes ve İmam-ı Azam Ebû Hanîfe hazretleri gibi âlimlerden fıkıh ilmini öğrendi. Daha sonra zamanın meşhur hadis âlimlerinden hadis-i şerif tahsil etti. 219'da (m. 834) vefat etti. Rivayet ettiği salevât-ı şerifelerden bazıları:
Ali (radıyallahü teâlâ anh) Efendimiz her ne zaman salevat-ı şerife okuyacak olsa önce şu ayet-i kerimeyi okur ve arkasından da aşağıdaki salevatı söylerdi: Bismillâhirrahmânirrahîm, "İnnallâhe ve melâiketehû yüsallûne alennebiyyi; Yâ eyyühellezîne âmenû, sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ." Lebbeyk, Allâhümme ve se'adeyk salevâtullâhil berrir Rahîm, vel melâiketil mukarrabîn, vennebiyyin vessıddîkın veşşühedâi vessâlihîn. Vemâ sebbaha leke şey'ün Yâ Rabbel âlemîn. Alâ seyyidinâ Muhammed İbn-i Abdullah, atemennebiyyin ve Seyyidil mürselîn ve İmâmil müttekîn ve Resûl-i Rabbil âlemîn Eşşâhidil beşîriddâî ileyke bi iznike essirâcil münîr ve aleyhisselâm ve eimmeti ehli beytihî rıdvânullâhi aleyhim ecmaîn.
Ali (radıyallahü anh) Efendimiz buyurdular ki: "Her kimse günde on kere ve Cuma gününde yüz kere bu şekilde salevat verirse inşallah kıyamet gününde Resûl-i Ekrem Efendimiz (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) elinden tutar: Salevâtullâhi ve melâiketihî ve enbiyâihî ve rusülihi ve cemîi halkıhî alâ seyyidinâ Muhammed ve alâ âlihî ve aleyhisselâm ve rahmetullâhi ve berekâtühû."
Abdullah İbni Abbas (radıyallahü teâlâ anh) buyurmuştur ki; "Bir kimse şu şekilde salevat getirse, yetmiş melek onun sevabını yazar: Sallallâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve cezâhü annâ mâ hüve ehlühû.
Bir kimse her gün üç kere bu salevatı söylerse Peygamber Efendimizin nübüvvet hakkını ödemiş olur ve Hak teâlâ inşallah onun ahirette derecesini yükseltir:
Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sellim ve eczihî annâ hayrel cezâi.
İbni Abbas (radıyallahü teâlâ anh) buyurmuşlardır ki: Her kim bu şekilde salevat-ı şerife verirlerse, Efendimiz kendisine, ana, baba ve yakınlarına inşallah şefaatte bulunur: Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve tekabbel şefâatehül kübrâ ve erfe'a derecetehül ulyâ ve âtihî sü'lehû fil âhireti vel ûlâ kemâ âteyte İbrâhîme ve Mûsâ.