Vehbi Tülek

Zaruret olsa da, olmasa da, harac [zorluk, sıkıntı] olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklid edilir...

Eshâb-ı Kehf, hazret-i Mehdî zamânında yine uykudan kalkıp, onun yanına gidip askeri olacaklar ve yardım edeceklerdir...

Peygamber efendimiz "Ya Rabbi, senden isteyip de verdiğin kimselerin hatırı için, senden istiyorum!" der ve böyle dua ediniz buyururdu.

Allahü teâlâ, şehîdlerin rûhlarını Cennete koyar. Her gece rûhları bedenleri ile buluşur. Sabâh olunca, yine Cennette olurlar...

Rûm sûresinin bir, iki, üç ve dördüncü âyetlerinde Rûmların, Acemlere, yâni İrânlılara gâlip olacakları haber verilmektedir...

İslâm medeniyetini, Kur'ana uyanlar meydana getirdi. Bugün Avrupa fende ilerledi. Fakat insanlarda huzur sağlanamadı.

Sonsuz ahiret hayatında Cehennemden kurtulmak için Müslümânlığı kabul etmek ve yaşamak lazımdır. Müslümânlık, maddî ve manevî temizliktir.

Allahü teâlânın kazâsı, takdîri ve Levh-i mahfûza yazması, ilm-i ezelîsine uygundur. Yani her şeyi, ileride ne zamânda ve nasıl olacaksa veyâ olmayacaksa, ezelde öylece bilmiştir.

Saâdet, yalnız dünyâ saâdetinden ibâret değildir. Aksine, asıl saâdet, âhıret saâdetini elde etmektir. Âhıret ise ebedîdir.

"Âhirette kurtuluşa erenler, haramlardan ve dünyâ sevgisinden yüz çevirip, hâlis bir niyet ile Allahü teâlâya dönenlerdir..."

Allahü teâlânın emirlerinin ve yasaklarının bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmamak, doğru değildir. Îmân, tam olmalıdır...

Kul, bir iş yapmayı ihtiyâr ve irâde edince, yanî tercîh edip dileyince, Allahü teâlâ da, o işi irâde ederse o işi yaratır...

İmâm-ı Râzî, Ebherî'nin cevâbının doğru olduğunu, tefsîrinde yazmakta ve Allahü teâlânın mahlûklarını inceleyen fen adamları, Onun büyüklüğünü, iyi anlar demektedir.

"Çocuk oyuna öyle bir dalar ki gece olduğunu fark etmez bile. Hatta eşyalarını çalsalar fark etmez. 'Dünya hayatı oyundur' sözünü iyi düşün."

"Bir kimse, kelime-i tevhîdi dese, Hak teâlâ hazretleri ile o kelime arasından perdeler kalkar ve kelime, Allahü teâlâ hazretlerine gider."

"Cenâb-ı Hak kulunu yoktan var etti. Eline cömertlik, başına da secde kabiliyeti verdi. Aksi takdîrde, ne el cömertlik, ne baş secde edebilirdi!"

"Bütün âlem, düşman veya dost olsa, Allahü tealânın hükmü, irâdesi olmadan hiçbir kimse, hiçbir fayda ve zarar, iyilik ve kötülük yapamaz..."

"Eshab-ı kiramın birbirine karşı çok merhametli oldukları, tamamının birbirini sevdikleri, âyet-i kerimede açıkça bildirilmektedir..."

"Mihnet, sâdece yüce Allaha mahsûstur. O'nun emirlerini yapmak, manevî yakınlığa sebep olur ve şükredildikçe ni'metlerini bollaştırır..."

"Sâlih kimselere benzemek ve onlar arasında sayılmak pek güzeldir. Çünkü bu, Allahü teâlânın o kulunu sevmesine sebep olur..."