Vehbi Tülek

Birisi bir köle satın alır. Ancak köle, kendisini satın alan efendisine; "Senden üç şey istiyorum" diye taleplerini saymaya başlar!..

Şeytan bir gün korkunç bir ses ile feryâd eyledi. Bütün askerleri işitip, yanına geldiler ve; "Nedir bu hâlin?" diye sordular!..

"Yâ Rabbî! Her kimi felâkete düşürmek istersen, onu dostlarının, evliyânın ve gerçek İslâm âlimlerinin üzerine atarsın!.."

Hazreti Ali (radıyallahü anh) zırhını kaybetmişti. Onu aradı, fakat bulamamış, Kûfe'ye gelmişti. Zırhını bir Yahudi'nin elinde gördü!..

Bizanslılarla bir muharebe oluyordu. İmparator, kendisini İslam halifesinden üstün gösteren bir şiir yazdırıp harp meydanına gönderir!

Talebeleri arasında yüzü ve hâlinin güzelliği ile meşhûr olan bir genç vardı. Bir kadın, ona âşık olmuştu. Bir gün!..

Buyurdu ki: "Bir işin hâsıl olması veya bir belânın kalkması için tamamen Allahü teâlâya yönelip istenirse, maksada kavuşulur."

Dâima istiğfar etmelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Her hastalığın ilâcı vardır. Günah hastalıklarının ilâcı ancak istiğfardır..."

"İnsanların ortaklaşa çalışmaları, birlikte yaşamaları lâzımdır. Medenî, yâni birlikte yaşayabilmek için, adalet lâzımdır."

Buyurdu ki: "Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nîmetler karşısında, şükürden âciz olduğunu bilmesidir."

İbn-i Mes'ûd (radıyallahü anh) buyurdu ki: "Sizden birine, bilmediği bir şey sorulduğu zaman bilmediğini i'tirâf etsin, utanmasın!"

"Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ey Âdemoğlu! Şirk koşmadan yer dolusu günahla bana kavuşursan, seni yer dolusu mağfiretle karşılarım."

Ali bin Ömer Meşûs isimli sâlih bir zât vardı. Bu zât, bir gün hanımına bedduâ etti. Hanımı bir hastalığa yakalanıp bîtâb düştü!..

"Cin, ateşin alev kısmından yaratılmış olup, her şekle girebilirler. Cin denilen mahlûklar, gözümüzden örtülü olduğu için 'cin' denilmiştir..."

"Mü'min; arkadaşına mal satarken kârı düşünmez, alışverişte hıyânet etmez. Malının ayıbını müşteriden gizlemez..."

Peygamber efendimiz (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Kıyâmet günü Rabbinizi, ondördüncü Ay'ı gördüğünüz gibi görürsünüz."

Ayderûsî hazretleri, Yemen'in Terîm şehrinde çok hayır eserleri yaptırdı. Yaptırdığı mescidler meşhûrdur. Mescid-ül-ebrâr bunlardandır...

Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) bildirdiği bir hadîs-i şerîfte; "Her işittiğini söylemesi, kişiye yalan olarak kâfidir" buyuruldu.

"Ehl-i sünnet fırkası, ibâdette ve bütün işlerde dört mezhebe ayrılmıştır. Dördünün îmanı hep bir olduğundan, hepsi bir fırkadır..."

Zamânın sultânı, Abdullah el-Acemî'nin köyüne gider. Sultan, bekçilik yapan bu zata "Ey genç! Bize tatlı bir nar getir" der!..