Vehbi Tülek

Ali bin Şihâb, Mısır evliyâsındandır. Nesebi dördüncü dedede Tilmsan Sultânı Ebû Abdullah'a ulaşır. Büyük âlim İmâm-ı Şa'rânî hazretlerinin dedesidir...

İkinci Murâd Hân, Molla Fenârî'yi Osmanlının ilk şeyhülislâmı olarak tâyin etti. Dersleri, fetvâ işlerini ve Bursa kadılığını birlikte yürütürdü...

Kâdî Ebu Bekr hazretleri hac esnasında inci bir gerdanlık bulur. Harem-i Şerif'te bir adamın, bulduğu o gerdanlığı aradığını duyar...

Ebû Ya'kûb el-Buveytî, İmâm-ı Şâfiî'nin en yakın arka-daşlarındandır. İmâm-ı Şâfiî'nin vefâtından sonra yerine geçip, çok âlim yetiştirmiştir...

Vassaf-zâde, âlim, fâzıl ve tasavvuf ehli olan bir zât idi. Güler yüzlü ve hoş sohbet idi. Seksen ikinci Osmanlı şeyhülislâmıdır...

Aklî ve naklî ilimleri tahsîl eden Behâî Efendi, Sultan Dördüncü Murâd Hân'ın iltifatlarına maz-har olmuştu. Ona şeyhülislâmlık makâmı verildi...

Hurûfî bozuk i'tikâdındaki bazı kimseler yaldızlı sözlerle Fâtih'in gözüne girmişlerdi. Bunlar, sarayda rahat bir şekilde yaşıyorlardı. Ancak!..

Ayderûsî hazretleri, ilimde yüksek derece sâhibi idi. Bu mübarek zat, tıb ilmiyle de uğraştı. İnsanların rûhen ve bedenen sağlam olmaları için çalıştı...

Ömer bin Sa'îd, fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 663 (m. 1264) senesinde vefât etti. Fakîh Muhammed bin Ömer hazretlerinin talebesidir...

Vâsıtıyye denilen bölgede, Ehl-i sünnet düşmanları bü-yük bir fitne çıkarmışlardı. Durumu Seyyid Ali hazretlerine arz ettiler...

Muhammed bin Fadl İsferâînî, kelâm ve tasavvuf âlimlerindendir. 474 (m. 1081)'de doğdu. 538 (m. 1143) senesinde Bistam'da vefât etti...

Mevlânâ Muhammed Yûsuf, âlim bir zât idi. Muhammed Bâkî-billah onu İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetine gönderir...

Birisi İbn-i Makbûl'e iftirâ ederek, Kansu Paşa'ya şikâyet etti. Lihye ve havâlisinde o mübarek zatın sözü geçerdi. Zorla Paşa'nın huzuruna götürdüler!..

Seyfüddîn Menârî, Behâüddîn-i Buhârî hazretlerinin yüksek talebelerindendir. Şâh-ı Nakşibend Behâüddîn-i Buhârî hazretleri bu yüksek talebesine husûsi ihtimâm ve sevgi gösterirdi.

Tebük gazâsına çıkıldığında, münâfıklardan bir grub da orduya katılmıştı. Onlardan biri de Mahşî bin Humeyr idi. Ona hem tövbe hem şehidlik nasib oldu...

Resûlullah Efendimiz sordu: "Müşriklerin elinde esir olan Iyaş bin Rebîa ile Selleme bin Hişam'ı kim kurtarır?" Velîd bin Velîd "Ben kurtarırım" dedi...

Velîd, Bedir'de müminlere esir düşmüştü. Kardeşleri fidyesini ödeyerek kurtardılar ve Mekke'ye doğru yola koyuldular. Ancak o gitmek istemiyordu!..

Halil bin Ahmed, Tebe-i tâbiînden meşhûr Arap dil ve gramer âlimidir. 100 (m. 718) sene- sinde doğup, 170 (m. 786) târihinde, Basra'da vefât etti...

Buyurdu ki: "Cömert, ihsân ettiğine muttali olan veya hatırlayan değildir. Cömert verdiğinden utanan, onu az gören, söylemek ve hatırlamaktan sıkılan kimsedir."

Hasen bin Ali Berbehârî 233 (m. 848) senesinde doğdu. 329 (m. 941)'da vefât etti. Hanbelî mezhebinde zamanının en meşhûr fıkıh âlimi idi...