Vehbi Tülek

Berbehâr, Hindistan'da yetişen bir baharatın ismidir. O zaman bunun ticaretini yapanlara "Berbehârî" denilmiştir. Hasan bin Ali de bu işle uğraştığı için kendisine bu lakab verilmiştir...

A'meş hazretleri kırâat imâmlarındandır. Hadîs ilminde de çok yüksek âlimlerdendir. Hikmet ehli bir zat idi. Buyurdu ki: "Halkın işi gücü fesâd olunca, şerliler başlarına geçer!.."

Eshâb-ı kirâmdan olan Ebü'd-derdâ hazretleri, Bedir Harbi hariç bütün savaşlarda bulunmuştur. Uhud'daki kahramanlığını gören Peygamber efendimiz onun için; "Ne mükemmel süvâri" buyurmuştur...

Burak Reis, Osmanlı Kaptanlarının en meşhurlarındandır. Doğduğu yer ve hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. 1499 târihinde yapılan Venedik (İnebahtı) deniz muharebesinde şehîd oldu...

Viyana önlerinde yapılan muharebelerde, 5 Türk askeri esir alınır. Kumandanın önüne çıkarılan askerlerimize "Kaç bin askeriniz var? Kaç topa sahipsiniz?.." gibi sorular sorarlar; ancak bir cevap alamazlar...

Ebû Muhammed, Yemen'in büyük velîlerindendir. İsmi Talhâ bin Îsâ, künyesi Ebû Muhammed'dir. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1378 (H.780) senesinde Yemen'de Bâb-ı Sihâm denilen yerde vefât etti...

Ömrü boyunca seyyidliğini gizleyen Mevlânâ Sadeddin hazretleri son anlarını yaşamaktadır. Bir Halveti Şeyhi kendisini ziyarete gelir ve Mevlânâ Sadeddin hazretlerine "Siz seyyid mişsiniz, öyle mi?" diye sorar!..

Seyyid Tâhâ-i Hakkârî hazretleri bir ikindi vakti, talebeleri ile sohbet ediyordu. O sırada kendisine iki mektup arz edildi. Bunları okuttuktan sonra "Artık bizim dünyâdan gitmemizin zamânı geldi" buyurdu...

Abdullah bin Sa'd vahiy katibiydi. Medine'ye hicret etti, fakat bir müddet sonra Mekke'ye dönerek müşriklerin arasına karıştı. Öldürülecekler listesindeydi. Ancak Mekke'nin fethinde Hazreti Osman'a sığındı...

Şeyh Bedreddîn, Osmanlı Devletinin idâresini ele geçirmek isteyen Bâtınî lideridir. Babası, Dimetoka'daki Bizans kumandanının kızıyla evlenerek Simavne Kalesine kâdı tâyin edilmişti. İşte bu evlilikten Bedreddîn doğdu...

Mekke'de birkaç yıldır kıtlık vardır... Halk yağmur duasına çıkar ancak nafile... Abdullah bin Mübarek hazretleri dua etmek için bir mağaraya gider. Tam duaya başlayacaktır ki esmer bir adam içeriye dalar!..

Sultan II. Murad devri... 1441 senesinde Macaristan üzerine yapılan bir akında, birliklerimiz pusuya düşürüldü ve birçok askerle beraber Akıncı kumandanlarından Rüstem Bey de esir düşmüştü...

Mâlik bin Dînâr hazretleri Basra'da dolaşırken, bir köşk görür. Sahibi güler yüzlü bir gençtir. Ona, bu köşkü Allah için verirse Cennet'te kendisine daha iyisinin ihsan edileceğini söyler. Genç de "Kefil olur musun" diye sorar?!.

Yahûdî âlimlerinden Mahyerîk adında zenginliğiyle meşhûr bir kimse vardı. Uhud Savaşının yapıldığı gün "Bugün Muhammed'e yardım etmek vâcibdir" diyerek hemen silâhını kuşanarak savaşa katıldı...

Ferve bin Amr el-Huddâmî, Ammân'da Bizans Kayserinin nâibi (vâlîsi) idi. Muhammed aleyhisselâmın peygamberliğini işitince îmân etti. Onun Müslümân olduğunu öğrenen Kayser vâlîlikten azledip hapse attırdı...

Tabiinden olan Muhammed Bâkır hazretleri bir gün eshab-ı kiramdan Câbir bin Abdullah radıyallahü anhı ziyarete gider. Mübarek sahabe "Sana Resulullah'tan selam getirdim" deyince Muhammed Bâkır şaşırır!

Rodosluların yirmiye yakın kadırgasına karşı küçük bir Türk çektirisi, ölümüne bir mücadeleye hazırlanıyordu. Leventler, şahin bakışlarını düşman gemisine dikmiş, onlarla göğüs göğüse çarpışacakları anı bekliyorlardı...

Hazreti Musa zamanında beş asır ateşperest olarak yaşamış bir ihtiyar vardı. Musa aleyhisselâm ona "Hak teâlâya iman et" buyurdu. O da iman etti ancak kendinden geçerek yere yığıldı!..

Zâtürrikâ Gazvesinden dönülüyordu. Bir eşkıyâ ata binmiş ve bir deveyi de yularından çekiyordu. Resûlullah Efendimizin huzûruna geldi ve peş peşe sorular sormaya başladı!..

Süleyman bin Abdülmelik, Emevi halifelerindendir. 96-99. H (714-717. M) tarihleri arasında hüküm sürmüştür. Halife olarak kendi yerine amcasının oğlu Ömer bin Abdülaziz hazretlerini vasiyet etmiştir...