Yetenekli Kalemler

"Bir avuç toprak sana/Bir avuç toprak bana/Dünyada değilse de/Mezarlıkta yan yana."

Çanakkale, son haçlı ordularını tarihin derinliklerine gömerek Cennet’e uçanların destanıdır.

İmtihanlar derya gibidir, kim ondan nasibini alırsa bilsin ki Allahü teâlânın sevgili kuludur.

Kendin, evin, işin, yaşadığın yer, arkadaş ve sosyal çevren, ülken için ümitsiz olma. Sabret. Gayret et. Dua et. En karanlık geceler bile sabaha erer. Yolkesicilerin seni yolundan döndürmek isteyenlerin ne dediğini boş ver, sen zafer şarkımızı söylemeye başla. İnan dünya âlem bizi konuşuyor.

Kendi egosu söz konusu olduğunda, hemcinsini de hesaba katmanın gerekliliğini hesap etmekten bahsetmiştik… Bu o kadar önemli bir gerçektir ki atasözümüze konu olmuştur: “İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.”

Elbette her insan yaradılışı gereği, önce “ben” demektedir.

Önümüzdeki 23 Mart günü oruçlu olacağız ve 22 Mart akşamı ilk teravih namazını kılacağız. Mübarek ay yine göz açıp kapayıncaya kadar geliyor.

Bugün, kardeşimle “kesirler konusunu tekrar edelim” dedik. Bileşik kesrin ne olduğunu unutmuş. “Payı paydasına eşit veya payı paydasından büyük olan kesirlere bileşik kesirler diyorduk” dedim. 

Ölüm, insanoğlunun canını en çok acıtan hadiselerin başında gelmektedir. Ölüm aslında insanların maddi âlemden manevi âleme yolculuğu ve ebediyete kavuşmasıdır. Ölüm herkes için büyük mecburiyettir…

İnsanoğlu yaratıldığından beri her geçen gün daha da kendini geliştirdi, teknolojik gelişmelere bağlı olarak çok şey yaptı ama ne yazık ki hâlâ nice tabii afet ve felaketler karşısında çaresiz ve aciz kalmaktan kurtulamıyor. Depremin nerelerde olabileceğini ölçebiliyoruz ama ne önlemeye gücümüz yetiyor ne de ne zaman olacağını kestirebiliyoruz.

Hatay'da 5,8 ve 6,4 büyüklüğünde iki yeni deprem daha yaşandı. İlk belirlemelere göre maalesef 6 kişi hayatını kaybetti. 294 kişi de yaralandı. Çok sayıda bina da yıkıldı.

Son depremde çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Birçok binanın yıkılmasında kullanılan inşaat malzemesi (demir, çimento, yıkanmamış kum...) eksikliği ve yumuşak tarım arazilerinin üstüne bina dikmek yanında en büyük yanlış Asmolen tavanlardır.

Bir yorgunluk bir uykusuzluk hâli var üzerimde. Dikkatimi toparlayamıyorum. Sanki yılların birikmiş yükleri var omuzlarımda.

Nice canların yitip gitmesine sebep olan yaşayanların da ömründen çalan, tüm ülkenin hatta tüm dünyanın yüreğini dağlayan; huzura, mutluluğa hasret bırakan; günlerce, aylarca hatta yıllarca sürecek olan psikolojik travmaların da sorumlusu olan bir acı yaşadık yaşıyoruz.

Ülkemizin büyük bir bölümü deprem kuşağında… Yaşadığımız bunca acının arasında hâlâ depremi bile siyasi malzeme yapıp siyasi tartışmaya çevirmek gayretleri çok acı bir şey. Böyle felaketlerde millet devlet el ele verip yaraları sarmaya çalışır…

Depremle ilgili ne kadar yazsak ne kadar anlatsak az. Acılarımız azalacak yerde her geçen gün daha da artmaya devam ediyor.

Güzel gözler güzeli görür. Olayların olumlu taraflarını gör ona göre bak. Arının kuyruğunda zehir varsa ağzında da bal vardır. Sen neye talipsen onu alırsın. Negatif bakmak hem senin ruhunu sıkar hem çevreyi olumsuz etkiler. Yılların tecrübesiyle dile gelenlere baktığında derler ki: “Kişileri karşına alma yanına al yoksa enerjiniz boşa gider.”

Güneş dünyayı yavaş yavaş selamlamaya hazırlanırken seher vakti gelmeye yakın sabah ezanları kulaklarımızda o müthiş ezgisiyle masaj yaparcasına yankılanıyor.

Milletimizin başı sağ olsun… Devletimize zeval gelmesin… Bize insanlığımızı hatırlatan dünya milletlerine selam olsun…

Merhaba bugün sizlere sosyal medya denilen algı uygulamalarını anlatacağım. Malum genciz biz de katılıyoruz bu sosyal medyada dönen safsatalara. Hatta cevap yetiştiriyoruz bir de. “Aman doğrusunu yazalım şuraya insanlar doğrusunu duysun” diye.