Helal gıda da şok tespitler

Helal gıda da şok tespitler

GÜNDEM Haberleri

GİMDES Başkanı Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER ile helal gıda üzerine yaptığımız röportajda çarpıcı tespitler....

Sayın Dr.Hüseyin Kami Büyüközer nbsp;tüm dünyada önemi giderek artan ve sayısı bir buçuk milyarı aşan müslüman nüfusu için çok önem arzeden konu hakkında gazetemize detaylı bilgiler verdi.


Sayın Büyüközer; geçmişimizde Müslüman topluluğu olarak helal haram ayırımı daha mı kolaydı? Entegre Gıda Endüstrisi kavramının ortaya çıkması ile nasıl bir değişim yaşandı?


Yaşadığımız son yüzyıldan önce, yani henüz küreselleşmemiş olan bir dünyadan bahsettiğimiz takdirde, geçmişimizde her şeyin daha doğal, daha lezzetli, içeriğinde gıdayı korumak, renklendirmek, tatlandırmak raf ömrünü uzatmak adına menşeinin ne olduğu dahi belli olmayan, nbsp;bir şeylerin katılmadığı bir dönemden bahsetmemiz gerekir. Bu dönemde fastfood- yeme nbsp;kültürü gibi batı modernitesinin İslam toplumlarına adeta dayattığı bir beslenme kültürünün henüz yeme içme adabımızı, beslenme biçimimizi, alışverişimizi, sağlığımızı etkisi altına almadığı dönem elbette daha huzurlu daha sağlıklı bir dönemdi. Endüstriyel üretim sonucunda yaşanan değişiklikler sonucunda maalesef geleneksel ev ekmeğimiz, ev yoğurdumuz, ev turşumuz vb. gıdalarımız bugün şehirleşme uygulamaları ile market raflarında, alışveriş merkezlerinde diğerlerinin iki katı fiyatlarla yerlerini taklidleri olan ev tipi yoğurt, köy ekmeği, köy yumurtasına bırakmıştır.
Yüzyıl önce henüz modernitenin kıskacında bugünkü kadar kalmamış olan tükettiğimiz gıdalarımız, içi katkı maddeleri ile donatılmamış, koruması kendine özgü şartlar içerisinde gerçekleşirken, bugün yerlerini sentetik, doğala özdeş, yapay tatlandırıcılı, renklendiricili olan bir içeriğe bırakmıştır. nbsp; nbsp;
Özellikle son 50-100 yıl içinde doğal olmayan, işlenmiş ve katkı maddeleri konulmuş gıdalar, margarin gibi kimyasal yolla katılaştırılmış, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı gibi sıcak preslenmiş nbsp;sıvı yağlar aşırı şekilde kullanılmaya başlanmış; buna karşılık taze sebze, meyve ve tencere yemeklerinin tüketiminde de belirgin bir azalma olmuştur. Bütün bunların sonucunda karşılaştığımız durum ise; nbsp;gen yapımız ve buna bağlı vücudumuz, gerçekleşen bu kimyasal reaksiyonlar sonucunda doğal olmayan yiyeceklerin tümü ile başa çıkacak yeteneğe sahip değillerdir. nbsp;
Genler ve yiyecekler arasındaki bu uyumsuzluk hali şişmanlık, diyabet, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, müzmin yorgunluk , kanser ve osteoporoz (kemik erimesi) gibi son yıllarda müthiş artış gösteren çok sayıda müzmin hastalığa neden olmaktadır. nbsp;
Bu hastalıklardan korunmak istiyorsak mümkün olduğunca yıllar öncesine benzeyen helal ve tayyib bir beslenme programı uygulamalıyız. Mahallemizin fırıncısından yayılan mis gibi ekmek kokularını, eve götürürken kiloluk ekmeklerin kenarlarından kopartarak yediğimiz ekmeğin lezzetini artık hasret duyguları içerisinde hatırlıyoruz. nbsp;


Global çağın getirdiği nbsp;yaşam ve teknoloji ile çok hızlı değişen dünyamızda helal kavramı da çoklu tüketim içerisinde karmaşaya yol açtı. Birçok kaoslar yaşanıyor. Çok bilgi gerektiriyor. Bizler bu bilgilere ancak sizlerin çalışmaları ile ulaşabiliyoruz. GİMDES vb kurumların yaptığı çalışmalar bunu önlemeye yeterli olacak mı? nbsp;


Dünyayı yönlendiren küresel kurumlara baktığımız zaman bu kaosun nereden kaynaklandığını daha net görebiliriz.
"Gıda ve Tarımda: FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü), Sağlıkta:WHO (Dünya Sağlık örgütü), Siyasette:UN (Birleşmiş Milletler), Güvenlikte:NATO (Kuzey Atlantik Paktı), Ticarette:WTO (Dünya Ticaret Örgütü) , Ekonomide: IMF (Uluslar arası Para fonu), Yargıda: ICC (Uluslar arası Ceza Mahkemesi ), Çevre de UNEP (Dünya Çevre Programı) vs. gibi


Bu kurumların belirlediği kriterler ve standartlarla insanlar hayatlarının büyük bir kısmını idame ettirir duruma getirilmiştir. Yarın bu kurum ve standartlar daha da artarak bütün dünya insanlarının, yiyeceklerini, zevklerini, hayat biçimlerini ve şartlarını belirlemeye devam edecekler, kadim ve olmazsa olmazımız olan yaşam sistemimiz tamamen yok olacaktır. Çünkü; Batı oldum olası düştüğü inkârcı ve materyalist bataklıktan kendini kurtarmak yerine bütün insanlığı da aynı bataklığa düşürme içerisinde kalmayı tercih etmiştir. Ancak batının bu insanları tutsak eden sistemi yer yer alarm vermeye başlamış, toplumlar bağımsız olma yolunda önemli mesafeler katetmiştir. İslam Ümmeti de bu değişime uymaya karar vermiş gözüküyor. Kaybettiği değerleri Helal Yaşam Sistemi içinde yeniden dizayn etmeye çalışıyor.
Dünya'da hızla yükselen bir Pazar meydana geldi.Bu pazarın adı "Helal Ürünler Pazarı"dır. Bu pazarın anahtarları ise Türkiye'dir,Endonezyadır, Malezyadır, Pakistan'dır ve Arap Körfez ülkeleridir. Avrupa bu pazardan pay almanın önemini yeni yeni farketmeye başlamıştır. Bir gerçek var ki Helal pazarın trendi hızla yükseliyor. Bu da şaşılacak bir şey değildir. Dünya'da 2 milyar müslüman nüfus bulunmaktadır.
Kaos oluşturan durumlardan birisi ve en önemlisi, 2 milyara ulaşan bir müslüman nüfusun, tükettiği ürünler hakkında bilgisizliğini ve bilinçsizliğini henüz tam olarak giderememiş olmasıdır. Dünya pazarında 860 milyar dolarlık bir büyüklüğü olduğu söylenen helal gıda piyasasında henüz %14 lük bir gerçekleşme var. Ülkemiz, diğer faaliyetlerinde olduğu gibi Helal Ürünler Pazarında da etkin ve öncü olmalı ve bu konu ülkemiz ve kamu çıkarları doğrultusunda Müslümanların kutsal bir ihtiyacı olarak değerlendirilmelidir. nbsp;
Helal bütünlüğün sağlanması için şirketlerin, birliklerin ve ülkelerin farklılıkları birleştirici, ortak bir zeminde buluşturulmaları ve üretici firmaların kalite ve çalışma yöntemlerinin standartlarını yükseltmeleri gerekiyor. Geniş halk kitlelerinin bilgi ve bilinçlerinin artırılması için STK ve Medya tarafından yoğun çalışmalar yapılmasını gerektiriyor.
Ülkemizde GİMDES Helal ve Tayyib sertifikalandırma çalışmalarında olumsuzlukları giderme yolunda 2009 yılından itibaren çalışmalarını sürdürmektedir. Helal Gıda ve Helal Sertifikalandırma konusunda önemli mesafeler katedilmiştir. Ancak daha henüz yolun başı sayılır. Müslümanların ve bütün insanlığın helal lokma mücadelesinde nbsp;GİMDES insanlarımıza yol gösterici hizmetler yapmaktadır nbsp;ve yapmaya devam edecektir. Bugün dünya helal Pazar nbsp;piyasasında kolaylıkla nbsp;yer alabilen 6 000'e yakın GİMDES helal sertifikalı ürün çeşidi bulunmaktadır.


Helal Gıda Sertifikası Ne kadar helal dir? Benzer sertifika veren kurumlar ile gerçeği nasıl ayırt edeceğiz?


Bugün dünya üzerinde yüzlerce helal gıda sertifikası veren kurum oluştu. Bunların büyük bir çoğunluğu, yüz yıldır gayrimüslimlerin istasmarı yetmiyormuş gibi sahte Helal Sertifikalama ile müslüman müslüman kardeşlerini aldatmaya, istismar etmeye çalışıyor. Türkiye'de Helal Serifikanın adı dahi bilinmezken bir avuç cefakar GİMDES gönüllüsü imkânsızlığı mümkün hale getiren çalışmaları sonucunda 2008 yıllarında ülkemizde Helal Sertifika konuşulur duruma getirilmiştir.Bugün o hale gelindi ki şuurlu müslümanlar firmaları GİMDES'den sertifika almaya, Firmalar da Müslümanlara ürünlerini kabul ettirebilmek için GİMDES'den sertifika almaları gerktiği gibi bir anlayışa geldiler. Artık GİMDES helal gıda logolu ürün Müslümanlar tarafından aranır duruma geldi. nbsp;


Gerçek manada bir Helal Sertifikalandırma kurumu tamamen bağımsız, tamamen şaibeden uzak bir kurum sistemi ile hizmet vermelidir.Çünkü İslam Fıkhında Kefalet sisteminin işleyişi böyledir.


Helal Gıda Sertifikasının tüketicilere yansıması nbsp;yeterli mi? Bilinçli Helal nbsp;tüketimin nbsp;yaygınlaşması global hızla aynı oranda ilerlemediği taktirde, Müslüman toplumun yarınını nbsp;neler bekliyor?


Helal sertifikalı helal logolu ürünlerin tüketici kitleler tarafından bilinir ve aranılır durumu günümüzde henüz olması gereken tüketici kitle rakamlarına ulaşmamıştır. Bu konuda tüketici kitlelerin helal lokma konusunda henüz yeteri kadar şuur ve bilince sahip olmaması önemli ve büyük bir etkendir. Henüz yolun başındayız toplumumuz bilinçlendikçe şuurlandıkça olması gereken talep görülecektir.İslam ülkelerinin hepsi Helal Sertifika şartı aramamaktadır. Ancak ülkelerin Müslüman toplumları yavaş yavaş sorgulamaya başlamıştır. Birkaç yıl içerisinde toplumların baskılarının artacağını ön görüyoruz.İslam ümmeti artık helal damgayı sadece gıda maddelerinde değil her türlü ihtiyaç maddeleri, helal sağlık, helal turizm, helal tekstil vb. alanlarda da arar duruma gelmiştir. nbsp;
İki milyarlık İslam alemi de artık uyanıyor! Batının bir gece baskını ile taktığı prangaları bir bir kırıp atıyor. Sahip olduğu hayat nizamının nimetlerini bütün insanlık alemine sunmaya hazırlanıyor. Bu nimetlerin genel adı 'HELAL YAŞAM SİSTEMİ'dir ve bu sistemin en başında ise 'HELAL GIDA' yeralmaktadır. Bu sebeple kendilerini Yeni Dünya Düzenini kurmakla görevlendirmiş olan nesiller bütün insanlığı öncelikle 'HELAL GIDA SİSTEMİ'ne kavuşturmak zorundadırlar. nbsp;
Bunun için bütün üretim kaynaklarını, bütün üretim proses ve teknolojilerini yeniden dizayn etmekle mükellef olmalıdırlar. Tohumdan embiryona, çiftlikten sofraya kadar devam edecek sürecin her adımının helal damgası ile kontroldan geçmesi kaçınılmazdır.
Bugün bir gerçeği itiraf etmek zorundayız ki tüm ümmet içinde bulunduğu madden ve manen kirlenmiş yaşam ortamından kendisini bir anda tecrit edememektedir. Bu durumda bulunduğu yaşam ortamında tedrici bir temizleme operasyonuna kendini mecbur kabul etmelidir


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...